"الشيء الآخر الذي" - Translation from Arabic to Turkish

• diğer şey
• başka ne

Utanç hakkında bilmeniz gereken diğer şey ise tamamen cinsiyete göre organize olduğu.
الشيء الآخر الذي ينبغي علينا معرفته عن العار بأنه مرتب حسب الجنس.

Yapılması gerektiğine inandığım bir diğer şey de yoksul çiftçiler için teknoloji üretmek. Böylece ürünleri değer kazanacaktır.
الشيء الآخر الذي اؤمن به هو الحاجة لصنع تقنيات للمزارعين الفقراء لاضافة قيمة لمحاصيلهم.

Afrika hakkında hatırlanacak bir diğer şey de tarımlarının çoğunluğunun yağmura dayanmakta olduğu.
و الشيء الآخر الذي يجب أن نتذكر عن أفريقيا هو أن أكثر زراعتهم تعتمد على المطر.

başka ne hakkında konuşabilirdik ki?
يا إلهي. ما الشيء الآخر الذي نستطيع الكلام عنه؟

Bence en büyük müşterilerimizden birinin elini kırmak bir krizdir. başka ne krizdir biliyor musun?
أعتقد أن كسر يد أحد أهم عملائنا يعتبر أزمة هل تعلم ما الشيء الآخر الذي يعتبر أزمة؟

Arkadaşım Dale başka ne diyor, biliyor musun?
أتعرف ما الشيء الآخر الذي يقوله صديقي ديل؟

Liderlik hakkında öğrendiğim bir diğer şey, liderlik ve ünlüler arasında bir fark olduğu, değil mi?
الشيء الآخر الذي قد تعلمته عن القيادة بأن هناك اختلاف بين القيادة والشهرة، صحيح؟

Talebi artırmaya devam ederken yaptığımız diğer şey ise, fiyatlarla bir çeşit bul karayı al parayı oynamak.
الشيء الآخر الذي قمنا بعمله مع ما نقوم به من الاستمرار في زيادة الطلب هو أننا نقوم باللعب مع التكاليف بصورة ما

Kutladığım diğer şey ise bu yıl, tüm hayatıma kıyasla daha iyi şeyler yapmış olmamdı.
الشيء الآخر الذي كنت أحتفل به كان فعلي لأشياء جيدة خلال هذه السنة أكثر مما عملته طوال حياتي

Filmler hakkında öğrendiğim diğer şey ise, özel efeklerin aldatıcı olabileceğiydi.
الشيء الآخر الذي تعلمته عن الأفلام هو أن التأثيرات الخاصة قد تكون مخادعة

Bıraktığın diğer şey de kasadaki izdi.
الشيء الآخر الذي خلفته ورائك كان بصمة على الخزنة.

Üzgünüm, bu da gergin olduğumda yaptığım diğer şey. Tamam.
آسفة، هذا الشيء الآخر الذي أفعله عندما أتوتر.

Hatırladığım diğer şey de... "hazırlıklı ol"du. Pillerimi alsan, ben de başka pil bulurum.
الشيء الآخر الذي أتذكره كن متحضراَ تأخذ بطاريتي سأحضر بطاريةَ أخرى

Yapmak istediğin diğer şey uygun ve çizilmiş olsun.
الشيء الآخر الذي تود أن تفعله هو أرتداء بدلة وحذاء.

Ve sonuca geliyorum, çünkü şu soruyu da soruyorsunuz: "Göremediğimiz diğer şey nedir?"
وقد وصلت إلى الخلاصة لأنكم تسألون هذا السؤال الآخر: "ما الشيء الآخر الذي لايمكننا رؤيته؟"

Gözlemci der ki, "Tamam, peki kesin olarak görmediğin başka ne var, anlat bana"
والمختبر يقول، " جيد، أخبرني ما هو الشيء الآخر الذي لا تراه."

başka ne var, dostum?
ما الشيء الآخر الذي لم تفعله, يا أخ؟

başka ne yalanlar söylüyorsun Cynth?
ما الشيء الآخر الذي تكذبين بشـأنهِ ؟

Bil bakalım başka ne kurudu şimdi?
إحزر ما هو الشيء الآخر الذي جاف الآن؟

başka ne bulduğumu biliyor musunuz?
أو تعلمان ما الشيء الآخر الذي إكتشفته ؟