"Doğru" ve "yanlış" sıradan insanlar için icat edilmiş kavramlardır. | Open Subtitles | الخير و الشر، الصواب و الخطأ أُخترعُوا للإنسان المتوسط العاديّ |
Ama hislerim doğru ve yanlış kadar önemsiz. | Open Subtitles | لكن المشاعر لم تعد مهمة بعد الآن أكثر من الصواب و الخطأ. |
Hristiyanlar için ahlağın odağı doğru ve yanlış arasındaki seçimdir. | Open Subtitles | بالنسبة للمسيحيين إصلاح نقطة أخلاقية ما الذي يشكل الصواب و الخطأ |
Böyle zamanlarda doğru ve yanlış bulanıklaşır. | Open Subtitles | الصواب و الخطأ يكون غير واضح في اوقات كهذه |
Ben söylemeden de doğru ile yanlış arasındaki farkı bilsinler istedim. | Open Subtitles | حتّى يعرفوا الفرقَ بين الصواب و الخطأ دون الحاجة إليّ لأخبرهم |
Tüm hayatınız boyunca, size doğru ile yanlış arasındaki fark öğretildi. | Open Subtitles | لقد كنت تعلمينا كلنا طوال حياتك معرفه الفرق بين الصواب و الخطأ. |
Buna doğru ve yanlış denir. | Open Subtitles | انه يدعى الصواب و الخطأ |
Ancak doğru ve yanlış birbirine karıştırılamaz. | Open Subtitles | لكن الصواب و الخطأ لايمكن الخلط بينهما! |
Her zaman bir doğru ve yanlış vardır. | Open Subtitles | هناك دائما الصواب و الخطأ |
- Evet. doğru ile yanlış arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف الفرق بين الصواب و الخطأ |
- Evet. doğru ile yanlış arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف الفرق بين الصواب و الخطأ |