"الشعار" - Translation from Arabic to Turkish

    • logo
        
    • logoyu
        
    • slogan
        
    • sloganı
        
    • Amblem
        
    • amblemi
        
    • sembol
        
    • sembolü
        
    • logosu
        
    • slogana
        
    • etiketi
        
    • arma
        
    • afişi
        
    • pankart
        
    • simgeyi
        
    Pekâlâ, sen orada otur ben de işime dönüp şu logo toplantısı konusunda ne işler dönüyor ona bakayım. Open Subtitles حسناً ، إجلس فكر هنا و أنا سأعود للعمل لمعرفة ما الذي سيجري بحق بالجحيم بالضبط بشأن إجتماع الشعار
    RatPac'ın olayı ne bilmiyorum ama o logo pek maço. Open Subtitles لست متأكدا ما يفعل راتباك، ولكن هذا الشعار هو ماشو.
    Aslında bu logoyu ben tasarlamıştım. Sörf tahtasının üzerine koymuştum. Open Subtitles انا في الحقيقة صممت ذلك الشعار وضعته على لوح طويل
    Buradaki asıl slogan: Evren'in dışında hiç bir şey yok. Yani evrenin dışında bulunan bir şeyi açıklamaya çalışmak yersiz. TED لذا الشعار الأساسي هنا، لا يوجد شيء خارج الكون، و هذا يعني أنه لا يوجد مكان لتقوم بتفسير شيء ما في الخارج
    Ama bugün ürünleri gerçek dünyaya böylesine düşük maliyetle getirme yeteneğiyle beraber, artık sloganı değiştiriyorum ve bu bir resmi kamu açıklamasıdır. TED لكن اليوم ومع القدرة على توزيع الأشياء في العالم بسعر منخفض سأقوم بتغيير الشعار الآن وهذا يعتبر تصريح شعبي رسمي
    Eski yöntemlerle değil. Amblem üzerinde bir resim araştırması yapıyorum. Open Subtitles إنما ليس بنهج القُدَماء، إذ أجري بحثًا صوريًّا عن الشعار.
    Şu amblemi ceketime yapıştıracak bir şey var mı? Open Subtitles ألديكِ أي شيء يمكنه إعادة هذا الشعار على سترتي؟
    Değişen ne olursa olsun, marka,logo,slogan, Open Subtitles مع ذلك نحن نمضي في إعادة التسمية أيا يكن الشعار والزاوية التي نستخدمها
    Bu da zırhlı araç şirketinin logosuyla aynı logo. Open Subtitles إنه نفس الشعار الذي استخدمته شركة السيارة المصفحة
    Bilmem. Beni logo hakkında uzun bir toplantıya soktular. Open Subtitles أعني ، لا أعلم ، تم إستدعائي فحسب بشأن أمر الشعار
    Bu zavallı hamile kadının karnına bu logoyu öylesine koymadım. TED لم أقم بوضع هذا الشعار على بطن هذه المرأة الحامل المسكينة.
    logoyu çıkardığınız anda, yorumlamanın önünü açıyorsunuz ve çalışmayı sonuç vermeyen bir hale getiriyorsunuz. Ve reklam yaparken, asıl kural sonuca varmaktır. TED وعندما تزيح الشعار, فإنك تفتح الباب للتفسيرات وتجعل العمل غير مقنع علي غرار الاقناع, عندما تعلن
    Kopyala-yapıştır yapan sayısı logoyu bilenden fazla. TED الكثير منكم جربوا النسخ و اللصق أكثر من معرفة الشعار.
    Lakin 1914'te coşkuyla "Hedef Berlin!" diye slogan atanlar artık "Ne olacaksa olsun!" diyorlardı. Open Subtitles لكن فى حين كان الشعار السائد فى عام 1914 هو : إلى برلين كان الشعار السائد هذه المره هو :
    Bence inan. Çünkü Tanrı aşkı sadece bir slogan değildir. Open Subtitles حسنا، يعتقد، لأن الله الحبّ ليس فقط بعض الشعار.
    Şimdi bu sloganı kampus içinde tüm öğrencilere söyleyin. Open Subtitles الآن اريدكم ان تقولو هذا الشعار الى كل طالب في الحرم
    Amblem bizi hapsetti seni aptal. Ah, ah, ah! Kuralları anladım. Open Subtitles أن الشعار قام بحبسنا ، أيها الأحمق أظن أنني أفهم القواعد
    O amblemi almam lazım. Kimin olursa olsun! Open Subtitles يجب أن أحصل على ذلك الشعار مهمن كان مالك السيارة
    Peki bu sembol ikinizden birine bir anlam ifade ediyor mu? Open Subtitles --حسناً، هل هذا الشعار هل هذا يعني أي شيء لأي منكما؟
    Doktor, belirtmek isterim kapının ardında bir Ak Muhafız dururken bu sembolü çıkarmak cesaret ister doğrusu. Open Subtitles عليّ أن أقول لك ، أيّها الطبيب إنّ ذلك يُظهر شجاعة مذهلة كون عرض هذا الشعار أمام هؤلاء الحراس البيض وهم في وجهة الباب
    Adamlardan biri, arkasında şirket logosu olan bir giysi giydiğini hatırladı. Open Subtitles أحد رجالنا تذكّر أنه كان يلبس حقيبة ظهر تحمل نوع من الشعار لشركة ما
    Pekâlâ, Max'i yenmek için bir şansım olsun istiyorsam vurucu bir slogana ihtiyacım var. Open Subtitles حسناً إذا كان لدي فرصة لهزيمة ماكس سأحتاج شئ مثل الشعار
    Şişedeki etiketi görüyor musunuz? Open Subtitles هذا من احد اصدقائي هل ترين الشعار علي العلبة؟
    O satıştan epeyce de komisyon almalı, üzerinde öyle bir arma olan, kimsenin sevmeyeceği bir ceketti. Open Subtitles إنه بصدد ربح عمولة كبيرة أيضاً على ذلك المعطف ذو الشعار... والذي يبدو أنه لم ينل إعجاب أحد...
    O aptal afişi bir şekilde halletmeliyiz. Open Subtitles يجب علينا أن نفعل شيئا حيال هذا الشعار الغبي
    Kırmızı halı filan istemezsiniz diye düşündüm o yüzden sadece pankart getirdim. Open Subtitles أعرف أنك لا تريدين بساطاً أحمراً لذلك أكتفيت بهاذا الشعار
    Boynundaki altın simgeyi gördünüz mü? Open Subtitles أتري ذلك الشعار الذهبي المتدلي من رقبته؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more