"الشاهده" - Translation from Arabic to Turkish

    • tanık
        
    • tanığı
        
    Bu dava için biraz acele var, esas tanık Bayan Coady'nin ilerleyen yaşı ve özellikle son dönemlerde yaşadığı ciddi kalp sorunları sebebiyle. Open Subtitles هناك حاله طارئه بهذه القضيه حيث ان الشاهده الرئيسه سيده ايلين كودى عجوز وعانت من بعض مشاكل القلب فى الفتره السابقه
    Ara vermemiz lazım Sayın Hâkim. Bu tanık, listeye bugün eklendi. Open Subtitles احتاج مهلة سيدي القاضي هذه الشاهده تم اضافتها اليوم
    Hakim tanık üretmek için bize 24 saat verdi, ya da o da giderse dava kapanacak. Open Subtitles القاضي قام بأعطائنا 24ساعة لأستدعاء الشاهده أو سيقوم بأنهاء القضيه برمتها
    O halde kürsüye bir tanığı tekrar çağırmak istiyoruz. Open Subtitles إذاًً , نرغب في استدعاء الشاهده مجدداًً لتقديم شهادتها
    İçlerinde babamın cinayetinin tek tanığı da bunlara dahil.. Open Subtitles بما في ذلك الشاهده الوحيده على قتل والدي
    tanık, kurbandan alıntılar yapıyor, Sayın Yargıç hepsi kartta var. Open Subtitles الشاهده تقتبس من كلام الضحيه، حضرة القاضي كل ذلك مكتوب في البطاقه
    Doğrudur, efendim. tanık olan yaşlı bayan genç bir kızın olduğunu söyledi. Open Subtitles السيده العجوز الشاهده قالت أنها كانت فتاه صغيره بالسن _
    Sanırım tanık banyoda olduğunu açıkça belirtti. Open Subtitles ...آرى أن الشاهده وضحت .بأنّها كانت في الدش
    Doğrudur, efendim. tanık olan yaşlı bayan genç bir kızın olduğunu söyledi. Open Subtitles السيده العجوز الشاهده قالت أنها كانت فتاه صغيره بالسن _
    tanık vasıflı bir uzman olarak buraya çağrıldı. Open Subtitles الشاهده مصنفه على أنها خبيره
    tanık soruyu cevaplasın. Open Subtitles الشاهده ستجيب السؤال
    tanık cevap versin. Open Subtitles الشاهده سوف تجيب.
    tanık gidebilir. Open Subtitles فالتخرج الشاهده
    Fail olan babam ve tanık olan annem, beni fail ve tanık yaptınız. Open Subtitles ابى الذى كان الجانى وامى التى كانت الشاهده قاموا بتحويلى الى الشاهد والجانى !
    Daha sonradan öğrendik ki hepsinin tek sebebi Abby'nin tanık olmasıymış. Open Subtitles أن كل ما حدث كان بسبب أن (آبى) كانت الشاهده
    Bu tanık, bize verilen ön dosyada yer almıyordu. Open Subtitles هذه الشاهده لم تذكر في السجل!
    Booth burada değil, tatlım; bir tanık ile buluşmaya gitti. Open Subtitles (بووث) ليس هنا ذهب لمقابلة الشاهده
    tanık o; Booth'un bulaşmaya gittiği. Open Subtitles هي الشاهده وتلك من ذهب (بووث) لمقابلتها
    Mübaşir, tanığı nezarete götürün. Open Subtitles أيها الشرطى ...خذ الشاهده إلى الرعاية حيث انها ستتّهم .(لقتل (هيورث ويندهام
    - tanığı kaçırdı mı yani? Open Subtitles واختطف الشاهده
    Nina, tanığı görmemiz lazım. Open Subtitles نينا), نحتاج لرؤية الشاهده)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more