"السرّيّ" - Translation from Arabic to Turkish

• gizli

gizli arkadaşından kesinlikle bir iz yok.
بالتأكيد ليس هناك دليل على وجود صديقها السرّيّ

Umarım bu bil soruyu al boruyu oyunu senin gizli silahın değildir.
آمل ألا تكون لعبة الـ 20 سؤالاً هذه هي سلاحكَ السرّيّ.

Senin şu küçük gizli katil zulandan başka kimin haberi var?
من غيرها يعرف بشأن المخبأ السرّيّ مُعدات الصيد خاصّتكَ؟ ومَن لا يعرف؟

gizli yerinizi haftalar öncesinden biliyordu.
كانت تعرف بأمر مكانكما السرّيّ منذ أسابيع.

Burada olman, bencilce gizli günü birazcık zorlaştırıyor, sence de öyle değil mi?
تواجدكَ هنا يجعل من يومكَ الأنانيّ السرّيّ صعب قليلًا، ألا تظنّ ذلك؟

Bu da Belsen'in gizli Cadı Çemberi'nden.
و هذه مِنْ ساحرة الخاتم السرّيّ ''في ''بلسن

Aynen. gizli eğitimin sırasında neyi başardığını merak ediyorum.
وأنا أيضًا أريد أن أرى ثمرة تدريبكَ السرّيّ.

Belki de cadılara karşı olan gizli silahını kaybetmek istememiştir.
لعلّه لم يُرِد خسارة سلاحه السرّيّ ضدّ الساحرات

Bizi ifşa etmek istediğin kişiler mi? Şu beraber olduğun gizli topluluk şeyi mi?
الناس الذي تودّ كشفنا لهم، ذاك المجتمع السرّيّ الذي تنتمي له؟

Öyleyse, bay gizli ajan, sizi ihbar edebilirim.
حينها يا حضرة العميل السرّيّ قد أبلّغ عنك

Onun sayesinde bir süredir bulmaya uğraştığın gizli silahını da görmüş oldum.
رأيت سلاحه السرّيّ الذي تحاول معرفته.

gizli silahımız kaçtı. Gitmiş olmak için gitmedi.
سلاحنا السرّيّ هرب - ما كانت لتغادر فحسب -

gizli silahının yanlış ellerine geçmesine izin veremeyiz değil mi?
- لا يمكننا ترك سلاحك السرّيّ يقع في الأيادي الآثمة، صحيح؟

- gizli geçide gidiyorum. - Senin dedğin gibi.
-أذهب إلى الطريق السرّيّ كما طلبتَ منّي

Gon Freecss, gizli Avcı Sınavı'nı başarıyla geçtin! Ne?
(جون فريكس)، إنّكَ نجحت في إختبار الصيّادين السرّيّ.

Marcel'in gizli silahını çalacağız. Ağabeyimizi de geri alacağız.
سلب سلاح (مارسِل) السرّيّ وإعادة أخونا للبيت

- gizli silahım.
ندعوه سلاحي السرّيّ