"الضحل" - Translation from Arabic to Turkish

    • sığ
        
    • yüzeysel
        
    Sahilin arkasındaki sığ nehir ağzında takılıyorlar, ve ayılar nerede avlanıyorsa oradan saklanıyorlar. Open Subtitles إنهم يتسكعون في مصب النهر الضحل وراء الشاطئ مختبئون من الدببة التي تصطادهم
    Bu sığ tarihin önümüzdeki bin yılda karşımıza çıkacak bütün sorulara cevaplarımız olduğunu kimseye önermemesi gerekir. TED هذا التاريخ الضحل لا يجب أن يوحي لأي شخص أننا نملك كافة الإجابات على كافة التساؤلات التي تواجهنا عبر آلاف السنين
    Şimdi, bu sığ tarih gelecek milenyumlarda önümüze çıkacak olan tüm zorluklara cevabımız olduğu anlamına gelmiyor. TED الآن، التاريخ الضحل لا يظهر لي أنه لدينا كل الإجابات لكل التحديات التي تواجهنا في الألفية
    Benim şu sığ ve boş yaşam tarzım ne kadar da güzelmiş meğerse. Open Subtitles يا صاح، أسلوب حياتي الفارغ الضحل يبدو رائعاً الآن
    Sen adi, gelişi güzel, hilekar, yüzeysel, şehvet düşkünü birisin. Open Subtitles أنت عشوائي فاسد، الشهواني الضحل المخادع.
    Eğer kıyı sularını takip edersek şu sığ kanyona doğru git aktif radarı açsalar bile, bizi bulacak bir sürü zaman bulurlar. Open Subtitles اذا ابحرنا في المياه الساحلية ودخلنا في هذا الوادي الضحل حتي اذا شغلوا السونار النشط فلن يجدونا بسهولة
    İlk gelen somonlar bir kez daha sığ sularda mahsur kaldı. Open Subtitles أوائل السلمون في الأنهار محصورون مجدداً بالماء الضحل
    Sardalyalar bu denli sığ sularda olduğu sürece karaya oturmaktan korkan yunuslar onlara ulaşamayacak. Open Subtitles طالما ظلّ السردين في هذا الماء الضحل فيصعب وصول الدلافين لهم الذين لن يتبعونهم خوفاً من أن يُحصَرو
    Sümsük kuşları da sığ suya dalmayı göze alamıyor. Open Subtitles ولا تستطيع طيور الأطيش المجازفة بالغوص داخل هذا الماء الضحل أيضاً
    Ama sığ nehre batıp çıkmak, biraz da olsa rahatlatıyor. Open Subtitles لكن غمسةً في النهر الضحل تعود ببعض الراحة
    Sence gecenin bir vakti Jimmy Turelli'nin sığ mezarının yanında arabayla dolaştığına inanıyor muyuz? Open Subtitles هل تريدين منا التصديق بأنك كنت تقودين السيارة خارجا في منتصف الليل و أنكِ بالصدفة كنتِ قرب قبر توريللي الضحل
    sığ ve isimsiz mezarıma o kutunun içinde ne olduğunu bilmeden gireceğim. Open Subtitles سأذهب لقبري الضحل, المجهول بل ان أعرف ما بداخل الصندوق
    Küçük sığ Facebook dünyalarından çıkmaları için açlıktan ölen aç beyinlere bilgi aktarmak istemez misin? Open Subtitles نبل تمرير العرفة للعقول النهمة يتضوّرون جوعا من أجل شيء يخرجهم من عالم الفيسبوك الضحل الخاصّ بهم
    Kıyıya yakın yerlerde, sığ deniz tabanı dalgaların hareketlerini kısıtlar ve böylece dalgalar, yüzeye yakın yerlerde dalga enerjisini yoğunlaştırarak daha kısıtlı bir alanda meydana gelirler. TED بالقرب من الشاطئ، يحجز قاع البحر الضحل حركة الأمواج في منطقة محدودة مقارنة مع باقي البحر، مركّزًا طاقة الموج بالقرب من السطح.
    En iyi şey sığ sulara doğru kovalamak ve yüzeye çıkmalarını ummak. Open Subtitles - أفضل شيء نطاردهم للماء الضحل -ونجعلهم يطفون للسطح
    Sarah'a Hoşgeldin, kahrolası gen hazvuzunun sığ sonu. Open Subtitles نعم . مرحبا الى ساره , الضحل ينتهي عند بركة السباحة الجنيه .
    Ama sığ tarafta kalmak zorundayız. Open Subtitles لكن يجب أن نبقى في المكان الضحل
    Pasifik ringa balıkları kışı fiyortların derinliklerinde geçirdi ancak artık sığ sulara gidiyorlar. Open Subtitles سمك الرّنكة للمحيط الهاديء قضى الشتاء (في أعماق الفيوردات (=خلجان مفتوحة لكنهم يصعدون الآن ويتوجّهون صوب الساحل الضحل
    sığ mezar boştu. Open Subtitles هذا القبر الضحل كان فارغ
    - Görüntüyle ilgili yüzeysel takıntının bu işi mahvetmesine izin vermeyeceğim Open Subtitles فلذلك دعنا نجد أم أخرى - ... لن أدع - هوسك الضحل بالبحث أن يفسد هذا
    Çok yüzeysel bakıyorsun dostum. Open Subtitles هذا هو الضحل حقا، إخوانه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more