"الشباب في" - Translation from Arabic to Turkish

    • genç
        
    • te erkekleri
        
    • gördüğün heriflerin
        
    • gençler
        
    Dünyanın her yerinde bir şeyler arayan genç insanlar gördüm. TED أجد الشباب في جميع أنحاء العالم يبحث عن شيء ما.
    Boyalı yüzlerine, kostümlerine bakardım, şarkılarını dinler genç aşıklar birbirlerinin kolunda ölünce ağlardım. Open Subtitles رأيت الوجوه المدهونة والأزياء وإستمعت للأغاني، وبكيت عندما مات الشباب في أحضان بعضهما
    Çünkü genç adam bugün, bu konular hakkında kimse soru sormuyor. Open Subtitles لأن الشباب في هذه الأيام لا يسألون هذا النوع من الاسئلة
    Los Angeles'te erkekleri çıldırtıyor musun? Open Subtitles هل تثيرين جنون الشباب في "لوس أنجليس" ؟
    Ve burada gördüğün heriflerin çoğu bir tanesini kapmaya çalışamayacak kadar korkaktır. Open Subtitles جميع الشباب في جيلي جبناء من ناحية البدء مع فتيات
    Ve oralarda bir yerlerde evsizliği tadan gençler, size bir şey söyleyeyim, gelişmenin gücü içinizde saklı. TED وإلى أولئك الشباب في الخارج الذين يعانون من التشرد، دعوني أخبركم شيئا، أنتم تمتلكون القوة لبناء أنفسكم.
    Dünyada yüzlerce ve binlerce genç insan duvarları yıkabilir, burayı daha iyi bir dünya yapabilir. TED مئات وآلآف من الشباب في مختلف أنحاء العالم يمكن أن يقوموا بذلك الأمر، ويمكنهم جعل هذا العالم أفضل.
    Bu genç adamlara küçük çiftliklerinden yeterli parayı kazanmayı sağlamalıyız kendilerine bir hayat kurmaları, gelecek sahibi olmaları için. TED لابد من أن نتأكد بأن هؤلاء الشباب في مزارعهم الصغيرة يستطيعون جني المال الكافي لبناء حياتهم لصنع مستقبلهم.
    Kıtadaki genç nüfusun işsizlik oranı %15 civarlarında ve istihdam yetersizliği ciddi bir problem. TED بطالة الشباب في القارة بحوالي 15 بالمئة والبطالة المقنّعة هي مشكلة خطيرة
    Dünyanın farklı yerlerinden genç insan gruplarıyla çalışıyoruz. TED ونعمل مع شبكات من الشباب في أماكن مختلفة من العالم.
    Önümüzdeki 30 yıl içinde Hindistan demografik bir temettüyle büyük bir genç nüfusa sahip olacaktır. TED الهند سيكون لديها الكثير من الشباب في العائد الديموغرافي لمدة 30 عاما القادمة
    Muhafazakar görüşlü genç Cumhuriyetçilerle ilgili makaleyi ele alalım. Open Subtitles حول مجموعة الجمهوريين الشباب في إتفاقية المحافظين
    Tüm dünyada homoseksüel yaşam sitilinden vazgeçmek isteyenlere yol göstereceksin genç adam. Open Subtitles برونو ، سوف تستعد للطريق الذي غيرك من الشباب في كل أنحاء العالم الذين يريدون أن يخرجوا من نمط الحياة الشاذة جنسيا
    genç müzisyen için sonbahar ve kış aylarında Open Subtitles لذا، يقوم بهذه الجولة لأغاني الشباب في الخريف والشتاء
    Günümüzde Hallyu rüzgârı yüzünden genç kuşağın beyni yıkanıyor. Open Subtitles في ايامنا هذه الشباب في كوريا الشمالية تم غسل ادمغتهم من قبل هاليو ستار
    Dünyadaki bütün genç insanlar Tanrı'nın onlara ta doğumlarında bahşettiği en büyük lütuf olan gözlerindeki huzur ve saflıktan mahrum kalıyorlar. Open Subtitles الشباب في جميع أنحاء العالم يحرمون أنفسهم من أعظم هدية التي انعم عليهم الرب عند ولادتهم
    genç menajerler yerimi almaya çalışıyor. Open Subtitles كل هؤلاء الموكلون الشباب في إثري أحتاج لأن أجعل ذلك الرجل يوقِّع
    Senin huzurunda olmak tüm bu genç çocuklar için bir şeref. Belki bu sırada bir iki bir şey öğrenirler. Open Subtitles من الشرف وجود الشباب في حضورك بل إنهم سيتعلمون بعض الأشياء في العملية
    Los Angeles'te erkekleri çıldırtıyor musun? Open Subtitles هل تثيرين جنون الشباب في "لوس أنجليس" ؟
    Ve burada gördüğün heriflerin çoğu bir tanesini kapmaya çalışamayacak kadar korkaktır. Open Subtitles جميع الشباب في جيلي جبناء من ناحية البدء مع فتيات
    Bu yolculuktaki gençler, öğretmenler yerine gözaltı memurlarıyla tanışıyorlar. TED يجتمع الشباب في هذه الرحلة بشرطة الآداب بدلًا من المعلمين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more