- Kovulmadan önce eski okulunda da bu kadar popüler miydin? | Open Subtitles | هل كنتِ بهذه الشعبية في مدرستكِ القديمة قبل أن يطردوكِ ؟ |
Benim dediğim gibi yaparsak popüler takımda kalabiliriz, senin dediğini yaparsak ispiyoncu oluruz. | Open Subtitles | لا، طريقتي تضمن أن نكون مع الفريق ذو الشعبية, أما طريقتك فتجعلنا وشاة |
Jazz ve diğer etnik müziklerin buluştuğu şu ansa popüler Halk müziğinin başkenti. | Open Subtitles | ,بإلقاء الضوء على جاز البيتنك و البيبوب ,هل هذا الحاضر وقت الموسيقى الشعبية |
Hâlâ kültürümüz içinde yeri olan, tek Halk melodisinden biri. | TED | وهو واحد من الألحان الشعبية التي لا نزال نميزها من ثقافتنا. |
Ben psikiyatrinin, popülerlik yarışmalarıyla kirlenen asil bir meslek olduğunu düşünüyorum. Radyo programlarını eklemeyi de unutmayalım. | Open Subtitles | إلا إذا تلطخت بالمسابقات الشعبية والبرامج الإذاعية |
Çinli ve yerli folk müzikte, özlenen ve geçmişe tutulan içsel sesi ve yarattığım müziği büyük ölçüde yönlendiren bir duygu hissediyorum. | TED | في كلا الصينية أو الشعبية المحلية، كنت أستشعر صوتاً متأصلاً من الشوق والتمسك بالماضي، وعاطفةً تقودني بشدة نحو الموسيقى التي أصنعها اليوم. |
popüler inançları olan herhangi biri sempatik bir müvekkili savunabilir. | Open Subtitles | يمكن لأي شخص أن يدافع عن عميل متعاطف بالمعتقدات الشعبية |
popüler kültürde cinsiyet eşitsizliğini protesto etmek için ona fırsat oldu. | Open Subtitles | كانت فرصتها للاحتجاج على عدم المساواة بين الجنسين في الثقافة الشعبية |
Arkadaşlar, Amerikan popüler kültüründe birçok siyah erkekte beyaz kadın takıntısı var gibi. | Open Subtitles | يا أصدقائي، في الثقافة الشعبية الأمريكية، العديد من الرجال السود مهووسون بالفتيات البيضاوات. |
Bunun popüler eğlence dünyasının suçu olduğunu düşünmüyorum. | TED | الآن، لا أعتقد أن هذا بسبب وسائل التسلية الشعبية. |
Değişim için kışkırtan popüler hareketler önceden belirlenebilir ve fikirleri, kritik bir kitleyi elde etmeden önce liderleri ortadan kaldırılabilir. | TED | الحركات الشعبية الثائرة للتغيير يمكن أن تكشف مبكرا، ويتم القضاء على قادتها قبل أن تحقق أفكارها المطلوبة. |
Çalışmalarında ise sürekli Meksika Halk resimlerine atıfta bulunuyordu, ondaki parlak renkleri kullanıyordu ve ölüm, din ve doğa atıflarını kullanıyordu. | TED | وفي عملها، كانت تعود دائماً للوحة الشعبية المكسيكية، دامجة ألوانها الزاهية مع إشارات إلى الموت والدين والطبيعة. |
Uyayan Güzel dünyada en çok sevilen Halk hikayelerinden biridir. | TED | الجميلة النائمة إحدى أكثر الحكايات الشعبية المفضلة عالمياً. |
Buna benzer yüzlerce Halk hikayesi vardır. | Open Subtitles | يجب أن تكون هناك المئات من القصص الشعبية المماثلة |
Ve elbette, çeşitli Rus ve Çin Halk cumhuriyeti subayları ve Sovyet ordu mensuplarına. | Open Subtitles | وبالطبع مجموعة .. من المسئولين من الاتحاد السوفيتى ومن جمهورية الصين الشعبية .. |
Tüm efsaneler Halk edebiyatının bir parçasıdır. | Open Subtitles | كل هذه الخرافات هي جزء من قصصنا الشعبية .. لو إعتبرنا أن الشمس |
popülerlik yarışınından vazgeçmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تنسى بشأن الفوز فى مسابقة الشعبية |
Tezimi Doğu Avrupa folk müziği üzerine yaptım. | Open Subtitles | لقد كانت أطروحتي حول الموسيقى الشعبية في أوروبا الشرقية |
Öğrenci yönetim derneği seçimi bir Popülarite yarışı. | Open Subtitles | إنتخابات منظمة الطلبة تقوم على الشعبية الأكبر |
Kuantum fiziğinden, halkın pop kültürüne genişletilen çok sayıda düşünceden biri de Heisenberg Belirsizlik İlkesidir. | TED | مبدأ هايزنبرج لللايقين هو أحد الأفكار القليلة المأخوذة من فيزياء الكم والتي توسعت في الثقافة الشعبية العامة. |
Meryton'a memnuniyetsiz halkı yatıştırmaya mı geldiniz efendim? | Open Subtitles | هل أنت فى ميرتون لتقمع المظاهرات الشعبية ياسيدى |
Bu sinyali duyduklarında, milisler savaş başlatacaklar. | Open Subtitles | وعندما يَسمعون هذه الإشارة المقاومة الشعبية ستَدْخل الحرب |
Vali yerel milisleri hapise tıktı mı? | Open Subtitles | قاعة المدينة اغلقت المقاومة الشعبية المحلية ؟ |
Ben bulvar gazetelerini severim. Bence çok eğlenceliler. | Open Subtitles | -أحب أن أقراء فى الصحف الشعبية أعتقد أنها ممتعة |