| - Tekrar kuyruğa giremem, Zavallı çocuk yarım saattir burada. | Open Subtitles | سوف لن أبدل ثانية الصبي المسكين هنا منذ نصف ساعة |
| Zavallı çocuk, onun için çok kötü olmalı. | Open Subtitles | يا لذلك الصبي المسكين لا بدّ أنه عانى الأمرّين من جراء كل هذا |
| Zavallı çocuk. Ne diye bir ruh doktoruna görünmüyor ki? | Open Subtitles | هذا ليس بطيب، الصبي المسكين يحتاج لطبيب نفساني |
| Tüneldeki şu zavallı çocuğu düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفرك بشأن ذلك الصبي المسكين بالأنفاق |
| Polis kayıtlarına göre zavallı çocuğun kafa derisini yüzmüş. | Open Subtitles | وفقاً لما ذكر بسجلات الشرطة بذلك الوقت قامت بسلخ فروة رأس الصبي المسكين |
| Hatta benden, radyoyu açmamı bile istedi. Zavallı çocuk, kulaklarından kan geliyordu. | Open Subtitles | حتى أنه طلب مني أن اشغل الراديو ذلك الصبي المسكين والدم يخرج من أذنيه |
| - Zavallı çocuk. Sana neler olacak acaba? | Open Subtitles | أيها الصبي المسكين ما الذي سيحل بك ؟ |
| Zavallı çocuk, o çok mutsuz. | Open Subtitles | أنه غير سعيد هذا الصبي المسكين |
| Bu Zavallı çocuk kanser! Kıç kanseri! | Open Subtitles | الصبي المسكين لديه سرطان بطيزو. |
| Zavallı çocuk. | Open Subtitles | الصبي المسكين. |
| Zavallı çocuk! | Open Subtitles | الصبي المسكين |
| Zavallı çocuk. | Open Subtitles | الصبي المسكين |
| O zavallı çocuğu bizim apartmanda mı öldürmüşler? | Open Subtitles | قتلى ذلك الصبي المسكين داخل مبنانا ؟ |
| Efendim, zavallı çocuğun talihsizliğini unutmayın. | Open Subtitles | لا تنسى إعاقة الصبي المسكين يا سيدي |
| Senin endişe etmen gereken şey zavallı çocuğun kalbini kırmandır. | Open Subtitles | الشيء الذي يجب أن تضعه بالحسبان هو... فطر قلب الصبي المسكين. |
| zavallı çocuğun çok üstüne gidiyor. | Open Subtitles | إنه يعذب الصبي المسكين. |