davranış sorunları geçmişte olduğundan çok daha düşük. | TED | والمشكلات السلوكية صارت أقل بكثير مما سبق على نحو مذهل. |
Böylece sonunda tasarrufla ilgisi olan tüm davranış zorluklarından bahsetmiş olduk. | TED | إذن تحدثنا عن كل أنواع التحديات السلوكية المتعلقة بالمدخرات في نهاية المطاف. |
Bu tür ilaçlar ilk olarak insan olmayan hayvanlarda sadece belirlemek için değil davranış etkileri için de test edildi. | TED | جُربت تلك العقاقير على الحيوانات غير البشرية أولاً ليس فقط لاختبار الأثار الجانية بل لاختبار الآثار السلوكية أيضًا. |
Algoritmama göre cinayet işleyebilmen için haftalar sürecek davranışsal değişikliklere ihtiyacın var daha. | Open Subtitles | وفقا لخوارزمياتي، لديك أسابيع من التعديلات السلوكية قبل أن تكون قادراً على القتل. |
davranışsal finans, psikoloji ve ekonominin kişilerin parasal yanlışlarını anlamaya çalışan gerçek bir kombinasyonudur. | TED | المالية السلوكية هي فعلا جمع بين علم النفس وعلم الاقتصاد، محاولان فهم الأخطاء المالية التي يقوم بها الناس. |
Her tür davranış değişikliğini, gerçekleştiğini bilişimiz bile olmadan sınır-dışı hâle getirir. | TED | إنه يجعل من ضمن الأشياء المحظورة جميع أنواع الخيارات السلوكية دون معرفتنا حتى بما حصل. |
FBI'ın davranış Bilimi Ünitesi'nin çıkardığı katil profillerinin kısa sürede yakalandığını fark ettim. | Open Subtitles | لقد أدركت أن وحدة العلوم السلوكية بالمباحث الفيدرالية عادتا ً ما تكتب لمحات عن حياة المجرمين الهاربين |
O kız, ciddi davranış bozukluğu olan birinci sınıf bir pislik. | Open Subtitles | تلك الفتاة الحمقاء من الدرجة الاولى صاحبة المشاكل السلوكية الشديدة |
Kitaplarınızdan birinde, davranış veri tabanını böyle oluşturduğunuz yazılıydı. | Open Subtitles | قرأت في إحدى كتبك انك بنيت قاعدة بياناتك السلوكية بتلك الطريقة صحيح؟ |
Heather psikoseksüel davranış sorunları yüzünden terapi görüyor. | Open Subtitles | إنها تخضع للعلاج من بعض المشاكل السلوكية الجنسية |
O benim yeğenimin davranış eğitmeni. | Open Subtitles | إنها المساعدة السلوكية لأبن أخي الذي يعاني من مرض التوحد |
Ona öğle vakti sarhoş olduğunu ve bizim fazlasıyla seksi davranış bilimleri yardımcısından seni götürmesini istediğini ve böylece oğlunu alabileceğini ve sonra da ağabeysi tarafından hırpalandığını söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستخبرها بأنك شربت بمنتصف النهار حيث تم توصيلك من قبل مساعدتنا السلوكية المثيرة للغاية حتى تتمكن من إصطحاب إبنك ، و بعد ذلك تم ضربك من قبل أخيها الصغير |
Ani davranış değişimi, şakakta lezyon Klüver-bucy Sendromu'nun ana belirtileri bunlar. | Open Subtitles | التغيرات السلوكية المفاجئه والندبة التي في الفص الصدغي انها حالة نموذجية لمتلازمة كلوفر بوسي |
Sınıfının en iyisiymiş ama bazı davranış sorunları varmış. | Open Subtitles | كان ممتازاً في صفوفه، لكن كان لديه بعض المشاكل السلوكية. |
Kişilerin parasal yanlışlarına nasıl yaklaştığımız ve davranışsal zorlukları nasıl davranışsal çözümlere dönüştürdüğümüz. | TED | كيف نحصل على فهم للأخطاء المالية التي يقوم بها الناس، ثم تحويل التحديات السلوكية لحلول سلوكية؟ |
Birincisi davranışsal finansın son derece güçlü olduğu. | TED | الأولى هي أن المالية السلوكية قوية للغاية. |
Ama çok güncel de olsa, fizyolojiler için bu tür davranışsal sahneleri değiştirmek mümkün. | TED | ولكن في الآونة الأخيرة، كان من الممكن تعديل هذه الأشكال من المجالات السلوكية لعلم وظائف الأعضاء |
İzlendiğimizi düşündüğümüzde aklımızdan geçen davranışsal seçenekler yelpazesi şiddetle daralır. | TED | إن نطاق خياراتنا السلوكية الذي نعتبره عندما نعتقد بأننا مراقبين ينخفض بشكل حاد. |
Bu açıklık ve güven, bulaşıcı ve davranışsal hastalıklara kaynak harcamamıza rağmen hiç olmazsa daha önemli olacak. | TED | تلك المصداقية، تلك الثقة، ستصبح أكثر أهمية كلما انتقلنا من نموذج الأمراض المعدية إلى نموذج الأمراض السلوكية. |
Fakat bundan kaçınmak için davranışsal değişiklikler yapabiliriz. | TED | ولكننا نستطيع إجراء بعض التغييرات السلوكية لتجنب ذلك. |
Kendini yaralamama sağlığa zararlı davranışlardan kaçınma problematik davranışlarda gözle görülür azalma değişme motivasyonu yıkıcı davranışlardan kaçınma. | Open Subtitles | أن لا يؤذي نفسه وأن يبتعد عن الأفعال الغير صحيحة وأن تنخفض مشاكله السلوكية وان يكون لديه دافع للتغيّر |