| Ve kanımca, liderlik, siyahi hayatlara destek olan bu seyircideki herkese benziyor. | TED | وأعتقد أيضًا القيادة تبدو كل شخص في هذا الحضور يدعم حياة السود. |
| Ya da belki onlar birazcık fazla afromerkezli ve aradığından fazla siyahi görünümlüydü. | TED | أو كانت تظهر عليهم السمة الأفريقية قليلًا وأنهم مؤيدين لمظهر السود حسب ذوقها. |
| Biz, Güney Afrika'da siyahlara "Kaffir" deriz. Sizin "zenci" dediğiniz gibi. | Open Subtitles | في جنوب أفريقيا نسمَي الأفارقة بالسود كما تسمون أنتم السود بالزنوج |
| Ben derim ki, bu Kara Göl'ün Canavarı'nı aldığınız yere bırakın. | Open Subtitles | أقول بأن نرمي هذا المخلوق في بحيرة السود من حيث اتى |
| Siz beyazlar Afrika'yı terk ettiğinde de siyahlar siyahlarla savaşacak. | Open Subtitles | ثم بين السود والسود عندما تغادرون انتم البيض أفريقيا نهائياً |
| Çünkü ne zaman zenciler korkarsa o zaman beyazlar güvendedir. | Open Subtitles | لأنه عندما يكون السود خائفين عندها يكون البيض في أمان |
| Kadınlar ve siyahların temel haklarını çiğneyen bir anayasa mı? | Open Subtitles | الذي يحرم السود حق الجنسية؟ لقد وافقوا على التعديل ال15 |
| siyahi okullar için elden düşme kitaplarımız ve her şey elden düşme olsa da kitap büyük bir ihtiyaçtı. | TED | وعلى الرغم من أن الكتب التي كانت بحوزتنا قديمة ومُنحت لمدارس السود وكل شيء قديم ومستعمل، كان احتياجًا عظيمًا. |
| Bu ülkedeki birçok siyahi insan, bir köle sahibinin soyadıyla etrafta dolanıyor. | TED | معظم الناس السود في هذه البلد يتجولون وهم يحملون أسم سيدهم الأخير. |
| Bir sonraki sorumuz şu: Kaç siyahi insan, polisin güç kullanımına hedef oldu? | TED | إذن السؤال التالي هو: كم عدد السود المستهدفين حقًا من استعمال الشرطة للقوة؟ |
| Güney Afrikalı siyahi vatandaşlara acımasızca baskı yapmak yabancı sorunu olmaktan çıktı, artık Birleşik Devletler'in ırksal sorunu haline geldi. | Open Subtitles | القمع الوحشي لمواطني جنوب أفريقيا السود لم يعد يجعل من هذه سياسة أجنبية، ولكن يثير قضية عنصرية في الولايات المتحدة. |
| Küçük zenci çocuklar olur ya, karınları deşilmiş, gözlerinde sinekler. | Open Subtitles | عن الأطفال السود الصغار ببطونهم المنتفخة و الذباب في عيونهم |
| Bu ülkede zenci gençlerin en yaygın ölüm sebebi ne biliyor musun? | Open Subtitles | اتعرفين ما السبب الرئيسي خلف موت الرجال السود صغار السن في البلاد؟ |
| Hem onca zengin ve zenci insan yanılıyor olamaz değil mi? | Open Subtitles | و كل الأغنياء السود لا يمكن أن يكونوا على خطأ صحيح؟ |
| Zero'nun bildirisinde belirttiği gibi Kara Şövalyeler Tarikatı zayıfların müttefiki. | Open Subtitles | وبناء على اعلان زيرو , منظمة الفرسان السود حلفاء للضعفاء |
| Kara Şövalyeler çok hayal kırıklığına uğrar. O zaman çıkmazdayız. | Open Subtitles | . الفرسان السود سيكونوا خائبين الأمل . إذن هذا مأزق |
| siyahlar "çocuk" diye hitap edilmekten hoşlanmaz. Hakaret olarak görürler. | Open Subtitles | الرجال السود لا يعجبهم ان يدعوهم احد بفتى يأخذونها كإهانة |
| Bu nedenle siyahlar Amerika'yı terk etmeli ve ana vatanlarına geri dönmeliydi. | Open Subtitles | .. لذا على السود أن يغادروا أمريكا و يعودوا إلى أرضهم الأم |
| zenciler bir şekilde kusurlu olmalılar." | TED | فمن المؤكد أن السود إلى حدٍ ما غير مهذبين. |
| siyahların akciğer kapasiteleri, beyazlardan az olduğu için zorunlu çalışmanın onlara iyi geldiğini açıkladı. | TED | وادعى أنه وبسبب صغر سعة رئة السود عن سعتها عند البيض، فإن العمل الإجباري كان جيداً بالنسبة لهم. |
| Zulüm gören siyah Güney Afrikalılar için sahte evraklar yaptı. | TED | وقام بصنع أوراق رسمية مزورة للمضطهدين السود في جنوب افريقيا |
| İyi ki Siyahiler Dr. King yerine sana muhtaç değil. | Open Subtitles | الشيء الجيد أن الأشخاص السود لديهم الدكتور كينغ بدلاً عنك. |
| Onu suçluyorsun, devleti suçluyorsun, ilaçları, siyahları, Percyleri suçluyorsun. | Open Subtitles | انك تلومه, وتلوم الحكومةوالخمر والأشخاص السود وآل بيرسى |
| Bütün zencileri taşaklarından asmak lazım. | Open Subtitles | يجب على كل السود أن يُشْنَقُوا و يُعَلَّقُوا |
| Bazı zencilerin Avrupai yüzleri vardır, değil mi? | Open Subtitles | ,بعض السود لديهم وجوه أوروبية أليس كذلك؟ |
| Ama siyahilerin hayatları hapishanelerde, okullarda ve sokaklarda kullanıp atılabilir muamelesi gördüğünde, bu bağlantılar neredeyse hiç kurulmuyor. | TED | ولكن عندما يعامل السود على أن حياتهم غير ذات قيمة في السجون والمدارس والشوارع، فنادرًا ما يتم الربط بين هذه الأشياء. |
| Yani, siz wigger filan mısınız, bu tarzı siyahlardan mı aldınız? | Open Subtitles | إذا، هل انتم جميعكم شخصيات تحاولون ان تستعيروا من السود ؟ |