"الشاحب" - Translation from Arabic to Turkish

    • solgun
        
    • soluk
        
    • Pale
        
    Bilinçaltında yaşadığım halde... solgun aklımız sonsuz olanı bizden gizler. Open Subtitles لبلوغ المجهول علي الرغم اني اعيش في اللاوعي لكن منطقنا الشاحب يخفي عنا المُطْلَق
    solgun deri, çökük gözler, elleriyle içindeki yaşamı emerler ya? Open Subtitles ذوى الجلد الشاحب و العيون الغائرة الذى يسحبون الحياة من الآخرين بأيديهم
    Senin solgun yuvarlak kafanı kokain taşı sanmasını istemiyoruz. Open Subtitles لا نريده أن يخلط بين وجهك الشاحب وأحجار الكراك
    soluk yüzlü, yapmacık sersem. Ondan nefret ediyorum. Ashley öyle düşünmüyor ama. Open Subtitles ذات الوجه الشاحب و اللسان المعسول، كم أكرهها
    Prens, soluk, düşünceli, anemik, veya öfkeli, atılgan olabilir. Open Subtitles هناك الأمير الشاحب , الوقور , فقير الدم وهناك المجنون , المنمق ماذا تفضلون ؟
    soluk Pallas büstünün üstünde hemen yatak odamın kapısının üzerinde... ve hayal ettiği şeytanın bütün görünüşleri gözlerinde. Open Subtitles على التمثال النصفى الشاحب لآلهة الحكمه أعلى غرفتى و على عينيه كل الظواهر
    Pale King, daha önce de onunla karşılaşmışsın gibi görünüyor. Quantum. Open Subtitles (الملك الشاحب) إنه يبدو كما لو أنك تعاملت معه من قبل.
    "solgun yolcuya dikkat edin. Onun adı ölümdür. Open Subtitles احذروا من الفارس الشاحب الذي يُدعى الموت
    "solgun yolcuya dikkat edin. Onun adı ölümdür. Open Subtitles احذروا من الفارس الشاحب الذي يُدعى الموت
    Bekâr, yalniz, yakindan konusanlar, inanilmaz solgun, agzi kokanlar, arkadaki sismanlar, Open Subtitles الغير مرتبط , الوحيد , الصامت الشاحب , الأفواه ذات الرائحة الكريهة الأولاد ذوات المؤخرات السمينة
    - Lütfen sahneden inin. - Sevgilim, yüzün sonbahar... - ...mehtabı kadar solgun. Open Subtitles عزيزي، وجهكَ مثل القمر الخريفي الشاحب.
    Onunla tanıştım altı yaşında bir çocuk boş, solgun, duygusuz bir yüz ve kapkara gözler Şeytan'ın gözleri. Open Subtitles الطفل بعمر ستة سنوات بهذا ...الوجه الشاحب القاسى و العيون السوداء
    * Ve sen kuzeye bakarken * ve solgun ay yükselirken Open Subtitles #وأنت تَنْظرُ إلى الشمالِ، و القمر الشاحب يَرتفعُ#
    Luke Skywalker'un ışın kılıcının solgun mavisini biliyorsun. Open Subtitles أتعرف الأزرق الشاحب الخاص بسيف "لوك سكاي ووكر" المضئ؟
    Seni bekliyordum, solgun çiçeğim. Görebiliyorum. Open Subtitles كنت أتوقعك حضورك أيّها الشاحب الشجاع
    "Çoraplarla gömlekler, çarşaflarla kombinezonlar ve Wendy'in soluk pembe elbisesi çamaşır ipinde hafif hafif sallanıyordu." Open Subtitles الجوارب والقمصان الأوراق واللفاف وفستان ويندى الوردى الشاحب الجميل يتهزهز على حبل الغسيل
    Oyunumuzda güzel Mary karakterini Jenny Swanson soluk benizli vampir Anthony'i de Arj Berjay oynayacak. Open Subtitles هذا يظهر الجمال الحقيقي لميري التي تلعب دورها جيني سوانسون و مصاص الدماء الشاحب أنثوني يلعب دوره أرج بيرجري
    soluk tenimi, onur madalyası olarak taşımayı tercih ediyorum. Open Subtitles لا أفضّل لون بشرتي الشاحب ليكون وساما لنزاهتي
    Şu anda öyle hissediyorum ki bana o yaptığından sonra soluk, beyaz boğazına oturan yumruyu sıkıp, çıkartabilirim. Open Subtitles كيف شعوري وما فعلت بي قد أعتصر هذه الحنجزة من عنقك الشاحب
    Şu an bu etten ve kemikten olma soluk siluette gizleniyorum. Open Subtitles الآن، أنا مخفي في هذه ظلّ الشاحب من العظام واللحم.
    Paul ve Marilyn Hendricks'in kızı, Forrester Lane'de soluk mavi renkli bir evde. Open Subtitles لبول ومارلين هندريكس البيت الأزرق الشاحب على فورستر لين.
    Meksiko'dan bir isim geçti elime, Pale King. Open Subtitles لقد سمعت في المكسيك إسم يدعى (الملك الشاحب).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more