"الصغير الذي" - Translation from Arabic to Turkish

    • o küçük
        
    • şu küçük
        
    • küçük bir
        
    • ufak
        
    • olan küçük
        
    • minik
        
    • küçük çocuğu
        
    Ani, benim için hep Tatoonie'deki o küçük çocuk olacaksın. Open Subtitles آني ستظل دائماً ذلك الولد الصغير الذي عرفته على تاتوين
    Size daha önce bahsettiğim o küçük park South Bronx'ta yeşil hareketi için ilk adımdı. TED كان ذلك المتنزه الصغير الذي أخبرتكم عنه سابقًا هو المرحلة الأولى من بناء حركة لتخضير الأماكن في جنوب برونكس
    Biz içeriye girerken kütüphanecinin kapadığı şu küçük kapıyı gördünüz mü? Open Subtitles أستاذي ، هل رأيت الباب الصغير الذي سارع أمين المكتبة بإغلاقه حال دخولنا ؟
    - Yolunu kaybeden şu küçük kuşla ilgili olanı oku. Open Subtitles اقرأيه هذه المره عن الطير الصغير الذي اضاع طريقه
    küçük bir kızken sahip olduğum ufak sarı şeyi hatırlattı bana. Open Subtitles إنه يذكرني بالببغاء الأصفر الصغير الذي كان عندي عندما كنت طفلة
    Bu noktada konu sadece doğru sınıflandırılmamış olan küçük numarayı bulmak ve sebebini anlamaya çalışmak üzerine. TED وهذه مجرد حالة واحدة لإيجاد العدد الصغير الذي لم يتم تصنيفه صحيحاً ومحاولة فهم هذا الخطأ
    Şeytani planlarımı iki kez engelleyen.... ...ve beni o nemli, soğuk, ve sidik kokan o izbe yere yollayan o küçük bıçkın mı? Open Subtitles ذلك الصغير الذي أخفق مخططاتي الشريرة لمرتيّن وأرسلني لهذه الحفرة الجهنمية المليئة بالبول؟
    Sana verdiğim o küçük şey yanında mı? Open Subtitles أمازال لديك هذا الشيء الصغير الذي أعطيتك أياه؟
    Bir gün küçük bir şeydi ve sonra o küçük şeyi bacağımdan ayıramaz oldum. Open Subtitles اعلم في يوم هو شيء صغير وقبل ان تعلم هو ذلك الشيء الصغير الذي لا استطيع الفكاك منه
    Tuvalete attığın o küçük fareyi hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تذكر ذلك الفأر الصغير الذي وضعته في دورة المياه ؟
    Ama bir yandan da hala o kulübede sikilen o küçük çocuktum. Open Subtitles و لكن من نواحي أُخرى ما زلتُ ذلكَ الولَد الصغير الذي يُغتصَب في السقيفَة
    Anne, konuştuğumuz şu küçük iş kredisini hatırlıyor musun? Open Subtitles أمي، أتذكرين القرض المهني الصغير الذي ناقشنا أمره
    Ama şu küçük kahrolası var beni her gece uykumdan uğulduyarak uyandırıyor. Open Subtitles لكن هنالك ذلك التافه الصغير الذي يتكلم كل ليلة بأزيز
    Öyleyse aslında ona ait olan şu küçük şeyi ona iade edelim. Open Subtitles لذا , لمَ لا تُعطيني هذا الشئ الصغير الذي يعود له
    Benim için sakladığın şu küçük şeyi göstersene. Open Subtitles لم لا تريني الشيئ الصغير الذي تحتفظ به لأجلي ؟
    Oluşturduğun şu küçük dünyayı yıkman gerekiyor. Open Subtitles يجب أن تدمر هذا العالم الصغير الذي صنعته.
    Saç tokasından yaptığım küçük bir cımbızı kullandım. TED واستخدمت الملقط الصغير الذي كنت قد صنعته من مشبك للشعر
    Gerçek tutkuma, genetiğe, küçük bir eğlence kattık. TED هذا هو التحول الصغير الذي قمت به باتجاه شغفي الحقيقي وهو علم الوراثة.
    Ya da partiye giden küçük bir çocuk gibi. Open Subtitles أو كالصبي الصغير الذي ارتدى كل ملابسه لحضور حفلة
    Muhtemelen söyleyeceğin, hangi ufak şey, bende herhangi bir ilgi uyandıracak? Open Subtitles ما الشيء الصغير الذي ستقولينه الذي قد يكون ذا أهمية بالنسبة لي؟
    Büyüklüğünden dolayı mezarda ilk olan küçük sucu çocuk çoğu işçinin yaptığı gibi epeyce yaşadı. Open Subtitles حتى السقا الصغير الذي كان أول من دخل المقبرة لصغر جسمه فقد عاش عمراً طويلاً كما عمر معظم عمال التنقيب
    Tam burada gördüğünüz minik nesne bir disk, bir çift iplik ve tutma kolları. TED هذا الغرض الصغير الذي ترونه هنا عبارة عن قرص وزوج من الخيوط ومقبض.
    Ama benim yerime grupla ilgisiz bir küçük çocuğu seçtiler. Open Subtitles ولكن بدلا من ذلك، اختاروا واحد الفاسق الصغير الذي لم يكن يهتم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more