"الشجره" - Translation from Arabic to Turkish

• ağaç
• ağacın
• ağaca
• ağacı
• ağaçtan
• ağaçta
• ağacının
• ağaçtaki

Şu büyük ağaç tam oradaydı. Şimdi sadece şu küçük dal var.
الشجره الكبيره التى كانت هناك والآن لا يوجد سوى هذه الشجيره الصغيره

Eğer bir ağaç ormanda düşer ve sesi kimse duymazsa, ses çıkmış mıdır?
مثل الشجره التى تسقط فى الغابه ولا يسمعها احد لا تصدر اى ضوضاء

Fakat eğer istersen... eğilip hediyelerimi ağacın altına koyabilirsin.
ولكن لو انك تودين ان تاخذي هديتي وتضعيها تحت الشجره

O çıplak kadın ağacın etrafında ne yapıyor?
ما الذى تفعله إمرأه عاريه تتأرجح حول الشجره

ağaca tüneyen küçük dostum bile şarkı söylemeyi kesti.
حتى صديقي الصغير داخل الشجره توقف عن التغريد

Lanet kediler ağaca tırmanıyorlar. 5 kere 5 eşittir 25...
القطط الملعونه تزحف على الشجره و 5 فى 5 تساوى 25

Hemşireden, birinin şu ağacı kesmesini isteyecektim.
اردت ان انادى على الممرضه لكى تقطع هذه الشجره

Lindsay kendi yatağında uyumak üzere ağaçtan ayrıldı... ve Johnny Bark'da onu uyandırmak için ağaçtan ayrıldı.
ليندسى غادرت الشجره حتى تنام فى سريرها و جونى بارك غادر الشجره حتى يقيظها من النوم

Dışarıya çıkmış ve ağaçta onu görmüş.
وخرجت الى الخارج ونظرت بالاْعلى الى الشجره

Sonra kereste fabrikasına götürülür ve oradan çıktığında artık ağaç değildir.
وبعدها يتم اخذ هذه الشجره إلى المطحنه وعندما تخرج منها , فإنها لم تعد شجره بعد الآن

Bu geçen sene attığım ağaç mı?
أهذه هى الشجره التى رميتها السنة الماضية؟

çocukların ağaç evi için olan, bu model üzerinde çalışıyordum.
لقد كنت اعمل على نموذج بيت الشجره للاطفال

Ben o ağaç evde oturacak gerçek kızları yaptım.
لقد انجبت اطفالنا الحقيقين الموجودين بالبيت الشجره

Seni ilk gördüğüm gün, bu ağacın altına gelmiştim ve ona dua etmiştim.
في اليوم الاول الذي قابلتك فيه .. اتيت هنا تحت هذه الشجره وصليت كثيرا له

Seni ilk gördüğüm gün, bu ağacın altına gelmiştim... ve ona dua etmiştim.
في اليوم الاول الذي قابلتك فيه .. اتيت هنا تحت هذه الشجره وصليت كثيرا له

Böylece geri dönmeye karar verdim ve o adam sanırım bir ağacın arkasından çıkıverdi.
عندها اتى هذا الشاب من جانب الشجره او شيء ما

Adın her neyse, şu ağaca tırmanıp nerede olduğumu bul.
اسمع .. ماهو اسمك فقط تسلق تلك الشجره و اعلم اين نحن انظر ..

Hyde, ağaca bu kadar yakınken ismini... kara yazmak zorunda mıydın?
هايد هل كان يجب عليك انت تكتب اسمك على الثلج قريب جدا من الشجره التي نقطعها؟

Bu ağaca geçen yıl bir yıldırım düştü.
لقد ماتت هذه الشجره بسبب البرق في السنه الماضيه

ağacı keseriz, 40$ da biraya kalır.
نقطع هذه الشجره ونبقى الاربعون دولار للبيره

Otoyol kenarındaki ağacı kestik.
لقد قطعنا الشجره من الجهه المقابله للطريق السريع

Ben de! Herkes ağaçtan düşer,
وأنا أيضا فكل شخص يمكن أن يسقط من على الشجره

Size o ağaçta bişeyler olduğunu söylemiştim.
أنظروا يا رفاق قلت لكم أنه يوجد شىء بهذه الشجره

Patron ölmeden önce, Chiplun'da ana meydandan 40 metre uzaklıkta, chickoo ağacının 120 cm altında 100 milyon sakladığını söyledi.
الرئيس قال قبل وفاته... انه اخفى عشرة ملايين روبيه على بعُد 40 قدم من شيكلون... ...و على عمق 4 اقدام تحت الشجره.

Lindsay ağaçtaki adamla muhabbet ediyordu.
بينما ليندسى تقيم روابط مع الرجل فى الشجره