| Pekâlâ, Hoşça kal. Kaybolursan bir taksi çağır ya da ara. | Open Subtitles | حسناً، مع السّلامة إتصل إذا ضللت الطريق ، أو أطلب سيارة أجرة |
| Bay Uykucu'ya Hoşça kal dediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبري السّيد سليبي بانتس ما اقوله بمعنى مع السّلامة بي بي شيريو أو ما شابه ذلك الجحيم الذي يفعلونه هنا |
| Pekala o zaman bana bir Hoşça kal öpücüğü falan gibi bir şey verebilirsin. | Open Subtitles | اعطيني على الأقل قبلة مع السّلامة أَو اي حاجة' |
| Willard Whyte'dan ay makineleri çalmaya başladıysan güle güle ve iyi şanslar! | Open Subtitles | عندما تَبْدأُ بسَرِقَة مكائنِ القمرِ مِنْ ويلارد وايتي، مع السّلامة وحظّ سعيد فقط اَرتاحُ. |
| Şey, kendinize iyi bakın. güle güle Setsuko! | Open Subtitles | حسناً فعلتما ، مع السّلامة إنتبها لنفسيكما |
| - Derek, bir uğrayıp Hoşçakal demek istemiştim. | Open Subtitles | ديريك، فقط أرادَ للتَوَقُّف في ورأي مع السّلامة. |
| Aklımdaki veda, burada sahip olduğumuzdan daha çok yer tutabilir. | Open Subtitles | مع السّلامة بأنني املك في العقل سيأْخذ غرفة أكثر بعض الشيء من لدينا هنا |
| Gördünüz mü, size bir Hoşça kal bile demeden gitmeyeceğini söylemiştim. | Open Subtitles | شاهدْ، أخبرتُك هو لا إتركْ بدون القول مع السّلامة. |
| Tamam, şimdi kapatıyorum. Uslu dur. Hoşça kal. | Open Subtitles | اوكى، سذهب الآن أحسنى التصرّف.مع السّلامة |
| "Tamam, hiç bir şeye dokunmuyorum, Hoşça kalın dedim." | Open Subtitles | ، نظرت حولى حسناً لا شيء قد لـُمس مع السّلامة |
| Güzel, değil mi? Hadi gidiyoruz, çocuklar. Hoşça kal deyin. | Open Subtitles | هيا، فلتقــولوا مع السّلامة أيها الأطفال |
| Hoşça kalın Bakan Chambers. İyi yolculuklar. | Open Subtitles | مع السّلامة وزير تشامبرز أتمنى لك رحلة آمنة |
| Merhaba Jimmy Hendrix, Hoşça kal DV8. | Open Subtitles | مرحباً جيمي هيندريكس، مع السّلامة دي في 8. |
| Otobüsü kaçıracağım. Hoşça kalın, Bayan Loukova. | Open Subtitles | ،يجب أن أذهب فسأتأخر على الحافلة "مع السّلامة يا سّيدة "لوكوفـا |
| Mezarlığına güle güle dersin... | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تُقبّلَ فرصكَ مع السّلامة. |
| -güle güle demek için uğrasan bari | Open Subtitles | أنت من الأفضل أن تَتوقّفُ في قَول مع السّلامة. |
| - Çok üzüleceksin, görürsün. - güle güle, güle güle. | Open Subtitles | - مع السّلامة، مع السّلامة، مع السّلامة! |
| - güle güle, anne. | Open Subtitles | - مع السلامة، أُمّ. - مع السّلامة. |
| - güle güle, Roman. - Hoşça kal. | Open Subtitles | مع السّلامة رومان مع السلامة |
| Tamamen içtenlikle bunu konuşabilmek istemiştim. Ama reddediyorsun, öyleyse sana Hoşçakal. | Open Subtitles | رَفضتَ، لذا أنا سَأَقُولُ فقط مع السّلامة. |
| Tek söyleyebileceğim, McKay, veda etmen gerçekten çok uzun sürüyor. | Open Subtitles | هذا كل ما أستطيع أن أقول،مكاى، تأخذ كمية كبيرة من الوقت الطويل لتقول مع السّلامة |
| "Ciao." İtalyanca'da "Hoşçakalın" demek. | Open Subtitles | ثيو. ذلك تعبير إيطالي مألوف معناة مع السّلامة. |
| Elveda sıçratan klozetler ve çanta dolusu markalar! | Open Subtitles | مع السّلامة لرْشُّ السراير وحقائب الرموزِ |
| Üzgünüm, ama acelem var. Allahaısmarladık. | Open Subtitles | انا مستعجل رجاءً إغفريْ لي، مع السّلامة |
| Hoşca kalın, Jade sarayının efendileri. | Open Subtitles | مع السّلامة سادة قصر جايد |