Dünyada iki türlü insan vardır. avcı ve av. | Open Subtitles | هذا العالمِ منقسمِ إلى نوعين من الناس الصيّاد و المُطَارَدون. |
- Ming Yasalarını bilirsin. Onun krallığının dışında, avcı, birden av olur. | Open Subtitles | خارج مملكتِه الخاصةِ يصبح الصيّاد مطارد من الصيادين |
Diğerlerinden farkı, kendini büyük beyaz avcı sanıyor. | Open Subtitles | هذا واحد فقط من الّذين يوهمون أنفسهم بأنّهم الصيّاد الأبيض العظيم |
Bu, kaçak avcının niye hayvanın başını kestiğini de açıklıyor. | Open Subtitles | هذا سيفسّر أيضاً لمَ أخذ . الصيّاد الجائر الرأس كذلك |
Balıkçı teknesi onu almaya gidiyor. Koordinatları elimizde. | Open Subtitles | الصيّاد في طريقه لإلتقاطها ، لدينا إتجاهاته |
Çitayı kayda alırken, avcıyı takip etmezsiniz hangi avı hedefleyeceğini kestirmeniz gerekir. | Open Subtitles | ،حين تصوّر الفهد لا تتابع الصيّاد عليك تخمين أي الطرائد هي هدفه |
Söyle bana Bay avcı vampirleri tahta kazıkla mı yoksa gümüşle mi öldürürsün? | Open Subtitles | أخبرني بشيء أيها السيد الصيّاد هل تقوم بقتل مصاصي الدماء بعصي خشبية أم فضية ؟ |
Bizi öldürmek isteyen ölümsüz bir avcı var onu ihmal edebiliriz bak. | Open Subtitles | بغض النظر عن الصيّاد الخالد الذي يحاول قتلنا. |
Bizi öldürmek isteyen ölümsüz bir avcı var onu ihmal edebiliriz bak. | Open Subtitles | بغض النظر عن الصيّاد الخالد الذي يحاول قتلنا |
Ben buna avcı işareti diyorum, vampir avcısı. | Open Subtitles | ''كلّا، أدعو هذه ''علامة الصيّاد كما في صيّاد مصّاصين الدماء |
Çünkü başka bir avcı veya potansiyel avcıdan başkasına karşı görünmez bu. | Open Subtitles | لأنّ الوشم خفيّ لأيّ أحدٍ فيما خلا الصيّاد أو الصيّاد المُحتمل |
Bir avcı bir vampiri öldürdüğünde öldürmeye devam etme istekleri daha da arttığını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت أظنّ بأنّه حين يقتل الصيّاد مصّاص دماء، فيقوى نهمه للقتل |
Sana göz kulak olurum ve bu avcı meselesini kontrol altında tutabiliriz. | Open Subtitles | سأراقبكَ عن كثبٍ، وبوسعنا سويًّا جعل أمور الصيّاد تلكَ قيد الملاحظة |
Bana avcı hakkında çok önemli bazı bilgiler vermesini istiyorum ki barıştığımıza inanmadığı sürece vermez. | Open Subtitles | أودّها أن تخبرني معلومة هامّة جدًا عن الصيّاد ولن تخبرنيها حتّى تصدق أننا تصالحنا |
Şimdi, avcı kendi gizemli dövmesinin sonucuna ulaşmak için çok istekliydi ki o arada onları görebilecek diğer tek kişiden bahsetti. | Open Subtitles | أوضح لنا الصيّاد فيما يخص وشمه الغامض أنّ شخص وحيد هو من بوسعه رؤيته |
Zaten avcının kim olduğu kimin umurunda? | Open Subtitles | أَنا آسفُ. مثل أنت تَهتمُّ حتى الذي الصيّاد الآن. |
Çok az av bulunan bu topraklarda, bir avcının yaşamı özellikle zordur. | Open Subtitles | مَع ذلك هنا بِضْعَة مفترسون ، فحياة الصيّاد تبدو صعبُة جداً. |
Asıl yapmamız gereken şey bu avcının kim olduğunu ve konseyin ölümü hakkında ne bildiğini öğrenmek. | Open Subtitles | ما ينبغي أن نفعله هو تبيُّن ماهيّة ذلك الصيّاد وموت أعضاء المجلس |
Mezgit ömrünün karşılığında Balıkçı üç dilek sundu. | Open Subtitles | وعرضت السمكة على الصيّاد ثلاث أماني مقابل حياتها |
Hayır kardeşim. Dramatik bir şey varsa o da şehirden, bu avcıyı öldürmeden gitmem olur. | Open Subtitles | لا يا أخي، التصرُّف بمسرحيّة سيكون إذا غادرتُ قبلما أقتل ذلك الصيّاد |
Anahtar avcıda ve bizi öldürmek için hiçbir şey onu durduramayacak. | Open Subtitles | الصيّاد يحمل المفتاح" "ولن يبرح لشيء عن قتلنا أجمعين |
Çinliler bu minik ve haşin avcıya uçan kaplan derler. | Open Subtitles | يدعو الصينيون هذا الصيّاد الصغير العنيف نمر الذبابة. |
Derler ki iyi avcılar, hayvanlar tarafından sevilirmiş. | Open Subtitles | يُقال أنّ الصيّاد الحقّ تحبّه الحيوانات. |