"الشرقيّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Doğu
        
    Doğu yakasında büyük bir fırtına çıkmaktaymış. Bütün havayolları kapanıyormuş. Open Subtitles ثمّة عاصفة كبيرة تضرب الساحل الشرقيّ و كلّ المطارات تتوقّف
    Amerika Birleşik Devletleri Doğu Kıyısı'ndaki sismik dalgalar Atlas Okyanusu'nun ortasından duyulabilir. TED مسح الزلازل الذي يُجرى قُبالة الساحل الشرقيّ للولايات المتّحدة يمكن سماع دَوِيّ صوته في قلب المحيط الأطلسي.
    Sarayı kendi kontrollerinde tutmak için Doğu Kabinesi'ni bertaraf ediyorlar. Open Subtitles طردوه من المجلس الإستشاري الشرقيّ. لابقاء القصر تحت سيطرتهم.
    Washington'la birlikte Doğu kıyısının büyük bir kısmını da yok edeceğiz. Open Subtitles و كذلك واشنطن و غالبية ساحل البحر الشرقيّ
    Ben Doğu Yakası'ından geldim orada Yüzbaşı olmayı isteyen şerefsiz teğmenler vardı teğmen olmayı isteyen şerefsiz çavuşlar vardı. Open Subtitles كنتُ في القسم الشرقيّ وكان ملازم أوّل حقير يأمل بأن يصبح نقيباً ورقباء أنذال يريدون أن يُصبحوا ضبّاطاً
    Sarayı kendi kontrollerinde tutmak için Doğu Kabinesi'ni bertaraf ediyorlar. Open Subtitles طردوه من المجلس الإستشاري الشرقيّ. لابقاء القصر تحت سيطرتهم.
    Bu yıl dokuz Amerikan ihracatçısı buradan mal almış ama sadece biri Doğu Yakasında faaliyet gösteriyor. Open Subtitles تسعةُ مستوردين أمريكيّين أدخلوه السنة الماضية، لكن واحدٌ فقط يعملُ في الساحل الشرقيّ.
    Günler içinde Doğu yakası kıyısı boyunca dağılmış olacak. Open Subtitles خلال أيّام، سينتشر على طول الساحل الشرقيّ.
    Doğu kıyı bölgesi boyunca ceset parçalarından iz bırakmış gitmiş. Open Subtitles لقد ترك سلسلة من أشلاء الجثمانات بالساحل الشرقيّ.
    Kalp krizim, Doğu kıyı şeridine doğru giden yolculuk plânlarına engel olduğu için kusura kalma. Open Subtitles آسفة لأنّ نوبتي القلبيّة منعتْ خطّتكِ في الذهاب نحو الساحل الشرقيّ.
    Sekiz saat içinde Doğu kıyılarına düşer. Open Subtitles سيسقط على الساحل الشرقيّ خلال ثمانية ساعات.
    Evet, o konu... Bu pisliği yakalamak için Doğu Nehri'ne atlamak zorunda kalım. Open Subtitles نعم، بهذا الخصوص، اضطررتُ للقفز في النهر الشرقيّ للقبض على هذا الحثالة.
    O sizin Doğu Yakası'nın nüfuzlu ailelerinin dört büyük patronu olduğunuzu bilmiyormuş. Open Subtitles إنهُ لا يعلم إنكم, الرؤساء المؤثرون الأربعة, من عائلات الساحل الشرقيّ.
    Doğu kıyısında da kumarhaneler inşa etmek bizim hayat boyu düşlediğimiz bir şeydi. Open Subtitles إننا مُتحمسون للغاية. إنه كان حلم حياتنا الطويل لإعادة ترميم الكازينوهات في السّاحل الشرقيّ.
    Tamam, sen Doğu tarafını al. Open Subtitles حسناً، عليك العمل في الجانب الشرقيّ هُناك.
    Doğu kampına götürdükleri adama benziyor. Open Subtitles تبدو مثل الرجل الذي أخذوه للمعسكر الشرقيّ.
    - Evet. Bu makaleye göre Doğu yakasındaki barların çoğu fahişe kaynıyor. Open Subtitles وفقًا لهذه المقالة، فإنّ أغلب حانات الجانب الشرقيّ تعجّ بالمومسات.
    Doğu holünde her türlü yasadışı olay dönüyor olacak. Open Subtitles حسناً إستمعا، أي نشاط غير قانونيّ، سيكون يحدثُ في الرواقِ الشرقيّ.
    Ben Doğu tarafındayım. Sanırım tetikleyiciyi buldum. Open Subtitles أنا على الجانب الشرقيّ أظنني وجدت قادح التفجير
    Annemle babam Doğu kanadına geçmemi izin vermezlerdi çünkü biraz yıkık ve tehlikeliydi. Open Subtitles أمّي وأبي طلبا ألّا أدخل إلى الجناح الشرقيّ لأنّه كان منهاراً وخطيراً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more