"السفينة في" - Translation from Arabic to Turkish

    • Gemi
        
    • gemiyi
        
    • gemiden
        
    Orayı tuttuğunda Gemi denize açılmıştı yani her ne yapmışsa Gemi denizdeyken yapmış. Open Subtitles نعم لكن انتظر لحظة في اليوم الذي حجزت فيه كانت السفينة في البحر
    Gemi şu an ışık hızında ama çıktıkları anda onlarla iletişim kuracağım. Open Subtitles هذه السفينة في الانتقال الوميضيّ حاليًا، لكن حالما تفرغ، سأحاول أن أتّصل.
    Gemi rotaya girdi, efendim. 17:01 'de D.C. noktasına ulaşacağız. Open Subtitles السفينة في المسار سيدي نقطة التباطؤ هي 1701
    Onu gemiyi tehlikeye atacak hiçbir şeyin yanına yaklaştırmayacağıma söz veriyorum. Open Subtitles أعدك لن أدعه يقترب من أي شي يجعل السفينة في خطر
    Biz gemiden inerken, gri elbiseli adam aşağıda ve limandan gemiye biniyordu. Open Subtitles كنا ننزل من السفينة في الفجر الرمادي وكان يهم بالصعود بالضبط عندما رست
    Gemi yaklaşıyor kaptan. Sarmal vektör yönlendirildi. Open Subtitles السفينة في المدار أيها الربان، تم تعيين المنحنى اللولبي
    Düzey 8, bölüm 3 Gemi gövdesinde hasar. Hemen boşaltın. Open Subtitles ثقب بهيكل السفينة في المستوى الثامن, القطاع الثالث, إخلاء في الحال
    Sevkıyat siparişine göre Gemi 16 saat sonra yanaşıyor. Open Subtitles طبقاً لطلب الشحن سترسو السفينة في غضون 16 ساعة
    Bütün amaç ve niyete göre, bu Gemi savaştadır. Open Subtitles و أقصد بكل هذا أنه يمكنك أن تعتبر أن هذه السفينة في حرب
    Belki de, Gemi denize açıldığında cesedi denize atacaklardı. Open Subtitles ربما كانوا يخططونَ لرمي الجثة عندما تكون السفينة في البحر
    Üstüne bir de Gemi karantinada olunca bir şey sezdim. Open Subtitles هذا إلى جانب كون السفينة في الحجر الصحي، هو أمر إيحائي
    Gemi. Gemi. Gemi. Open Subtitles من السفينة في المياه من السفينة في المياه, من السفينة في المياه
    Cesetler henüz çürümemiş yani Gemi civarda olabilir. Open Subtitles حسنا، لا تتحلل الجثث، بعد، ذلك لا يزال من الممكن السفينة في المنطقة.
    Bay Veidt, denizdeyken Gemi güvenliğinin başında olabilirsiniz, ama karada hepimiz Fas'ın yasa ve geleneklerine bağlıyız. Open Subtitles سيد فيدت ربما قد تكون رئيس الأمن بينما تكون السفينة في عرض البحر
    Gemi kıyıya gelmeden karaya inip, onları uyarmak için uğraşacağım. Open Subtitles سأحاول الذهاب للخليج و تحذيرهم قبل أن ترسو السفينة في الشاطئ.
    Harpoon füzeleri radar iz sürücüsüdür ve Gemi EMCON'a geçti. Open Subtitles الصواريخ هي متعقبات و السفينة في حالة طوارئ
    Gemi ayrılmasına 4 dakika 45 saniye kaldı. Open Subtitles انفصال السفينة في غضون أربع دقائق و45 ثانية .
    Herneyse, tam yarısında, Gemi patlıyor. Open Subtitles بأي حال، تنفجر السفينة في المنتصف.
    Bu gemiyi şu anda bile ele geçirebiliriz. O halde ne bekliyoruz ki ? Open Subtitles ـ بإمكاننا الاستيلاء على السفينة في الحال ـ مالذي ننتظره؟
    Bir gemiyi denize gönderdik ve o gemiyi limana geri getirememek canımı acıtıyor. Open Subtitles وضعنا هذه السفينة في البحر، وقلبي يتحطم لعجزنا عن مساعدتها للعودة للميناء
    Üç hafta önce, ben Gavestonda gemiden inerken, sen biniyordun. Open Subtitles قبل ثلاثة أسابيع، بينما كنت انزل من السفينة في جالفيستون، انت صعدت على متنها
    İnsanlar son anda gemiden mi atladı? Open Subtitles أناسٌ تركوا السفينة في اللحظات الأخيرة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more