| Günaydın, Bay ve Bayan Amerika ve seyir halinde olan tüm gemiler. | Open Subtitles | صباح الخير السادة والسيدات في أمريكا وفي جميع السفن في عرض البحر |
| Işığa göre yön belirleyen gemiler kayalara çarpıp parçalanınca saldırıp onları soyarlarmış. | Open Subtitles | السفن تنخدع بالضوء تتحطم على الصخور ثم يخرج الجميع ويسرقوهم بكل سهولة |
| Yani başka bir deyişle, mühimmatı boşa harcamadan veya zayiat vermeden gemileri alabiliyorlardı. | TED | لذا بعبارة أخرى، كانوا يستولون على السفن دون إضاعة الذخيرة، أو تكبد الخسائرالبشرية. |
| Nagumos'nun taşıyıcıları belki de bu büyük gemileri takip ediyor. | Open Subtitles | ذلك من الممكن ان يكون حاملات ناجومو خلف السفن الضخمه |
| Kurbanın elleri, gemi depolarında kullanılan 7 cm zincirle bağlanmış. | Open Subtitles | وكان مكبل اليدين بقيد من النوع الذي يستعمل في السفن |
| Eğer ana gemiye bir virüs yerleştirirsek ona bağlı gemilerin işlevlerini durdururuz. | Open Subtitles | اذا زرعنا فيروسا في السفينة الأم ستنتقل العدوى الى السفن الصغيرة الأخرى |
| Yeoman, tüm gemilere:"Ne olursa olsun Çin gemilerine ateş edilmeyecek." | Open Subtitles | أبلغ السفن بعدم إطلاق النار على الصينيين مهما كان السبب |
| Tanrılarımızın adına, gemiler yapılacak ve savaşçılarımızı yıldızların ötesine taşıyacak. | Open Subtitles | بإسم آلهتي السفن ستبنى لأجل حمل المحاربين فيما بين النجوم |
| Ne yazık ki, sadece BMD yetenekli gemiler Japon Denizi, vardır | Open Subtitles | لسوءِ الحظ فإن السفن الوحيدة المضادة للصواريخ متواجدةٌ في بحر اليابان |
| Yani sayıları önemsiz olur. Kalan gemiler geri çekilmek zorunda kalır. | Open Subtitles | وسنجعل سفنهم الأخرى بلا صلة للحرب وسيجبر هذا السفن المتبقية بالانسحاب |
| gemileri batıran bu adamlarla çalışmak sadece canavarların yapacağı birşey! | Open Subtitles | مايفعله الوحش حقاً هو السطو على السفن مع هؤلاء الأشرار |
| Herkes ona inandığı ve güvendiği için, onlar da gemileri görür. | Open Subtitles | و لأن الجميع يثقون و يؤمنون به هم أيضاً رأوا السفن. |
| Goa'uld Ha'tak gemileri kadar ileri gemilerden oluşan filolar üretmek için yöntemler öneriyoruz. | Open Subtitles | نحن نقدم لك وسائل إنتاج أسطول من السفن متقدمه كـ سفن الجوائولد هاتاك |
| Uzun menzilli tarayıcılar Çoğalıcı gezegeninden kalkan devasa boyutta gemi filosu saptadı. | Open Subtitles | المجسات بعيدة المدى اكتشفت أسطول ضخم من السفن انطلق من كوكب الربليكيتورز |
| Geçen birkaç yılda, aynı yöntemle soyulan birkaç gemi daha olmuş. | Open Subtitles | أترى، في السنوات القليلة الماضية، مجموعة من السفن سرقت بنفس الطريقة |
| Hayalimde korsanlar, gemi enkazları ve görüntülerle dolu bir dünyanın altın yaldızlı bir kapısı haline gelmişti. | TED | أصبحت بوابة مذهّبة نحو عالم مليء بالقراصنة وأنقاض السفن وصور في مخيلتي. |
| Yani o gemilerin kaçmak için oldukça fazla zamanı olacaktır. | Open Subtitles | و لذا فتلك السفن لديها وقت ضيق من أجل الهروب. |
| Çok etkileyici. Ama Dünya'daki hiç bir şey bu ana gemilere karşı koyamaz. | Open Subtitles | مثير للإعجاب جداً، لكن لا شيء على الأرض يمكنه مضاهاة هذة السفن الرئيسية |
| Düzenli gemilerine altı ateş gemisi gönderirsek bu onları dağılmaya zorlayabilir. | Open Subtitles | ست من السفن المتفجّرة نحو التشكيل الإسباني هذا سيجبرهم على التفرق |
| Ama gemilerden sadece 40'ı ışık ötesi hız kapasitesine sahip. | Open Subtitles | ولكن فقط أربعون من هذه السفن أسرع من سرعة الضوء |
| Bana bak serseri! Canımı kurtarmak için kaçtığımdan o 12 gemiyi korumayı başardım! | Open Subtitles | أصغِ أيُّها الشاب، بسبب هروبي ذاك استطعتُ الحفاظ على تلك السفن الاثنتا عشر |
| Ölümcül savaş gemilerinin ablukası, Cumhuriyet savunmasını zayıflatarak tüm yardıma engel olmakta. | Open Subtitles | حصار من السفن المقاتلة المميتة قد قطعت اية مساعدة لدفاع الجمهورية المتضائل |
| geminin nasıl idare edileceğine dair parlak fikirlerini kendine sakla. | Open Subtitles | لا أريدك أن تتفوه بأي من أراءك الذكية عن السفن |
| Radar, su altı radarı, helikopterler, ve gözleyici uçaklar, fabrika gemilerini küçülen balık gruplarına yönlendirmek için kullanılır. | TED | الرادار، السونار، طائرات الهليكوبتر، طائرات المراقبة، كلها تستخدم لتوجيه السفن نحو أماكن وجود الأسماك. |
| Sayın Başkan, ışık hızlı gemilerde hâlâ binlerce insan var. | Open Subtitles | مازال يوجد المئات من الافراد علي السفن ذات السرعة المنخفضة |
| gemide bir kadının bulunmasından hoşlanmıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنك لا تفكر كثيراً بالنساء على السفن أليس كذلك ؟ |