Kalan kara kutuları bulacak ve yok edeceksiniz. Yakında bir gelişme bekliyorum. | Open Subtitles | ستجد وتُدمر الصناديق السوداء المتبقية، أتوقع مشاهدة إثبات على تطور حقيقي، قريباً |
Ama, uçaklarda kullanılan kara kutuları inceleyebilseydik, o uçakların, orijinal uçaklar olmadığını kanıtlayabilirdik. | Open Subtitles | و لكن إذا أمكننا فحص الصناديق السوداء للطائرات التى إستخدمت قد نستطيع الأثبات أنها لم تكن الطائرات الأصلية |
Toplam dört kara kutu aranıyordu. Biz üçünü bulduk. " | Open Subtitles | عن الصناديق السوداء وجدنا ثلاثة من أربعة صناديق |
Zemin kat tam bir kara kutu. | Open Subtitles | المستوى 0 يشبه واحداً من تلك الصناديق السوداء |
Olmaz. Onu şimdi öldürürsen, o kara kutular dünyaya yayılır. | Open Subtitles | لا أستطيع، إن قتلته تلك الصناديق السوداء ستخرج إلى العلن |
Öyle ki bu birlikte yaşadığımız ve olduğu gibi kabul ettiğimiz kara kutular başkaları tarafından yapılmış ve oldukça karmaşık şeyler. ve bunları öğrenebiliriz. | TED | لذلك فان هذه الصناديق السوداء التي نعيش معها ضمنيا تمثل حاليا أشياء معقدة صنعها أشخاص آخرون وبامكانك فهمها |
Kara kutuların kalanlarını bulmak zorundayız, böylece Percy'i öldürebiliriz. | Open Subtitles | -علينا أن نجد بقية الصناديق السوداء لكي نستطيع قتل (بيرسي) |
Percy bu konuyla ilgili bilgilerin hepsini kara kutularda saklıyor. | Open Subtitles | (بيرسي)، يُخفي جميع العمل الإعدادي، في الصناديق السوداء |
Bu konuda sana yardım edeceğim. kara kutuları yok edeceğiz sonra da bu şık giyimli onun bunun çocuğunu öldüreceğiz. | Open Subtitles | سندمر تلك الصناديق السوداء ثم سنقتل إبن الحرام هذا |
kara kutuları şifrelere zarar vermeden kablosuz olarak güncelleyin. | Open Subtitles | تحديث الصناديق السوداء لاسلكياً بدون التأثير بالتشفير |
Bölüm'ü durdurmamız gerek, bunun için de kara kutuları bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نوقف "الشعبة"، ولفعل ذلك علينا إيجاد، الصناديق السوداء |
Bölüm'ü durdurmamız gerek, bunun için de kara kutuları bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نوقف "الشعبة"، ولفعل ذلك علينا إيجاد الصناديق السوداء |
Bana kara kutuları neden oluşturduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أوتعلمين، لقد أخبرني سبب صنع الصناديق السوداء |
Bölüm'ü durdurmamız gerek. Bunu yapmak için de kara kutuları bulmalıyız. | Open Subtitles | "علينا أن نوقف "الشعبة"، ولفعل ذلك علينا إيجاد، الصناديق السوداء" |
Sakinleşmesi gerek. Bütün ay boyunca 7/24 kara kutu görevindeydim. | Open Subtitles | عليّه أن يبتهج، أنا أمارس واجب الصناديق السوداء طوال اليوم، على مدى الشهر كاملاً |
Bence mekânı bombalayalım. Ne gardiyan kalsın ne de kara kutu. | Open Subtitles | أرى أن نُفجر المكان، لا مزيد من الحرّاس، لا مزيد من الصناديق السوداء |
Belki de kara kutu sistemini tekrar düşünmelisin. | Open Subtitles | "ربما عليك إعادة التفكير بنظام الصناديق السوداء" |
Onu hiç düşünmemiştim. Adamın kalbinde bir sistem var, ölürse kara kutular ortaya çıkar. | Open Subtitles | لم أفكر في ذلك، القطعة الموجودة على قلبه، بموته ترفع محتويات الصناديق السوداء |
Evet, kara kutular, onlar turuncu olur. | Open Subtitles | أجل، الصناديق السوداء هي برتقالية |
kara kutular hükümetimizin en karanlık sırlarını barındırıyor. | Open Subtitles | "تحتوي الصناديق السوداء على أحلك أسرار حكومتنا" |
Nikita dedi ki diğer Kara kutuların yerini biliyormuşsun. | Open Subtitles | (نيكيتا)، قالت أنّكَ تعرف أين بقية الصناديق السوداء -أذلك صحيح؟ |
Kara kutuların tasarımcısı. | Open Subtitles | مصمم الصناديق السوداء |
Percy bütün çalışmalarını kara kutularda saklıyor. | Open Subtitles | (بيرسي)، يُخفي جميع العمل الإعدادي في الصناديق السوداء |