| O, amirinin verdiği kötü bir kararın suçunu üzerine aldı. | Open Subtitles | تقَبلَ اللائمةَ للقرار السيئ الذي رئيسه اتخذه |
| Evet, bavullarımızı toplayıp o büyük, kötü dünyayı görelim. | Open Subtitles | حسناً لنذهب ونحزم حقائبنا ونرى هذا العالم الكبير السيئ الذي تتكلمين عنه |
| kötü bir öğrencinin ödevi gibi otuz kere katladım. | Open Subtitles | للطي من مليار مرة، بوصفه الرجل السيئ الذي يأخذ عمله إلى المدرسة. |
| Sadece birazcık sıcak su ve buhar! Ne kadar kötü olabilir ki? | Open Subtitles | إنها مجرد مياه ساخنه وبخار ما السيئ الذي في هذه ؟ |
| CC: Bir zamanlar olduğu kötü adamın ötesine geçebilir mi? CC: | Open Subtitles | هل في استطاعته التخلص من الشخص السيئ الذي كان عليه؟ |
| -Etraftaki kötü kızları parçalayan adamdan. | Open Subtitles | القواد العجوز السيئ الذي يترك فتيات ميتات بالجوار |
| Sürekli hırıl hırıl sesler çıkartan, kötü peruklu, yaşlı adam mı? | Open Subtitles | العجوز ذو الشعر المستعار السيئ الذي يلهث نوعاً ما كثيراً؟ |
| Hayır, bunca kötü şanstan sonra bunun uğrunu kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا ، لا اريد ان انحس ذلك بعد كل الحظ السيئ الذي مررتُ به |
| Online reklam için davacılara yaklaşan kötü reklamcı sizsiniz. | Open Subtitles | وأنت المعلن السيئ الذي فاتح المدعيتان بشأن إعلانات الإنترنت؟ |
| Güven bana, o benden çok daha kötü gözüküyor. | Open Subtitles | وثق بي، لم أبدو بنصف المظهر السيئ الذي بدا هو عليه. |
| Bağışıklar ile karşılaşması kader mi yoksa kötü şans mı bilemiyorum. | Open Subtitles | "لقد كان قدره أو حظه السيئ الذي أدى به إلى "المنيعين |
| kötü haberi verdiğim için üzgünüm binbaşı. | Open Subtitles | آسف لسماعك الخبر السيئ .الذي قلته ، أيها الرائد |
| Bu istediğin kötü çocuğu sana sağlayacaktır. | Open Subtitles | لقد اردت ذلك الفتى السيئ الذي كان عليه فكان لك ذلك |
| Sana söylemem. Sen Sarah'nın ayağını kıran kötü adamsın. | Open Subtitles | لن أخبرك أنت الرجل السيئ الذي كسر ساق "ساره". |
| Bu saatin kötü adamı. | Open Subtitles | أنا الشخص السيئ الذي يتمحور الحديث عنه |
| Kendini paralasa da güzelliğini kaybetmeyen hiçbir içkinin, otun ya da kötü tavrın bunu gizleyemeyeceği birisin. | Open Subtitles | كما لو كنتي شمعة تحترق بكلتا جهتاها ولكنك جميلة لايوجد هنالك مايكفي من الشراب او المخدرات او السلوك السيئ الذي سيخفي ذلك |
| Bu içimdeki kötü hisleri açıklıyor. | Open Subtitles | والذي يوضّح السحر السيئ الذي أنا أشعر. |
| Beni ne kadar kötü istiyorsun? | Open Subtitles | ما هو الشي السيئ الذي تريده؟ |
| Ölen şu korkunç kötü adamın hikâyesi vardır ya; cenazesinde kimse onun hakkında söyleyecek güzel bir şey bulamaz ve sonunda biri kalkıp, "Ağabeyi daha kötüydü" der. | Open Subtitles | . . الرجل السيئ الذي ماتَ ولا أحد يُمْكِنُ أَنْ قُلْ أيّ شئَ لطيفَ عنه... . . |
| Caroline'ın varabileceği en kötü noktaya ulaştık. | Open Subtitles | هذا الامر السيئ الذي تحصل عليه من (كارولاين) |