| Şu büyük ağaç tam oradaydı. Şimdi sadece şu küçük dal var. | Open Subtitles | الشجره الكبيره التى كانت هناك والآن لا يوجد سوى هذه الشجيره الصغيره |
| Zaferinin, mezar soygunculuğu gibi... küçük bir mesele yüzünden mahvolması çok yazık. | Open Subtitles | لقد حان موعد قطف ثمار الانتصار مقابل الاشياء الصغيره التي قمت بسرقتها |
| Ama küçük Audrey artık benimle oynamak istemiyor, değil mi? | Open Subtitles | لكن اودري الصغيره لا تريد اللعب معي ثانيا,اليس كذلك ؟ |
| Tamam, şu küçük, sanatsal projeni bitir, ben bodruma bakacağım. | Open Subtitles | حسنا, انتهي من حرفك ومشروعاتك الصغيره انا سافحص السرداب الخارجي |
| Bu kadar çocuğum varken, o kadar küçük bir arabayla ne yaparım bilmiyorum. | Open Subtitles | لدي الكثير من الأطفال مع تلك السياره الصغيره أنا لا أعلم ماذا أفعل |
| Yok, öyle değil. O beni küçük kardeşi gibi görür. | Open Subtitles | لا , انه لا يفعل , هو يعتبرني كأخته الصغيره |
| - Ama bunlar kanıt. - küçük kızıma olan sevgimin kanıtı. | Open Subtitles | بس دي ادله جريمه اه دي ادله اني بحب بنتي الصغيره |
| Bir gün nerede kaybettiğini bilmediğin o küçük saç tokası hala cebimde durur. | Open Subtitles | ..أتعرفين.. توكة الشعر الصغيره هذه الذي لا تعرفين أين فقدتيها لاتزل فى جيبى |
| Şu küçük pizzalara bak. Bu, beni kocaman gösteriyor mu? | Open Subtitles | أتظرو إلى هذه البيتزا الصغيره هل هذه تجعلني أبدو ضخماً؟ |
| Kamyonlardan küçük İtalya'ya ve altı saat sonra viski yudumluyorsun. | Open Subtitles | من القوارب الى ايطاليا الصغيره وبعد ست ساعات ستحتسي الوسكي |
| Tatlım, seni seviyorum ama sen bu küçük kızı yetiştiremezsin. | Open Subtitles | عزيزي أنا أحبك ولكن لا يمكنك أن تربي هذه الصغيره |
| Tae San'ın evine gidemem çünkü küçük Park Min Sook var orada. | Open Subtitles | .لا يمكنني أن أذهب إلى تاي سان بسبب بارك مين سوك الصغيره |
| Ve ödül mavi laboratuvar ceketi giyen küçük bayana gidiyor. | Open Subtitles | . الجائزة ذهبت للفتاة الصغيره لابسة معطف المختبر باللون الازرق. |
| Yani sen bunu bilemezsin tabii ama içlerinden bazıları meyvelerle yaptığınız o küçük numarayı bir meydan okuma olarak gördüler. | Open Subtitles | اعني , انك لا تستطيعي معرفة هذا ولكن في البعض منها الناس شاهدوا خدعتك الصغيره بالتوت كاتصرف نابع من التحدِ |
| "küçük sorun", çölde 600 günün ardından... kameralara zarar verilmiş olması. | Open Subtitles | بعد البقاء 600 يوم في الصحراء المشكله الصغيره أن الكاميرات اختربت |
| Anladığım kadarıyla küçük Lynly 14 yaşında falan değil yani? | Open Subtitles | امممم اذا ساقول بان ليلي الصغيره لم تعد بالرابعة عشر؟ |
| İş arkadaşım olsa da, günün sonunda daima benim küçük kızım olacak. | Open Subtitles | على الرغم من انها زميلتي ستبقى دائما فتاتي الصغيره اولاً وانا والدها |
| Görüyorsun, bu genç bayan da aynen kardeşimin kızı gibi düşünüyor. | Open Subtitles | أترى , تلك السيده الصغيره تقول بالضبط ما تقوله ابنه اختى |
| Bu ufak sahtekarı bulmak için Bu kasabayı ters duz edeceğim | Open Subtitles | سأقلب هذه البلدة رأسا على عقب حتى أجد هذه المحتاله الصغيره |
| Ayrıca Mihrace'nin hareminden çıkan şu minik oyuncak da biraz açıkgöz birine benziyor. | Open Subtitles | والحلوه الصغيره التى وقعت من عمامة المهراجا بمثابة تنشيط بسيط |
| ufaklık için bir kanepeyi de yatağa çevirdik. | Open Subtitles | لقد حولنا الاريكه الي سرير للفتاه الصغيره |
| 24 parçalık takımı alırsak Mini yelkenli fiyata dahil mi? | Open Subtitles | -حسنا ً , إذا أشترينا 24 قطعه -السفينة الصغيره معهم |
| küçücük keçiler peşinden gelebilir, ama bu çok hoş olur. | Open Subtitles | قد تتبعك بعض العنزات الصغيره و لكن هذا سيكون لطيفاً |
| Pekâlâ, yavru Kedi bu çok uygunsuz görünüyor ve... | Open Subtitles | حسنا ايتها القطة الصغيره لا يبدو هذا ملائماً تحسسهما |
| Gece görüşüm var, kızılötesi ve küçük şirin bir DV, herkes için birer el kamerası... ve bu bebek yüksek saniye/frame özelliği ile herşeyi yakalayabilir. | Open Subtitles | لدى عدسات للتصوير الليلى و أشعه تحت الحمراء جهاز دى فى دى صغير وجميل وسهلة الإستخدام لكل شخص وهذه الصغيره تستطيع القيام بعمل تزامن مرئى |
| Bu, Avatar'la birlikte gelen şu ufak hava bükücü kız. | Open Subtitles | انها فقط فتاه تسخير الهواء الصغيره التى كانت بصحبه الافاتار |
| Bazen insanların işine burnumu sokarım ve bir bakarım ki kendimi yolun kenarında az önce indiğim Little Betty kamyonunun gidişini izlerken bulurum. | Open Subtitles | انا احياناً أتدخل في شؤون الغير واجد نفسي على الشارع اشاهد شاحنة بيتي الصغيره التي كنتُ لتوي بداخلها |
| Ama kucuk ic camasiri kuralini bozmak istemem, Simdi mi? | Open Subtitles | و لكنى لا أريد قطع شرائط ملابسك الداخليه الصغيره الآن هل يمكننى؟ |