| - Hayır, merak etme. Sen arabayı çalıştır, tamam mı? | Open Subtitles | لا تقلق بشأن هذا قم فقط بتشغيل السيّارة ، حسناً؟ |
| Şehir sınırını geçmeden onları bul arabayı kenara çek ve babayı alkollü araç kullanmaktan tutukla sonra çocuğu bana getir. | Open Subtitles | اعثر عليهما قبل أنْ يجتازا حدود البلدة. أوقف السيّارة و اعتقل الوالد بتهمة القيادة أثناء الثمالة. ثمّ أحضر الفتى إليّ. |
| Öyleyse yarası kanarken araba kullanıyordu. Yarasına bastıracak bir şeyler aramıştır. | Open Subtitles | إذن، هو يقود السيّارة وينزف إنّه يبحث عن شيء لتضمييد الجرح |
| Ertesi gün kızıyla karşıdan karşıya geçerlerken bir anda o araba çıkmış. | Open Subtitles | في اليوم التالي، هو وابنته يعبران الشارع، وتظهر هذه السيّارة من العدم |
| Ve onu kilime sarıp arabaya kadar sürükledim ve bagaja koydum. | Open Subtitles | ، ثمّ استخدمت البساط لأجرّها إلى السيّارة . ثمّ وضعتها بالصندوق |
| Hayır. Sanırım, o ara, dışarı kaçıp arabada oyunu dinlediğim zamandı. | Open Subtitles | كلا، أعتقد أن ذلك حينما تسلّلت إلى السيّارة لأستمع إلى المباراة |
| arabanın kimin olduğunu çok iyi biliyorsun. Ve gerçeği görmezden mi geliyorsun? | Open Subtitles | أنت تعرف بالضّبط لمن تكون تلك السيّارة وأنت تغضّ الطّرف عن الحقيقة؟ |
| O yeni araçlar, o arabayı tereddüt etmeden küle çevirirdi. | Open Subtitles | تلك الطائرات الجديدة ستُحوّل تلك السيّارة إلى رمادٍ بدون تردّد. |
| O paslı arabayı ve çürüyen kanepeyi bahçenden çıkar dedik. | Open Subtitles | أن يزيل تلك السيّارة الصدئة وتلك الأريكة المُتعفّنة من فنائه |
| arabayı çalışır durumda bırak ve arabadan çık. | Open Subtitles | أريدك أنْ تبقي السيّارة دائرة و ترجّل مِن السيّارة |
| Şuradaki araba FBI'a ait. Cipte de yerel polis var. | Open Subtitles | تلك السيّارة هناك للمباحث الفيدراليّة، وسيّارة الدفع الرباعي لشرطة الولاية. |
| Ve bu spor araba yılın spor araba ödülünü kazandı. | TED | وقد فازت تلك السيّارة الرّياضية بجائزة أفضل سيّارة رياضية لتلك السّنة. |
| Geçen gece sayende iki araba alacak kadar para yaptım. | Open Subtitles | بسببك في تلك الليلة صنعت ضعف ثمن السيّارة. |
| Arkadaşlarımızın bize ihtiyacı var. Çoktan arabaya binmiş olmamız lazımdı. | Open Subtitles | أصدقاؤنا يحتاجون عوننا، يتعيّن أن نكون في السيّارة بحلول الآن. |
| Geri dönerken arabaya benzin koy. | Open Subtitles | تذكّر أن تملئ السيّارة بالوقود في طريق عودتكَ |
| arabaya bin ! Ellerini arabanın üstüne koy ! | Open Subtitles | استدر نحو السيّارة ضع يدَيك على السيّارة، هيّا |
| Teşkilat raporları o arabada üç adet yüksek seviyeli Arap muharip olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت التقارير الإستخباراتيّة أنّ هناك ثلاثة مُتشدّدين أفغانيين رفيعي المستوى في هذه السيّارة. |
| Gazeteler arabada dursun Muhabirin yanına gitmeliyiz | Open Subtitles | تَبْحَثُ العائلة الكاملة عنك و انت تقف هنا حَافِظْ على المِلَفَّات في السيّارة. |
| Öncelikle arabada bulduğunuz izler. | Open Subtitles | رافع البصمات فحص ذلك الغبار الذي أخذته من مقبض السيّارة |
| ...herkes arabanın içindedir ama ön camdan fırlayan sadece sensindir. | Open Subtitles | الكل في السيّارة لكنّك الوحيد الذي خرج من الزجاج الأمامي |
| arabanın kimin olduğunu çok iyi biliyorsun. Ve gerçeği görmezden mi geliyorsun? | Open Subtitles | أنت تعرف بالضّبط لمن تكون تلك السيّارة وأنت تغضّ الطّرف عن الحقيقة؟ |
| Kaçıştan sonra hapishaneyi kilitlemeden önce oradan ayrılan tek araç onunkiydi. | Open Subtitles | لقد كانتْ السيّارة الوحيدة التي غادرتْ السّجن قبل إغلاقه، قبل الهرب. |
| Bu aracın bir cinayet mahallinden hızla uzaklaşırken çekilmiş görüntüleri var. | Open Subtitles | كاميرات المرور أظهرت هذه السيّارة تُغادر مُسرعة من موقع جريمة الليلة. |
| Pekâla, garantiye almak için aracı bulduğumuz yere dönüp etrafı bir arayalım. | Open Subtitles | حسنٌ, لنكنآمنين,لنرجعإلىالبحيرة، و نفحص المنطقى التى وجدنا بها السيّارة. |
| Son bir kaç ayda, yolculukla ve arabayla ilgili tartışıp dururken, bir yanım.. | Open Subtitles | الأشهر القليلة الماضية، عندما كنا نتشاجر حول السيّارة والترحال، جزء.. |
| Eğer işe yararsa, bir düşünsene gerçek bir ev sahibi olabiliriz ve bu lanet olası arabadan kurtulabiliriz. | Open Subtitles | إذا أفلح هذا، فكّر بالأمر فحسب. يمكننا الحصول على منزلٍ حقيقيّ، ويمكننا التخلّص من تلك السيّارة اللّعينة. |
| Bir benzin istasyonunun yanında. Adamlar araçtan çıkıyor ve itmeye başlıyor. | Open Subtitles | مدخل محطة بنزين، هناك أشخاص سينزلون ويشرعوا في دفع السيّارة |
| Şu arabadaki bütün sandıklar. Buradaki on iki sandık. Kasa yolcu süitine gidiyor. | Open Subtitles | إليكِ جميع الحقائب من هذه السيّارة .وعددهم12 ،والخزينةليُنقلواإلى. |
| Evet, olabilir, peki arabasını neden bıraksın? | Open Subtitles | أجل، يُمكن أن يكون كذلك، لكن لمَ يترك السيّارة بعد ذلك؟ ربّما غادر مع شخص آخر. |
| araca girersek uzaktan kumanda edebilir miyiz? | Open Subtitles | إذا إستطعنا الدخول إلى السيّارة فهل نستطيع التحكم بها عن بعد؟ |
| Evet ama bu kamyoneti ona geri vereceğinden eminim. | Open Subtitles | نعم، لكنّي أراهن أنّك ستعيدين هذه السيّارة إليه |