"السماح لي" - Translation from Arabic to Turkish

• izin verdiğin
• izin verdiğiniz
• için izin
• izin verir
• izin vermek
• izin vermelisin
• müsaade
• izin ver
• izin vermen
• izin vermesi
• izin vermenizdir

Pire fırçanı kullanmama izin verdiğin için sağ ol, Buck oğlum.
الشكر على السماح لي استخدام فرشاة برغوث الخاص بك، باك الصبي.

Okulu kırıp şampiyonluk maçından dönen takımımızı karşılamaya gelmeme izin verdiğin için teşekkürler baba.
أشكركَ على السماح لي بالتغيب من المدرسة، كي أتمكن من رؤية الفريق فور عودته من البطولة، يا أبتاه

Amanda, burada kalmama izin verdiğin için teşekkür etmek isterim.
أماندا , أود شكرك على السماح لي بالبقاء هنا.

Bu kadar geç saatte gelmeme izin verdiğiniz için teşekkür ederim.
شكرًا لك على السماح لي بالزيارة في هذا الوقت المتأخّر جدًّا.

Biscuit Dergisi'ne senin hakkında bir makale yazmam için izin verir misin?
كنتُ أتسائل إذا ماكان بإمكانكَ السماح لي بكتابة مقالة عنكَ لمجلة "بيسكت"

Böylece ilkbaharda anakaraya gitmeme izin verir.
ثم قالت انها تريد السماح لي بالرحيل الى البر الرئيسى لفصل الربيع. أوه، تينكر بيل.

Huzur içinde ölmeme izin vermek yerine 911'i arayan dâhinin sen olduğunu duydum.
سمعت أنك عبقري التي دعت 911 بدلا من السماح لي يموت في سلام.

Ben de seni seviyorum, sevgilim ama gitmeme izin vermelisin.
وأنا أحبك أيضاً يا عزيزني لكن عليك السماح لي بالرحيل

Ve dün akşam kanepede uyumama izin verdiğin için de teşekkürler.
و شكراً لك على السماح لي بالنوم على الأريكة البارحة

Kılıcımı almama izin verdiğin için sana teşekkür etmeliyim.
يجب أن أشكرك على السماح لي بإستعادة سيفي

Evet, ayrıca amacım için kullanmama izin verdiğin için %10 fazlasıyla.
ألف منحة بنسبة 10 ? لأعلى لأجل السماح لي باستخدامه في غاياتي

Eminim ki tüm bu olanlardan sonra etrafında olmama izin verdiğin için biraz üzgünsündür. Hayır, bu sefer değil.
أنا مُتأكّد أنّ بعد كلّ هذا أنتِ ستندمين على السماح لي بتتبّعكِ.

Bu arada, kartını kullanmama izin verdiğin için teşekkürler.
بالمناسبة ، أشكرك على السماح لي باستخدام بطاقتك

Okumama izin verdiğin için teşekkürler. Biraz kafam karıştı yine de.
أشكرك على السماح لي بقرائتها ولكني محتار قليلاً

Faydalı olmama izin verdiğiniz için çok teşekkürler.
لكم جزيل الشكر على السماح لي بأن أكون بالخدمة.

Sadece kendimi savunmama izin verdiğiniz için teşekkür etmek ve oğlum Dennis'i takdim etmek istedim.
أردت أن اشكرك على السماح لي بتمثيل نفسي وتقديم ابني .دنيس كيرنس،

Burada kalmama izin verdiğiniz için teşekkür etmek istedim.
أود ذلك ، أريد أن أشكركٍ على السماح لي بالإقامة هنا

Savunma Bakanlığı'ndan Fiji'yi batırmak için yapılan komployu araştırmak için izin almaya çalışıyorum.
أحاول جعل وزارة الدفاع السماح لي 'في اللجوء الى مكيدة لإغراق 'فيجي.

Konuşmama izin verir misin?
أنت لا تسمح لي بالحديث أولا عليك السماح لي بالإجابة

Belediye temel atmama izin vermek istemez, en azından bu hükümet projesinin işe yarar olduğunu ispatlayana kadar.
البلدية لا تريد السماح لي البدء بالمشروع حتى ... أُثبتَ إليهم بِأَنَّ مشروع التنمية سَيَنجحُ

Eğer bunda gerçekten ciddiysen, bunu yapmama izin vermelisin.
إذا كنت تعني هذا حقاً فعليك السماح لي بفعل هذا

O işi yapmadan ölmeme müsaade edemezsin.
لا يمكنكِ السماح لي بالموت قبل أن نجتمع سوياً.

Röntgen çekmeme izin ver öyle.
إلى أن توافق على السماح لي بعمل الأشعة السينية على كاحلها

Ama şimdi ona yardım etmenin en iyi yolu işimi yapmama izin vermen.
لكنّ أفضل طريقة لمساعدتها الآن هي السماح لي بإنجاز عملي

Bizim zırhlı aracın tepesine asmama izin vermesi için komutanla konuştum.
لقد تحدثت مع قائدي حول السماح لي بوضعها على قمة سيارتي الحربية.

Kamuoyunun güvenini tekrar kazanmanın en iyi yolu işe devam etmeme izin vermenizdir.
أفضل طريقة لاستعادة ثقة الجمهور هو السماح لي بمواصلة العمل