"الشيخوخة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşlanma
        
    • Yaşlılık
        
    • yaşlanmayı
        
    • yaşlılıktan
        
    • yaşlı
        
    • yaşlanmaya
        
    • yaşlanıp
        
    • İhtiyarlık
        
    • yaşlanmaktan
        
    • Yaşlanmak
        
    • yaşlandırma
        
    • Yaşlanmanın
        
    • progeria
        
    • Bunaklık
        
    • yaşlılığa
        
    Bu sürecin arkasındaki faktörler çeşitli ve karmaşık, ancak yaşlanma, en nihayetinde hücre ölümü ve bozulması ile oluşur. TED إن العوامل المحرّكة وراء هذه العملية متنوعة ومعقدة، ولكن الشيخوخة هي في نهاية المطاف ناجمة عن موت الخلايا وخللها.
    Nasıl bir hormon yaşlanma hızının sonucunu değiştirebilir? TED كيف يُمكن لهرمون ان يؤثر مُعدل الشيخوخة
    Gerçekten çok ilginç, mantıklı bir şekilde, ... ... hala gençler, eskisi kadar ... ... Yaşlılık hastalıklarına yakalandıkları da olurdu. TED ذلك مثير للاهتمام فعلاً, وله دلالة بطريقة ما. أنهم ما يزالون شباباً إذاً لمذا يُصابون بأمراض الشيخوخة ختى يكبرون
    Hiç daha uzun süre genç kalmayı ve yaşlanmayı ... durdurmayı istediniz mi? TED هل رغبتم يوماً في البقاء شباباً مُدة أطول وتأخير الشيخوخة
    Alt katlarda yaşlılıktan ölüp, seni bir daha görememek mi? Open Subtitles أن أموت من الشيخوخة في الطابق السفلي، ولن أرآك ثانية؟
    Ama yaşlı olduğu için ölmedi. Bir okul otobüsü çarptı. Open Subtitles لكنه لم يمت من الشيخوخة ضُرب من قبل حافلة مدرسية
    Genlerimiz tarafından kontrol edilen bu durumun ... ... yaşlanmaya neden olduğu söylenir. TED انه يقول ان الشيخوخة مُتحمكم بها من قبل الجينات وبخاصة الهرمونات
    yaşlanma etkileri olduğu bilinen birçok farklı protein vardır. TED هناك العديد من البروتينات المختلفة التي من المعروف انها تؤثر في الشيخوخة
    Eğlence olsun diye onun resmi üzerine saçlarının dökülmesi, yaşlanma ve kilo alma programlarını uygulayıp nasıl göründüğüne baktık. TED وقمنا بعرض هذه الصورة لاجل التسلية اذ طبقنا تأثير الصلع، الشيخوخة والوزن بواسطة البرمجيات لمشاهدة كيف سيبدو.
    Bu yüzden bu yaşlanma işini tam kavrayamadıysanız kendinize kızmayın. TED لذا، إن كنت قد شعرت قط أنك لا تقدر هذا الأمر المسمى الشيخوخة لا تقس على نفسك.
    Sosyologlar bu durumu yaşlanma paradoksu olarak tanımlıyorlar. TED الآن، يطلق علماء الاجتماع على هذا الأمر اسم مفارقة الشيخوخة.
    Ergenlik dönemlerinden Yaşlılık dönemlerinin sonuna kadar, insanları gerçekten mutlu ve sağlıklı tutan şeyleri görmek için incelesek nasıl olurdu? TED ماذا لو استطعنا دراسة الناس من سنّ المراهقة إلى سنّ الشيخوخة لمعرفة ما يُبقي الناس سعداء وفي صحة جيدة؟
    ...ama bu biraz Yaşlılık için ilaç bulmaya benziyor. Open Subtitles لكن ذلك مثل محاولة لايجاد علاج لمرحلة الشيخوخة.
    Yaşlılık arkanızdan iş çevirir, ve sonraki bildiğiniz şey: Open Subtitles تتسـلّل الشيخوخة إليك وما تعرفه بعدها هو أن تسأل .. نفسك وأسال نفسى
    Böylece, bizde yaşlanmayı kontrol eden gen için yola çıktık. TED لذلك خططنا للبحث عن جينات تتحكم في الشيخوخة
    Bunun anlamı, bu alıcının normal fonksiyonu ... ... yaşlanmayı hızlandırır. TED ذلك يعني أن الوظيفة الطبيعية لمُستقبل الهرمون هو تسريع الشيخوخة
    Zelenka bir plan bulana kadar, yaşlılıktan öleceğim. Open Subtitles سأموت بفعل الشيخوخة قبل أن يفكروا في خطة مناسبة
    Önce yaşlılıktan dedik, sonra iş çığrından çıktı. Open Subtitles في البداية ظننا أن الشيخوخة هي السبب ثم خرجت الأمور عن السيطرة
    Yani yaşlı kan faktörleri yaşlanmayı hızlandırabilir. TED وعليه هناك عوامل بالدم المسن تسرع من الشيخوخة.
    Yaşlanmayla ilgili araştırma hakkında yaşlanmayla ilgili düşüncelerimizde ve yaşlanmaya bağlı hastalıkları nasıl iyileştirebileceğimiz hakkında devrim yaratacak bir gelişmeyi paylaşacağım. TED سأشارككم تطورا مذهلا في أبحاث الشيخوخة ما قد يصنع ثورة في نظرتنا إلى الشيخوخة وطريقة معالجتنا للأمراض المرتبطة بالشيخوخة في المستقبل.
    İkimiz de yaşlanıp ölmüş olabilirdik. Open Subtitles لربما لقينا حتفنا على حد سواء بسبب الشيخوخة
    İhtiyarlık yaklaştıkça yakmaya başlar. Open Subtitles الشيخوخة يجب أن تحترق وتهذي في نهاية اليوم
    yaşlanmaktan korktuğunu söylüyor. Open Subtitles يَقُولُ بأنّها خائفةُ من الشيخوخة و الكبر
    Yine de Yaşlanmak o kadar da basit bir şey değil. TED في النهاية، الشيخوخة ليست أمرا رائعا.
    Şu anki görüntüsünü oluşturmak için hızlandırılmış yaşlandırma programı kullandık. Open Subtitles لقد استخدمنا برنامج تسريع الشيخوخة لتخليق صورة مما يبدو علبه شكله الآن
    İçgüdüsel olarak Yaşlanmanın ne demek olduğunu biliyoruz. TED نحن نعرف بديهيًا ما الذي تعنيه الشيخوخة.
    Bir progeria hücresi öte yandan progerin olarak adlandırılan bu zehirli protein yüzünden bu yumrulara ve şişliklere sahiptir. TED خلية مرض الشيخوخة المبكرة، من ناحية أخرى، بسبب هذا البروتين السام الذي يدعى بروجيرين لديها هذه الكتل والمطبات .
    Bunaklık bu olsa gerek. Open Subtitles لابدُ انّها الشيخوخة.
    Bu, Zeus'un kehanetlerini bıraktığı için sonsuz bir yaşlılığa, körlüğe ve işkenceye dayanması için lanetlediği bir hakem olan Phineas'tı. TED لقد كان هذا فينياس، عرّافٌ حلّت عليه لعنة زيوس ليتحمّل الشيخوخة والعمى والتعذيب الذي لا نهاية له من جراء نبوءاته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more