"السّفر" - Translation from Arabic to Turkish

    • seyahat
        
    • yolculuk
        
    Jetlag(uçak tutması), küresel seyahat, 24 saat iş, vardiya kültüründe yaşıyoruz. TED نحن نعيش في ثقافة الرّحلات الجويّة ذات الفوارق الزمنية، السّفر إلى جميع أنحاء العالم، العمل طوال 24 ساعة، نوبات العمل.
    Birlikte seyahat ediyoruz. Open Subtitles إنّه يسافر معي فقط، لم أكن أريد السّفر لوحدي
    Zamanda seyahat teorimi fiziksel olarak nasıl gerçekleştireceğime dair bir epifani yaşamıştım. Open Subtitles اكتشفت كيف أطبّق نظرياتي في السّفر عبر الزمن.
    Astro seyahat nedir biliyor musun? Open Subtitles مهلاً، أتعلمين ما هو السّفر الكوكبيّ؟
    Bana zamanda yolculuk edebileceğim bir yüzük vermişlerdi. Open Subtitles أعطوني خاتماً يمكّن من السّفر عبر الزمن.
    seyahat kaydına göre son 11 aydır White Pine Bay'e gidip geliyormuş. Open Subtitles و تُظهر سجلّات السّفر أنّها كانت تنتقل إلى خليج "وايت باين" مرّة واحدة شهريّاً طيلة الـ11 شهراً الماضيين
    Kendisi gelecekmiş ama seyahat edemiyormuş. Open Subtitles قال انه سيأتي بنفسه لكن لا يمكنه السّفر
    Tek başına seyahat etmek sıkıcıdır. Open Subtitles السّفر وحدك مملّ
    Durmadan seyahat ediyorum. Open Subtitles رحلات السّفر العديدة
    Macaristan'da seyahat yapabilirsiniz. Arkadaşlarınız-- Open Subtitles يمكنك السّفر ضمن حدود "هنغاريا"، أصدقاءك...
    Sanırım at sırtında seyahat etmeye fazlasıyla alıştığım içindir. Open Subtitles -أعتقد أنّي اعتدتُ على السّفر الكثير جنوبًا .
    "Bu kural, ailedeki hastalıklar, tutukluluk ya da seyahat gecikmeleri gibi durumların hiçbirinde yok sayılamaz. Open Subtitles "لا يجب التّقصير في هذه القاعدة تحت أيّ ظرف" "بما في ذلك وليس على وجه الخصوص الحالات العائليّة المرضيّة" "الاعتقال والتّأخر في السّفر"
    - Zamanda yolculuk ediyor olabilir. Bu, ihtimal dahilinde. Open Subtitles قد يكون قادراً على السّفر عبر الزمن، ممكن.
    Şıksın, çağdaşsın, iyi yolculuk ediyorsun. Open Subtitles أنت أنيقةٌ و مُعاصرة و تُجيدين السّفر
    yolculuk edebilecek herkes gitmeye hazırlanmalı. Open Subtitles نحتاج لكلّ من هو قادر على السّفر أن يذهب .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more