"الشقوق" - Translation from Arabic to Turkish

    • çatlaklar
        
    • çatlaklardan
        
    • kesikler
        
    • çatlak
        
    • çatlakları
        
    • resifleri
        
    • resiflerinin
        
    • çentik
        
    • fay
        
    • çentikler
        
    • çatlaklara
        
    • çatalı
        
    • yarıklar
        
    • yarıklara
        
    • yarıklardan
        
    Ve, su gibi, herhangi bir kuralda çatlaklar bulacaklar. TED انهم كما الماء يمكنها ان تجد الشقوق على الفور في اي حزمة من القوانين
    Empati ve eşitlik arasındaki uçurum kolektif bütünlüğümüzü oluşturan çatlaklar kadar net değildir. TED الهوة بين التعاطف والإنصاف لا يمكن سبر غوره مثل الشقوق التي تترك علامة على نزاهتنا الجماعية.
    Gece olduğunda bazı tuhaf canlılar çatlaklardan çıkar ve resifin üzerinde dolaşırlar. Open Subtitles عندما يحل الليل تتسلل بعض المخلوقات الغريبة خارجة من الشقوق وتتسلق الشعاب المرجانية
    Organdan uzak ve organın bağlanma noktasına yakın doğrultuda olan kesikler testere hareketiyle oluşmuş. Open Subtitles اتجاهية الشقوق تشير حركة في اتجاهات كل من القاصي والداني اقتراح نشر.
    Bütün bu buz, çatlak ve sırtlarla birazcık Kuzey Kutbunu andırıyor. Open Subtitles يبدو كل هذا الجليد وكأنه القطب الشمالي بكل هذه الشقوق والمرتفعات
    Anladım. Bir çeşit deprem ya da volkan bu çatlakları açtı. Open Subtitles فهمتها ، نوعاً ما من الزلازل والبركاين أحدث تلك الشقوق ؟
    Ve bu sadece önemli kırılmalar değil: Küçük çatlaklar da tehlikeli olabilir. TED والكسور الكبيرة ليست فقط ما يهم الشقوق الصغيرة يمكن أن تكون بذات الخطورة.
    Bu betonda, küçük çatlaklar bile çeliği aşındıran ve yıkıcı çöküşe neden olan su, oksijen ve karbondioksiti kanalize edebilir. TED في هذه الخرسانة، حتى الشقوق الصغيرة قد تمرر الماء، الأكسجين، وثاني أكسيد الكربون الذي يتلف الحديد فيؤدي إلى انهيار كارثي.
    çatlaklar kapandığında bakteri veya mantarlar bir kez daha spor yapar ve hareketsizleşir. çatlaklar tekrar oluştuğunda yeni bir iyileşme döngüsüne başlamaya hazırdır. TED حين تغلق الشقوق بإحكام، البكتيريا أو الفطريات ستصنع بذور وتعود للسبات مجددًا مستعدة لتبدأ دورة جديدة من الإصلاح الذاتي عندما تتشكل الشقوق مجددًا.
    Onu inceliyorlar, çatlaklar için kontrol ediyorlar, delme zararı, kıymıklar, çentikler için. TED ويقومون بفحصها .. وتدقيق الشقوق التي تعتريها بسبب الحفر و الاحتكاك
    Geleneksel gruplar, çatlaklardan sıvışanları barındırmaz. Open Subtitles اولئك الذين يمرون عبر الشقوق هم الذين لا تتقبلهم المجموعات المختلفة
    ...ahlâksızlığın neden olduğu çatlaklardan onları duyulabiliriz. Open Subtitles من خلال الشقوق التي صنعتها الأعمال الوحشية ، والعنف والظلم
    Tüm bu kesikler kusursuz şekilde aynı açılar ile aşağı doğru hareket etmişler. Open Subtitles كل هذه الشقوق يظهر حصولها بأسلوب تنازلي بنفس الزاوية بدقة
    Ortaya çıkan sonuç; sol koldaki kesikler ile göğüsteki kesiklerin... arasındaki boşluklar birbirine eşit. Open Subtitles يبدوا لو كان هناك مساحات بين الشقوق على الذراع اليمنى فسوف تساوي بين الجروح في منطقة الصدر
    Ezilmekten ve yırtıcılara yem olmaktan kurtulabilecekleri çatlak, oluk ve delikleri tercih ediyorlar. TED و يفضل الشقوق والأخاديد والحفر حيث يكون بمأمن من أن يتم دهسه أو أكله من كائن مفترس.
    Şimdi gerçekten iyice derine inersek, çatlakları görebilirsiniz. TED الآن وفقط للذهاب عميقا، يمكن فعلا الوصول إلى الشقوق.
    Richard, mercan resifleri yok olmadan bizi bilim için belgesel çekmeye teşvik etti. Open Subtitles ريتشارد أصر فقط على توثّيق الشقوق المرجانية في فلم للعلم قبل أن يختفوا
    Richard dünyanın her yerinde mercan resiflerinin nasıl öldüğünü ve bunun ne kadar korkutucu oranda olduğunu bize gösterdi. Open Subtitles ريتشارد عرض لنا كيف الشقوق المرجانية تموت والنسبة خطيرة في كافة أنحاء العالم
    Başucuna o kadar çok çentik atıyor ki koca yatak kürdana döndü. Open Subtitles لديها الكثير من الشقوق على أعمدة السرير لها، تم اختيارهم من شبه صولا الى مسواك.
    Bu fay hatları sayesinde sürükleniyorlar. Kendi dünyalarından yola çıkıp, boşluktan geçip dünyanıza ilerliyorlar. Open Subtitles إنهم يتسربون من الشقوق من عالمهم ويعبرون الفراغ إلى عالمكم
    Su bu küçük çatlaklara girdiğinde, betonun kalsiyum oksitini nemlendirir. TED عندما تدخل المياه لهذه الشقوق الصغيرة ترطب أكسيد الكالسيوم للخرسانة.
    Osuruk, memeler, kıç çatalı! Open Subtitles الفقاقيع، المؤخرات، النهود، الشقوق.
    yarıklar suya dalıp araştırma yapmak için yeterince geniş. Open Subtitles حتى الآن، اتّسعت الشقوق بما يكفي لهم ليغوصو ويبحثو عنهم
    Şu yarıklara bak, bu lastikler nereden baksan 25 yıllık. Open Subtitles إنظر إلى هذه الشقوق هذه الإطارات عمرها أكثر من 25 عاماً
    Buradaysa her bir elektron her bir parçacık ekrana çarpmadan önce tek tek yarıklardan geçiyor. Open Subtitles ولكن هنا، كل إلكترون على حدة، كل جسيم يمر وحده من خلال الشقوق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more