"الصغرى" - Translation from Arabic to Turkish

    • küçük
        
    • mikro
        
    • Küçükler
        
    • Lo
        
    • küçüğümüz
        
    • Biricik
        
    küçük kuzeni Sara onu etrafta taşır ve ona şarkı söylerdi. Open Subtitles وإبنة العم الصغرى ساره كنت . . أحملها و أغني لها
    Aradan hiç zaman geçmemiş gibi, hala küçük bir kızmışım gibi davranıyor, değilim. Open Subtitles إنه يتصرف ليس كأي وقت مضى, مثل أنني ابنته الصغرى, وأنا لست كذلك
    Antik Mısır'dan, Roma'dan küçük Asya'ya, Doğu Hindistan'a ve Orta Afrika'ya kadar. Open Subtitles من مصر القديمة.. روما في كافة أنحاء آسيا الصغرى جزر الهند الشرقية..
    Tanrım, küçük kız kardeşim bile saçlarımı daha sert çekerdi. Open Subtitles يا إلهي، لقد كانت أختي الصغرى تشده أقوى من هذا
    küçük yeğenim 6 dil bilir. Biri de Eski Yunanca. Open Subtitles ابنة اختي الصغرى تعرف ستة لغات بما فيها الاغريقية القديمة
    Kız Junin'li. Ailesi hala orada yaşıyor. O, küçük kızkardeşiyle burada yaşıyordu. Open Subtitles والداها ما زالوا أحياء هناك و هي تعيش هنا مع أختها الصغرى
    küçük işlerde olanlar büyümek için gerekli parayı alamıyor ve mikro işler bunlardan doğamıyor. TED وان المشاريع الصغيرة لا تستطيع ان تحصل على التمويل الكافي للنمو وهذه المشاريع الصغرى لا تستطيع ان تتجوز حيزها الضيق
    Aynı zamanda, DNA kanıtları içermeyen daha küçük suçların hükmünden sonra gözden geçirilmeyen veya karşı gelinmeyen itiraflar dışlanmış olacak. TED وقد أهملنا أيضًا الاعترافات بالجرائم الصغرى والتي لا تشمل دليل الحمض النووي ولا تستأنف بعد الإدانة.
    Washington eyaleti ülkedeki diğer önde gelen eyaletlerden daha yüksek oranda küçük işletmelerin işlerini meydana getiriyor. TED توفر ولاية واشنطن وظائف في المقاولات الصغرى بمعدل أعلى مقارنة بأي ولاية كبرى في البلد كله.
    En küçük kızım mükemmel bir beş yaş tepkisi verdi. TED أما ابنتي الصغرى ذات الخمس أعوام آنذاك، فقد فعلت أمرًا رائعًا حقًا
    Bence böyle bir an, onun için olabilir. Çünkü onun bana hiç kötülüğü olmadı. Ben en küçük kız kardeşim. TED سرينا: اعتقد أنه يجب عليها المرور بلحظات كهذه لأنها لم تقترف أي شيء سيء حيالي، لكن أنا الأصغر، أنا الأخت الصغرى.
    küçük kız kardeşim zarar görmesin diye bunu kabullenmiştim. TED وقد سلّمت لذلك خوفًا من تعريض أختي الصغرى للأذى.
    Nihayetinde küçük kızım tek bir net soru sordu: TED وأخيرًا، سألت ابنتي الصغرى سؤالًا واثقًا.
    Sen görevlerini yerine getirdiğin zaman, küçük de olsa kalan arzular da kaybolur. TED مع مرور الوقت في التفاني للواجب، مهما تكن الرغبات الصغرى التي تترك ستفقد أيضا.
    Kaçışı sırasında sadece en küçük kızı Sophia'yı kurtarabilmişti, diğer çocukları ise esaret altında kalmaya devam etti. TED خلال هروبها استطاعت إنقاذ ابنتها الصغرى صوفيا فقط، بينما ظل باقي أبنائها قيد الأسر.
    Ve küçük kuzeni Sara onu etrafta taşır ve ona şarkı söylerdi. Open Subtitles وإبنة العم الصغرى ساره كنت . . أحملها و أغني لها
    Ve beni, Baptista'nın küçük kızına Yetkin bir öğretmen diye tanıtacaksın. Open Subtitles ويعرض لي بمثابة المدرس ، يصلح لإرشاد بابتيستا الابنة الصغرى.
    O zenciyi odada tutup, kızkardeşimi küçük düşürmeye hakkın yoktu. Open Subtitles لم يكن من حقك أن تبقي الزنجي في هذه الغرفة هذا سبب العار لأختي الصغرى
    Demek küçük kızkardeşimi arazide iş bitiren bir fahişeye çevirdin, ha? Open Subtitles لقد حولت اختي الصغرى إلى عاهرة تجري عليها التجارب
    Bayan Armstrong'un küçük kız kardeşinin adını sordum. Open Subtitles سألتها عن إسم الشقيقه الصغرى لمسز أرمسترونج
    Bir gece, en küçük oğlu, Ben'in Küçükler Ligi maçı vardı. Open Subtitles ليلة ما المرأة الصغرى قدمت لنا لعبة مشتركة
    Adı Johnny Lo, 6 ay önce Canton'dan buraya taşınmış. Open Subtitles اسمه الصغرى جوني. تحرّك هنا قبل حوالي ستّة شهور من الإقليم.
    Size ondan bahsetmiştim. En küçüğümüz. Çok zeki bir çocuk. Open Subtitles لقد تحدّثتُ معك بشأنها , الصغرى ,حقاً ذكية
    Kim ister ki Biricik kardeşini dul bir adama vermeyi? Open Subtitles أي أخ سيعطي أخته الصغرى لصديقه الأرمل؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more