Başlamanın tek yolu durmaktır. Durmaktan başka tedavi yolu yok. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة هي ان تتوقف ليس هناك علاج إلا الإقلاع |
Oraya teras koymanın tek yolu dışarıdan merdiven yapmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة هي وضع سلم هنا ليظهر بالخارج |
Ve alabilmenin tek yolu reserv fiyatı vermek gibi görünüyor. | Open Subtitles | ويبدو أن الطريقة الوحيدة هي إستخدام مدخراتي |
tek yolu olanları benzer duygusal tepkiye ve içeriğe sahip anılarla karşılaştırmak olur. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة هي مقارنة ما حدث.. مع ذكرى حقيقة ذات نفس المضمون والأثر الانفعالي.. |
İçeri girmenin tek yolu, güvenlik odasında duran korumaya ses etmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة هي في الهاء الحارِس الموجود في غُرفة الأمن |
Evrenin kökenine dair soru sorabilmemizin tek yolu evrenimizi de oluşturan bir çoklu evren yapısı olmasıyla bu çoklu evrenin içinde de bir evrenin başlayabileceği birçok yerin olmasıyla mümkündür. | Open Subtitles | عن المصادفات التي ستنتج عن الانفجار العظيم الطريقة الوحيدة هي بالسؤال عن أصول الكون |
Arabanızın, rayların diğer tarafında olabilmesinin tek yolu kazadan önce orada olması. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة هي أن تكون سيّارتك .في الطرف الآخر من السكّة و هذا يعني أنّك كنت هناك قبل الحادثة |
Bunun tek yolu, yaratığı geri getirmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة هي أن تجلب واستبدل الوراء، |
Bunun tek yolu herhangi bir şekilde katlamaktır. | TED | حسنا، الطريقة الوحيدة هي طيها |
Caterina, sevgilim, bunun tek yolu sizin bahçenizin üzerindeki terasta uyumana bağlı. | Open Subtitles | كاترينا يا عزيزتي ...... الطريقة الوحيدة هي أن تنامي في شرفتك المطلة على الحديقة |
Onu bulmanın tek yolu ring. Ve söylediğim gibi... | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة هي داخل الحلبة |
Buffy, bunun tek yolu Dawn'u öldürmek. | Open Subtitles | بافي الطريقة الوحيدة هي بقتل داون تمت الترجمة بواسطة ملكة السيوف queen of swords |
Onunla baş etmenin tek yolu ona karşı gelmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة هي الوقوف أمامه |
Hayır, bunu yapmanın tek yolu onu gerçekten dışarı almak. | Open Subtitles | لا، الطريقة الوحيدة هي أن نستأصل المعدة |
tek yolu onları kapamak olur ve bunu yaptıktan sonra, kısa bir süre içinde nüfusa yeterli miktarda yemek ve temiz su sağlamak imkansız olacaktır. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة هي اغلاقهم، وحينئذٍ بفترةٍ قصيرة، سيكون من المستحيل... تزويد السكان بالغذاء الكافِ والماء النظيف |
Yetişebilmenin tek yolu uçakla gitmek James. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة هي ان نستقل طائرة |
Bir şeyler hissetmeliyim, Regina ve bunu yapmanın tek yolu da kendime bir şans vererek olacaktır. | Open Subtitles | أريد أن أشعرَ بشيءٍ (ريجينا)، و الطريقة الوحيدة هي أن أمنح فرصةً لنفسي. |
Ama yolumdan şaşmayacağımdan emin olmamım tek yolu... | Open Subtitles | - لكنّ الطريقة الوحيدة هي أن آتي ... |