"الشباب من" - Translation from Arabic to Turkish

    • genç
        
    • gençleri
        
    Bu yüzden, bugün sosyal medya gölgesinde genç insanlar hakkında konuşmak istiyorum. TED لذا اليوم أريد أن أتحدث عن الشباب من خلال وسائل الاعلام الاجتماعية.
    Bu parayla, dünyanın her yerinden bir grup genç mühendisi işe aldım ve Hollanda'nın Rotterdam kentinde bir fabrika kiraladık. TED وبهذا المال، وظفت فريقا من المهندسين الشباب من جميع أنحاء العالم، واستأجرنا مصنعا في روتردام في هولندا.
    Törenlerde, bu genç erkek ve kadınlar mezun olduklarında, o kalemi büyük bir gururla alarak ceplerine koyuyorlar. TED وفى الأحتفالات، حينما يتخرج هولاء الشباب من الرجال و النساء فإنهم يحملون ذلك القلم بفخر عظيم، ويضعونه فى جيوبهم.
    taşımamanız gerektiğini anlatacağım. Bu da genç neslin ne dediği. TED وهذا ما يقوله الشباب من الأجيال الحديثة.
    Hayır hayır, tekrar dene hem de ağız sağlığı programının gençleri teşvik etmek için tasarladığı yeni bir diş temizleme setinin deneme tahtası oluyordu. Open Subtitles و مجموعة أسنان كانت مهمة بشدة من أجل برنامج أسنان مصمم لتشجيع الشباب من هم يعانون من مخاطر الأسنان
    Ben bu genç insanlara, eğitim sistemine getirecekleri değerler açısından bakıyorum. TED أنا أرى هؤلاء الشباب من خلال منظور يبحث عن الفوائد التي يقدمونها للنظام التعليمي.
    genç insanlara şunu sormak gerek: en fazla cinsel deneyime sahip olan kişi kim? TED وإنه يستحقُ أن نسأل الشباب: من هو أكثر شخص ذو خبرة جنسية؟
    Diğerlerinde ise Vivaldi'nin müzik direktörlüğü yaptığı Venedik'te bir kız okulu olan Pietà'nın genç müzisyenleri ona eşlik etmiştir. TED قدم آخرين الموسيقيين الشباب من بييتّا، مدرسة البندقية للبنات حيث كان فيفالدي يعمل كمديراً للموسيقى.
    Dünya çapında yüzlerce binlerce genç insan bu duvarı yıkıp dünyayı yaşayan tüm canlılar için daha iyi bir yer yapabilirler. TED مئات وآلآف الشباب من مختلف أنحاء العالم يمكن اقحامهم ويمكنهم عمل هذا من أجل جميع الكائنات الحية.
    Aslında, genç erkekler pek ilgimi çekmez. Hiç çekmedi. Open Subtitles في الحقيقة، لا يهمّني أمر الشباب من الرجال،
    Senin için demesi kolay. Bana genç düşmüyor. Open Subtitles إنه من السهل عليك قول هذا , فأنا لم أحصل على واحدة بهذا الشباب من قبل
    Oueens'li genç nazik bir çift... arkadaşlarının yatağında arkadaşlarının çocukları on adım ötede uyuyorken seks yapmaz demek! Open Subtitles وهذا يعني لطيفة، والأزواج الشباب من الملكات لا تفعل ذلك في أصدقائهم السرير مع أصدقائهم الأطفال
    İyi akşamlar, Delta Kappsters'a katılmak isteyen genç yoldaşlar. Open Subtitles مساء الخير ،رفاقنا الشباب من ديلتا كابيستر المنتظرين
    Görünmez Çocuk organizasyonunun genç üyeleri şunu biliyor ki hiçbir çocuk kaçırılma ve ölüm korkusuyla yaşamaya mecbur değil. Open Subtitles هؤلاء الشباب من جمعية الأطفال الغير مرئيين يعرفون لا يوجد طفل يستحق أن يعيش في خوف من الخطف أو القتل
    Çok fazla mektup alıyorum ve bana yazanlar daha çok genç insanlar. Open Subtitles وعرفت ان غالبيتهم من الشباب من طبيعة الرسائل التي وردتني
    Ve Kabil'den genç devrimciler kırlara gidip yeni tarlaları ölçerken filme alınıyorlardı. Open Subtitles وتم تصوير الثوار الشباب من كابول وهم يتجولون في القرى لقياس مساحة الأراضي
    Vahşi terör grubu, radikal amaçlarına dahil etmek için dünyanın her kesiminden genç insanlar topluyor. Open Subtitles لقد نجحت مجموعة الإرهاب المتوحش فى تجنيد الشباب من جميع أنحاء العالم للإنضمام لقضيتهم المتطرفة
    genç taciz kurbanları, olaydan kendilerini soyutlanarak... bu durumla mücadele ederler. Open Subtitles الضحايا الشباب من تعاطي كثير من الأحيان التعامل من يفصل من الحدث.
    beklentileri daha önceleri olduğu gibi yeni evlilerin ya da genç erkeklerin alması imiş. TED وأنهم توقعوا أن الأكثرية التي تشتري هي الأسر الصغيرة ، أو الشباب من الذكور ، مثلما كان الحال دائماً .
    Kendi şarkılarını söyleyen gençleri buluşturan kent. Open Subtitles أو تعبير موسيقي خاص الذي يجذب الشباب من كل أنحاء الأمة
    Kendi şarkılarını söyleyen gençleri buluşturan kent. Open Subtitles أو تعبير موسيقي خاص الذي يجذب الشباب من كل أنحاء الأمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more