| Ben senelerce burada kaldım, ama şimdi yukarıda... ikinci katta yatıyorum. | Open Subtitles | لقد عشت هنا لسنوات عديدة لكني الآن أسكن في الطابق العلوي |
| Kardeşin sırasını savdı ve yukarıda diğer erkeklerin yanında bekliyor. | Open Subtitles | إنتهى بالفعل, إنه ينتظر مع الرجال الأخرين في الطابق العلوي |
| Her iki Cumartesi'de bir, bu valizleri aşağıya evladının arabasına taşıyor, ve her iki Cumartesi'de bir, tekrar geriye yukarı çıkartıp, açıyor. | Open Subtitles | كل ثانٍ سبت يحمل تلك الحقائب وصولاً إلى سيارة ابنه، وفي كل ثانِ سبت يحملهم عائداً إلى الطابق العلوي مرةً أخرى ويفرغهم. |
| Yani atoma başka bir elektron eklemek istersek en üst katta boş yer olup olmadığını kontrol etmesi gerekir | Open Subtitles | لذلك إذا أردنا أن نضيف إلكتروناً آخر إلى الذرة فإن عليه أن يبحث عن مكان فارغ في الطابق العلوي |
| Bunun için üzüldüm ama babamın telefonu üst katta ve üst kata çıkıp o telefonu açmak için önümde birkaç hafta daha var. | Open Subtitles | أنا آسفه هاتف والدي في الطابق العلوي سيكون هناك بضعة أسابيع أخرى قبل أن أتمكن من المشي إلى الطابق العلوي للرد على ذلك |
| Burası üst kat. İki yatak odası. İki yanda birer tane. | Open Subtitles | هذا هو الطابق العلوي وبة غرفتا نوم واحدة في كل طرف |
| İşim, yaklaşık beş dakikaya bitiyor ama sonra da Yukarıdaki deposunu hazırlamalıyım. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر حوالي 5 دقائق ولكن عندي شيء أفعله في الطابق العلوي |
| yukarıya kadar yürüyerek çıktığını söyleyen bir özel hemşiresi vardı. | Open Subtitles | لقد كان لديه ممرضة خاصة قالت أنه سار حتى يذهب إلى الطابق العلوي |
| Harika haberlerim var. Bayan Pierce Üst katı da boyamamızı istedi. | Open Subtitles | أخبار جيدة لقد طلبت منا السيدة بيرس أن ندهن الطابق العلوي |
| Yanımda 6 emanetçi vardı ve diğerleri de yukarıda çarşaf değiştiriyordu. | Open Subtitles | كان بصحبتي 6 أمناء معي و البقية كانوا في الطابق العلوي |
| Babam yukarıda yaşam savaşı veriyor. | Open Subtitles | ابي في الطابق العلوي يكافح من اجل الحياة |
| Ne istiyorsun? Yüzbaşı Butler. yukarıda. | Open Subtitles | إنه في الطابق العلوي إن بيلي واتلينج تقيم حفلاً |
| Franco, Fritz, cesedi yukarı çıkarın... ..ve göz önünden kaldırın. | Open Subtitles | فرانكُو فريز خذُ الجثة إلى الطابق العلوي وبعيداً عن الأنظار |
| Hayır, her şey yolunda. yukarı çıkıp, biraz daha uyumak ister misin? | Open Subtitles | لا، غرامة كُلّ شيءِ، تَحتاجُ للذِهاب الطابق العلوي ويَحْصلُ على النومِ الأكثرِ؟ |
| yukarı çık ve Will'e ihtiyacı var mı diye sor? | Open Subtitles | اذهب واسأل في الطابق العلوي عما إذا كان يحتاج إليها |
| Yani, mesela fen ödeviyse Jane hemen üst katta yaşıyor ve çok zekidir. | Open Subtitles | تعرفين ان كان العلوم جاين تعيش في الطابق العلوي و هي ذكية للغاية |
| Bu yetimleri üst kata, yatak odalarına götür. Cumaya dek orada kalsınlar. | Open Subtitles | خد هؤلاء الأيتام إلى غرفة نومهم في الطابق العلوي حتى يوم الجمعة. |
| üst kat komşumuz bütün gün beni kendi işlerine koşturdu. | Open Subtitles | جيراننا في الطابق العلوي جعلوني اعمل لهم اعمالا طوال النهار |
| Hani Yukarıdaki döküntülerin arasında olurdu? Konserler verirdim. | Open Subtitles | على تلك الكومة من النفايات في الطابق العلوي كنت أعزف الموسيقى |
| Bütün odaları arayın! yukarıya da bakın! Evin her yerini arayın! | Open Subtitles | فتشوا كل الغرف , أنتما الإثنان إلى الطابق العلوي |
| Tamam. Mutfağı yeterince gördünüz. Üst katı göstereyim. | Open Subtitles | حسناً لقد راينا ما يكفي من المطبخ دعني اريك الطابق العلوي |
| Ben de bazı şeyler görürüm. üst kattaki olta gibi. | Open Subtitles | أَرى أشياء أيضاً، مثل بركة صيد السمك في الطابق العلوي |
| İşte buradasınız. Bunlar Yukarıdan kalanlar. Fincanları nereye koydunuz, sizi hayvan herifler? | Open Subtitles | هاقد جئتم، هذا ماتبقى في الطابق العلوي أين وضعتم الأكواب يا حيوانات؟ |
| İsterseniz, sizin için Yukarda bir yatak var. | Open Subtitles | لقد جهزوا لك سريرا فى الطابق العلوي إذا كنت تريد ذلك |
| Beni izlerseniz, size Yukarıyı da gösterebilirim. | Open Subtitles | حسنا , لو تتبعيني سوف اريك الطابق العلوي |
| Seni içeriye davet etmek isterdim ama sanırım Yukarısı epey serin olacak. | Open Subtitles | أريد دعوتك للدخول، لكن أظن أن الطابق العلوي سيكون بارداً |
| Ve üst kattan harika bir çocuk odası olur. | Open Subtitles | في الطابق العلوي ستكون هناك غرفة لعب لطيفة |