Yarın uçağı test alanına götürmek için, bunu ödünç aldım. | Open Subtitles | أنا اقترضت هذا أن يأخذ الطائرة إلى البحيرة للاختبارات غدا. |
Tamir edilmesi için, uçağı Milan'a götürüyorum. Eğer Amerikalı gelirse... | Open Subtitles | أنا أخذ الطائرة إلى ميلانو لاجراء اصلاحات. |
uçağı Boca Raton'a yönlendirmek zorundaydık. | Open Subtitles | لا بد لنا أن نحول الطائرة إلى بوكا راتون |
Sorun değil. Seni başkentten jetle geri getirebilirim. | Open Subtitles | ليست مشكلة، وأنا يمكن أن تأخذ الطائرة إلى العاصمة |
uçağın doruğa tırmanışından, inişine kadar ağırlıksız gitmek üzereyiz... | Open Subtitles | إننا على وشك أن نصبح عديمي الوزن بينما تصل الطائرة إلى أقصى إرتفاعها ثم تنزل |
Öğlen yemek yemezsek, Paris uçağına yetişebiliriz. | Open Subtitles | إذا كنا تخطي الغداء، اننا سنحقق الطائرة إلى باريس. |
O kadar param olsa, Florida'ya giden bir uçakta olurdum. | Open Subtitles | .لو كانوا معي لكنت في الطائرة إلى فلوريدا |
Bayanlar ve baylar sizin Magic Pan restoranınız tarafından sömürüldük bu yüzden uçağı Küba'ya kaçırıyoruz. | Open Subtitles | سيداتي سادتي، بسبب استغلالنا في مطاعمكم للفطائر الملفوفة، سنخطف هذه الطائرة إلى كوبا. |
Yüzbaşı, donanma için en iyi olan şey senin o uçağı bu gemiye geri getirmen olacaktır. | Open Subtitles | أيها الملازم . أفضل شيء للبحرية ولك هو أن تعيد هذه الطائرة إلى السفينة |
Bayanlar ve baylar sizin Magic Pan restoranınız tarafından sömürüldük bu yüzden uçağı Küba'ya kaçırıyoruz. | Open Subtitles | سيداتي سادتي، بسبب استغلالنا في مطاعمكم للفطائر الملفوفة، سنخطف هذه الطائرة إلى كوبا. |
Evet bebişim, bekarlığa veda partim hakkında düşünüyordum da belki arkadaşlarla Küba'ya gitmek için uçağı alabiliriz. | Open Subtitles | نعم، حبيبتي.. لقد كنت أفكر بشأن حفلة عزوبيتي ربما سأقوم والشباب بأخذ الطائرة إلى كوبا |
Gerçeklik uçağı seni Dan'e mi indirdi Nate'e mi? | Open Subtitles | هل سافرت بك الطائرة إلى أرض الواقع فهبطت بك إما لدى نيت أو دان؟ |
Ölümler uçağı buraya taşıyan şeyin yan etkisi de olamaz mı? | Open Subtitles | قد يكون موتهم نتيجةً لأيٍّ تكن العملية التي نقلَتْ الطائرة إلى هنا |
- Bu gece jetle başkente uçuyorum. | Open Subtitles | -سأخذ الطائرة إلى "واشنطن" الليلة . |
- Bu gece jetle başkente uçuyorum. | Open Subtitles | -سأخذ الطائرة إلى "واشنطن" الليلة . |
uçağın burnu yere doğru bakmaya başladığında negatif Gs'yi hissederseniz, yani uçağın yapısal bütünlüğünün devasa baskısını. | Open Subtitles | عندما تندفع مقدمة الطائرة إلى الأسفل أنت تشعور بالجاذبية السلبية، و التي تضع ضغطاً هائلاً على سلامة هيكل الطائرة |
Budapeşte uçağın bir saat sonra kalkıyor. | Open Subtitles | تتوجّه الطائرة إلى بودابست في السّاعة. |
Fischer'ı İzlanda uçağına bindirmek için ellerinden geleni yapıyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يحاولون قصارى جهدهم ليتمكنوا من إرغام فيشر على ركوب الطائرة إلى أيسلندا |
Onun Bombay uçağına binmesine müsade etmemin imkanı yok. | Open Subtitles | يستحيل ان أجعله يصل لتلك الطائرة إلى مومباي |
Angelina barış gönüllerine katılmak istedi, ben de biraz maddi yardım ettim, ve şu an Guatemala'ya giden bir uçakta. | Open Subtitles | قررت أنجلينا انها تريد ان انضمام إلى فيلق السلام، حتى أنا سحبت بعض السلاسل وأنها على الطائرة إلى غواتيمالا في الوقت الحالي. |
Arjantin'e giden bir uçakta. | Open Subtitles | أخذت الطائرة إلى "الأرجنتين". |