| Rezervasyonu en son sen yaptığında tuvaletlerin yanında çok kötü bir masaya oturmuştuk. | Open Subtitles | تَعْرفُين، اخر مرة حجزت فيها جلسنا على تلك المنضدةِ السيئةِ بالقرب من الحمام. |
| Kendinizi kötü haberlere hazırlasanız iyi olacak. | Open Subtitles | أنت من الأفضل أن تعد نفسك لبَعْض الأخبارِ السيئةِ |
| Akademimizi tanımlamak için bir sürü kötü kelime kullandı. | Open Subtitles | إستعملَ العديد مِنْ الكلماتِ السيئةِ لوَصْف أكاديميتِنا |
| Bir sorun var, çok kötü bir sorun var. | Open Subtitles | هناك بَعْض المشكلةِ، بَعْض المشكلةِ السيئةِ جداً. |
| Belki birileriyle konuşsan, bu kadar da kötü bir fikir olmazdı. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا هو لَنْ يَكُونَ مثل هذا الفكرةِ السيئةِ إذا تَكلّمتَ مع شخص ما. |
| Biliyor musun, Konali çok kötü şeyler yaptı. | Open Subtitles | تَعْرفُ، كونالي . عْمَلُ العديد مِنْ الأشياءِ السيئةِ. |
| Meğer doktorundan kötü bir haber almış. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُ بَعْض الأخبارِ السيئةِ مِنْ طبيبِه. |
| Gençken pek çok kötü şey yaptım. | Open Subtitles | عَمِلَ الكثير مِنْ الأشياءِ السيئةِ عندما أنا كُنْتُ أصغرَ. |
| Sayfalara gömülü kötü kadın olmasam, | Open Subtitles | فإذا لم أكن مثل تلك المرأةِ السيئةِ على الورق |
| kötü bir haberim var Frasier. | Open Subtitles | حَسناً، فرايزر، أخشى عِنْدي بَعْض الأخبارِ السيئةِ. |
| Her neyse size kötü bir haberim var. | Open Subtitles | على أية حال، أخشى عِنْدي قليلاً مِنْ الأخبارِ السيئةِ. |
| Yıllardır o gülünç uzay dizisinde oynarken bazı kötü alışkanlıklar edinmiş. | Open Subtitles | بعد بعد مرور سنةً ذلك الأوبرا الحيزية المضحكة، هو يُلتَقطُ بَعْض العاداتِ السيئةِ. |
| Korkarım size kötü bir haberimiz var. | Open Subtitles | السّيد هيدلي، أَنا خائفُ عِنْدَنا بَعْض الأخبارِ السيئةِ. |
| Ne yazık ki senin için bazı kötü haberlerim var. | Open Subtitles | الموافقة، أخشى أنا عِنْدي بَعْض الأخبارِ السيئةِ. |
| Bu adam bütün sırlarımı biliyor kötü kız anılarımın hepsini onunlayken yaşadım. | Open Subtitles | هذا الرجلِ يعرف كُلّ أسراري كُلّ لحظاتِ البنت السيئةِ حَدثَت مَعه |
| Kumarla ilgili bir derdin varsa, şu kötü takımlı adamla konuş. | Open Subtitles | أصبحتَ a مشكلة بتَحَادُث، شاهدْ الرجلَ في البدلةِ السيئةِ. هنا الصفقةُ: |
| Burada yaşanan kötü şeylerin çoğu senin suçun. | Open Subtitles | أغلب الأشياءِ السيئةِ الذي يَحْدثُ هنا عيبَكَ. |
| Ancak, korkarım size kötü haberlerim var. | Open Subtitles | لكن، أخشى أن لدي .بَعْض الأخبارِ السيئةِ لَكم |
| Büyük ve kötü ormanda ne arıyorsun? | Open Subtitles | الذي تَعْملُ في الغابةِ السيئةِ الكبيرةِ؟ |
| Büyük ve kötü ormanda ne arıyorsun? | Open Subtitles | الذي تَعْملُ في الغابةِ السيئةِ الكبيرةِ؟ |
| Ayaklarının berbat kokusu yüzünden burnunun en uzak mesafeye kadar uzadığı bir dünyanın kapılarını. | Open Subtitles | عالم الأقدامِ تلك رائحةِ السيئةِ جداً، أنفكَ كان لا بُدَّ أنْ يَنْموَ كبعيد منهم كمحتمل. |