"الصفيح" - Translation from Arabic to Turkish

    • Teneke
        
    • Tin
        
    • kutu
        
    • tenekeden
        
    • kenar
        
    Onay istendiği zaman çabuk cevap ver, Teneke Adam. Beni tekrar ettirme. Open Subtitles عليك أن ترد علي مباشرة يا رجل الصفيح لا تجعلني أسأل مرتين
    Bu zorbalar gibi o da senin Teneke kafalı kuklalarından biri. Open Subtitles إنه أحد دمى عقول الصفيح التابعة لك، كباقي هؤلاء الهمج هنا
    Bu Teneke parçası avımı bulmamda nasıl yardımcı olacak söyle bakalım. Open Subtitles والآن أخبرني كيف لهذه القطعة مِن الصفيح أنْ تساعدنا لإيجاد فريستي؟
    Teneke bir kutuda arkadaşlarınızla bağlı olarak geçirmek için TED إن 240 يوما مدّة طويلة للسفر مع زملائك في علبة من الصفيح.
    Dün gece Tin Heung lokantasındaydım ...ve planlarına kulak misafiri oldum. Open Subtitles أنا كنت في مطعم هيونج من الصفيح ليلة أمس وسمع خططهم.
    Bayan bize yemek verecek. Kendinize Teneke kutu bulun. Open Subtitles ستقوم السيدة بإطعامنا ، احضرى علبة من الصفيح
    Bayan bize yemek verecek. Kendinize Teneke kutu bulun. Open Subtitles ستقوم السيدة بإطعامنا ، احضرى علبة من الصفيح
    Bir tek şu Teneke trampet beklentisi; Open Subtitles إن أمل الحصول على طبلة الصفيح هو فقط ما منعني..
    Göster bakalım Büyük Teneke Adam Kardeş. Open Subtitles هيا إذاً أرني ما لديك, أيها الأخ الأكبر لرجل الصفيح
    Kalbi yok, ama kesinlikle uçabiliyor. Teneke adam için fena sayılmaz. Open Subtitles أعرف ذلك, رجل الصفيح هذا يستطيع الطيران حقاً
    EDİ, bunu öğren. Bu senin çağrı işaretin. PUSA "Teneke adam" EDİ, ilk. Open Subtitles لديك لقب يا ـ إدي ـ ـ رجل الصفيح أي دي آي ـ الأول
    Teneke Adam casus uyduların ağına entegre oldu. Open Subtitles التقط رجل الصفيح كل إشارات الأقمار الصناعية.
    Teneke Adam uçuş grubuna dönüyor. Görev tamamlandı, 100 üzerinden 100. Open Subtitles يعود رجل الصفيح إلى التشكيل نفذت المهمة بنجاح تام
    Teneke Adam senin Rangoon'da yaptığını yaptı. Open Subtitles لقد فعل رجل الصفيح ما فعلته أنت في ـ رانغوون ـ
    Beni kötü olmaya zorluyorsun, Teneke Adam. Seni tek savunan bendim. Open Subtitles لا تجعلني أنظر إليك بسوء يا رجل الصفيح كنت الوحيد الذي يدافع عنك
    O zaman gökkuşağının ötesinde bir yerde Teneke adamla randevum var demektir. Open Subtitles ساكون على قوس قزح ,يضاجني الرجل من الصفيح
    Derdim mi ne? Plastik popolu ve Teneke kalpi ucube, ben değilim. Open Subtitles أنا لست القبيحة ذات المؤخرةالمنفوخة و القلب الصفيح
    Bu Teneke kutu kıç gibi kokuyor, Morgan. Ne kadar çabuk başlarsan, bunu yapanı o kadar çabuk buluruz. Open Subtitles رائحة علبة الصفيح هذه تشبه المؤخرة كلّما عجّلت بعملك، كلّما تعرّفنا على الفاعل
    Küçük bir Teneke parçası tüm su sorunlarımızı çözebilirdi. Open Subtitles هذه القطعة الكبيرة من الصفيح يمكنها أن تحل كل مشاكل المياه لدينا
    Chih-hao, Tin Heung lokantasında Chen Lang'i yendi. Open Subtitles هزم هاو شية تشين لانج في مطعم هيونج من الصفيح.
    O kutu 540 metrelik mesafeden de 90 metre uzaklıkta gibi duruyor. Open Subtitles لكن على مسافة 600 ياردة سيكون شبيها بالعلبة الصفيح على مسافة 100ياردة
    Ama tenekeden bir yonca istemezdi herhalde. Open Subtitles الصفيح هو الهديّة التقليديّة ولكنّني لم أعتقد أنّها تريد برسيم صفيح
    Sistem D'de burası bir dükkan, aslında Lagos'un kenar mahallesi olan Makoko'da Nijerya'da çektiğim bir fotoğraf. TED في نظام "د"، هذا إنه متجر وما أعنيه بهذا أن هذه صورة إلتقطتها في ماكوكو، مدن الصفيح في لاغوس، نيجيريا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more