"السفر بالزمن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Zamanda yolculuk
        
    • zaman yolculuğu
        
    • Zaman yolculuğundan
        
    • zaman yolculuğunu
        
    • Zaman yolculuğunun
        
    Hayır. Zamanda yolculuk büyüleri karanlık sanatların başlangıcından beri vardı ama hiç yapılmadı. Open Subtitles لا، كُتبت تعاويذ السفر بالزمن منذ فجر السحر الأسود لكنّها لمْ تُلقَ قطّ
    Hayır. Zamanda yolculuk büyüleri karanlık sanatların başlangıcından beri vardı ama hiç yapılmadı. Open Subtitles لا، كُتبت تعاويذ السفر بالزمن منذ فجر السحر الأسود لكنّها لمْ تُلقَ قطّ
    Zamanda yolculuk mümkün olsa herhalde 1.21, 1.22 gigawattlık devasa bir elektrik kuvveti gerektirir. Open Subtitles إذا كان السفر بالزمن سيحدث فإنه سيتطلب .. مجال كهربائي واسع بقوة 1.21 أو 1.22 جيجاواتز
    Küçük ofisime tıkılıp kaldım ve zaman yolculuğu hakkında yazmak çok zor! Open Subtitles كم أصاب بالجنون محبوساً في مكتبي الصغير ومن الصعب جداً الكتابه عن السفر بالزمن
    Bu Zaman yolculuğundan falan olmuyor. Open Subtitles هذه ليست ردة فعل للسفر السفر بالزمن.
    Duyduğuma göre imkansızı yani zaman yolculuğunu başarmaya çalışıyormuşsun. Open Subtitles سمعت إشاعة مفادها أنّك تعملين على السفر بالزمن محاولةً تحقيق المستحيل
    - Zaman yolculuğunun kuralları biliyorsun. Open Subtitles تعرف قوانين السفر بالزمن ؟ أعطنى نبذة قصيرة
    Zamanda yolculuk edebiliyor olsan, bu çok güzel olurdu. Open Subtitles لو أمكنني السفر بالزمن فقط لكان ذلك لطيفاً
    Böyle yerleri görme fırsatım oluyor çünkü uzayda ve Zamanda yolculuk edebiliyorum ama aynı anda değil. Open Subtitles أنا محظوظ لكوني أتمكن من زيارة أماكن كهذه لأنه يمكنني السفر بالزمن و الفضاء و لكن ليس خلال الإثنين بنفس الوقت
    Tabiki, Zamanda yolculuk biraz... öngörülemez olabiliyor. Open Subtitles بطبيعة الحال، فإن السفر بالزمن قد يكون غير متوقع.
    Zamanda yolculuk hakkında bir şeyler bilen sadece sen mi varsın sanıyorsun? Open Subtitles هل ظننت أنك الوحيد القادر على السفر بالزمن ؟
    Yalnız kalmaman için Zamanda yolculuk büyüsüne falan ihtiyacın yok. Open Subtitles لا تحتاجين تعويذة السفر بالزمن كيلا تبقي وحيدة
    Bak, bu Zamanda yolculuk olaylarını anlıyormuş gibi davranmayacağım ama kulağa önemli geliyor. Open Subtitles أنصتي، لا يمكنني أن أتظاهر بأنني أفهم أمر السفر بالزمن هذا -ولكنه يبدو مهماً -كما العائلة أيضاً
    Kendimizle birlikte Zamanda yolculuk etmek şu ankinden kat kat daha büyük bir zaman paradoksu yaratabilir. Open Subtitles -ذلك مقعدي ! السفر بالزمن مع شخصياتنا قد يخلق مفارقة أكبر أضعاف من التي عملناها بالفعل.
    Gerçekten Zamanda yolculuk yapabiliyordu. Open Subtitles إنه حقاً يستطيع السفر بالزمن
    Zamanda yolculuk kısmını sevdim ben. Open Subtitles أحببت عنصر السفر بالزمن.
    Amerikan yerlilerinin tinselliğiyle ilgili fazla bilgim yok, ama bu zaman yolculuğu hikayesi normal mi yoksa bu arkadaşın kafayı sıyırdığının bir işareti mi? Open Subtitles ، لاأعلم الكثير بشأن الأمور الروحانيّة لدى الأمريكين الأصلييّن ، لكن هل الأمور السفر بالزمن طبيعيّة أم هي علامة على جنون هذا الرجل ؟
    İçindeki zaman yolculuğu kısmını okuyabilecek kadar yani. Open Subtitles ما يكفي للقراءة من مقطع السفر بالزمن الموجود هنا؟
    zaman yolculuğu büyün için çocuğumu istediğini biliyorum. Open Subtitles أعرف أنّك تريد طفلتي لأجل تعويذة السفر بالزمن
    Dostum, Zaman yolculuğundan nefret ediyorum. Open Subtitles رباه، أكرهُ السفر بالزمن.
    Zaman yolculuğundan gerçekten nefret ediyorum. Open Subtitles -حقًّا أكره السفر بالزمن" ."
    Üzülme, zaman yolculuğunu kimse anlamıyor zaten. Open Subtitles لا تقلق، فلا أحد يفهم السفر بالزمن.
    Seni 1975 yılında tekrar gördüğümde Zaman yolculuğunun tek açıklama olduğunu anladım. Open Subtitles "عندما رأيتك مجدداً عام 1975" "أدركت أن التفسير الوحيد هو السفر بالزمن"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more