"السكني" - Translation from Arabic to Turkish

    • konut
        
    • blok
        
    • İskân
        
    • sokağın
        
    • yerleşim
        
    • mahallede
        
    konut güvenlik haritası kendilerinin bir çeşit renk paletiydi, ve aslında üniversitede öğrendiğim bütün o renk paletlerinden çok daha etkiliydi. TED كانت خريطة الأمن السكني لوح ألوانٍ نوعيّا، وفي الواقع، كانت أكثر تأثيرًا من ألواح الألوان تلك التي كنت أدرسها في الكلية.
    Yeni konut projesi teklifini sunacaklar. Burada olmaya hakları var gibi görünüyor, öyle düşünmüyor musunuz? Open Subtitles هم سيعلنون عرض المشروع السكني الجديد يبدو أن لديهم الحق في أن يكونوا هنا ، أليس كذلك ؟
    Bütün blok maçta olacak. Bir şey satabildin mi? Open Subtitles المربع السكني كله سوف يكون حاضراً لتلك المباراة هل ستبيع أي شئ؟
    Cesedi, konutların 3 blok ötesinde ceset torbasının içinde bir konteynırda bulduk. Open Subtitles قدّ و جدناه بالنفايات على بعد ثلاثة بنايات من المشروع السكني.
    Yeni mülkiyetimin izni için İskân Müdürü Bruce Hoffman'a gittim. Open Subtitles (ذهبت لمفوض السكني (بروس هوفمان من أجل الحصول على رخصة لملكية جديدة
    Küçük bir kızın, ağladığını, sokağın aşağısındaki bir evden. Open Subtitles فتاة صغيرة تبكي في السرير بمبنىٍ بآخر المربع السكني
    Beyaz ve siyahların farklı muhitlerde yaşamasına neden olan ırka göre yerleşim bölgelerinin farklıllaşması kurumsal ırkçılığın basit bir örneği. TED كالفصل السكني حسب العرق، والذي أدى الى إسكان البيض والسود في أحياء ذات بيئات مختلفة جداً وهذا مثال تقليدي للعنصرية المؤسسية.
    mahallede bir otel işte. Ne kadar az bilirsen, o kadar iyi. Open Subtitles أحد الفنادق في المربع السكني و لكن كلما قل ما تعلمينه كلما كان أفضل
    Mortgage konut piyasasını anlamaya çalışıyoruz. Open Subtitles إننا نحاول فهم عمل الرهن العقاري السكني
    konut sektörüne geri dönecek olursak. Open Subtitles لذا, بالعودة إلى القطاع السكني
    Şehrin iç kesimlerinde hiç bulunmamış olan Sudhir, böylece itaatkar bir şekilde dosyasını alarak konut bölgesinin içlerine doğru gitti. İlk binaya ulaştı. TED "سودير" الذي لم يسبق له الذهاب إلى تلك المناطق من المدينة. وبكل اخلاص أخذ دفتر الملاحظات، وذهب إلى المشروع السكني. وصل إلى أول مبنى.
    Summercliff konut Kalkınma'da. Tesisatçı mıymış? Open Subtitles مشروع تطوير (سمركليف) السكني عمل كسمكري، ربما؟
    Broadway ve 4. caddenin on blok çevresinde son zamanlarda yapılan tüm kira anlaşmalarının bir listesini istiyorum. Open Subtitles اريد لائحة بموافقات الإيجارات الأخيرة ضمن المربع السكني العاشر والرابع وبرودواي
    İleriki sokaktan yukarı, sağa bir blok aşağı yaptı. Open Subtitles في الشارع السابق و أسفل التجمعِ السكني على اليمين.
    Küçük bir kızın, ağladığını, sokağın aşağısındaki bir evden. Open Subtitles فتاة صغيرة تبكي في السرير بمبنىٍ بآخر المربع السكني
    Memur Roman, Willy'le tanış, kendisi bu sokağın resmi valisidir. Open Subtitles أيها الضابط (رومان) قابل (ويلي). العمدة الرسمي لهذا المجمع السكني.
    Bir ticari 727 uçağı gökyüzünde bir hafif uçakla çarpışmış ve ikisi de San Diego'da bir yerleşim alanına düşmüştü. Open Subtitles A 727 طائرة تجارية اصطدمت في السماء مع طائرة خفيفة و جاء كل من انهار في القسم السكني من سان دييغو.
    Sen yerleşim yerlerini, ben de parkları alıyorum. Open Subtitles أنت تأخذ السكني وأنا آخذ الحدائق
    Anne, mahallede büyük bir haber var. Open Subtitles أمي، أخبار مهمة في المربع السكني
    Köpekle mahallede geziyor. Open Subtitles إنـه في آخر المربع السكني مع الكلب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more