"الشرفِ" - Translation from Arabic to Turkish

• onur
• onurlu
• şeref

Benim adım Candi, ve sizinle tanışmak benim için büyük bir onur.
أَنا كاندي، وتَركَني فقط رأي، هو مثل هذا الشرفِ لمُقَابَلَتك.

Onları öldürdüm Bunu onur için ben yapmalıyım
قَتلتُهم أنا يَجِبُ أَنْ يكونَ عِنْدي ذلك الشرفِ

onur için yarıştıklarını göreceksiniz.
أنت سَتَرى بأنّ يُكافحونَ من أجل الشرفِ.

Yani bu onurlu makinist programını alabilmek için zeki olman gerektiğini söylemek istedim.
أَعْني، أنك ستصبح ذكيَ و جميلَ للحصول على الشرفِ في الدخول هندسة البرامجِ.

Vazo için en iyisinin ne olduğunu düşünmeliyiz. Evet, biz eserleri hırsızlardan koruyan onurlu adamlarız.
نعم، نحن رجالَ الشرفِ الذين يَحْمونَ مصنوعات يدوية مِنْ أولئك الذين يَسْرقونَهم.

İçinizden sadece biri şeref alanından ayrılabilecek.
أحدكم يُمْكِنُ أَنْ يَتْركَ حقلَ الشرفِ.

Yaramaz mı yaramaz onur konuğumuza ve ev sahibimiz Marcel'e.
إلى موهوبنا لكن الشقيِ ضيف الشرفِ. وإلى مارسيل، مضيّفنا، الوكيل extrordinire،

"Kadınlar kırışıklıklarını, onur madalyası gibi taşımalıdır"a ne oldu?
الذي حَدثَ إلى، "نِساء يَجِبُ أَنْ يَلْبسنَ تجاعيدهم تَحْبُّ a شارة الشرفِ "؟

Başkan Roosevelt süpürgeyi onur madalyasıyla ödüllendiriyor.
-هذا الرّئيسُ روزفيلت... مَنْح الفراغِ وسام الشرفِ.

- Bu onur benim, prenses.
ــ ذلك الشرفِ لي، يا أميرة

Mühendislik programının onur listesindeyim.
أَنا في برنامجِ هندسة الشرفِ.

Çünkü ben bir iyilik timsali değilim ve bir onur madalyası da kazanmadım.
.لم أربح شارة الشرفِ

onur konuğumuz o.
هو ضيفُ الشرفِ.

Bu ailede hâlâ onurlu ve vakur bir erkek var.
هناك شخص واحد في هذه العائلةِ الذي ما زالَ لَهُ a إحساس الشرفِ.

onurlu cesur erkekleriz.
# نحن جريئ رجال الشرفِ #

Şimdi mikrofonu bu gecenin şeref konuğuna çevirelim.
دعنا نَدُورُ مكبّرَ الصوت إنتهى إلى ضيفِنا الشرفِ هذا المساء.

...konuklar gelmeden önce kadehlerimizi şeref konuğumuz için kaldırarak dostluğumuzu ve aramıza yeni katılan arkadaşımızı kutlarız.
قبل ان يصل الضيوف الآخرون لشُرْب نخب ضيفِ الشرفِ نحتفلْ بصداقاتِنا