"الطلاب من" - Translation from Arabic to Turkish

    • öğrenciler
        
    Ve de benim gibi yapacak hiçbir işi olmayan öğrenciler, programlama yapmayı öğrenirdik. TED فكان الطلاب من الذين ليس لديهم ما يقومون به مثلي يتعلمون كيفية برمجته
    Bu da bize gösteriyor ki öğrenciler bize yurtdışından geldiğinde, onlara bildikleri hakkında yeteri kadar kredi vermiyoruz, ve bunu kendi dillerinde biliyorlar. TED ما يكشف لنا أنه عندما يأتينا الطلاب من الخارج فنحن لا نُحسن تقدير وتقييم ما يعرفوه بالفعل وقد تعلموه بلغتهم الأم
    Örneğin bazı öğrenciler, diğer öğrencilerin hazırlık materyallerinden yararlanabilirler. TED على سبيل المثال، قد يستفيد بعض الطلاب من قليل من المواد التحضيرية التى هي بحوزة طلاب آخرين بالفعل.
    Ve bu kesinlikle harikaydı, öğrenciler birbirlerinden öğreniyorlar ve bize öğreterek öğrediklerini söylüyorlar. TED حقاً كان ذلك مذهلاً، حين يتعلم الطلاب من بعضهم البعض، وحين يخبروننا انهم يتعلمون ايضاً من خلال التدريس.
    Dünyanın dört bir tarafından öğrenciler amfileri ve sınıfları doldurdu ve aralarında genç bir kız vardı. Open Subtitles لقاعة محاضرات ودروس جاء الطلاب من جميع أنحاء العالم وكان من بينهم فتاة صغيرة.
    Ama problemimiz bütün bu negatif şeyler yüzünden diğer öğrenciler seçmelere gelmiyor. Open Subtitles المشكلة أن كل هذه الأشياء السلبية تبعد الطلاب من ان يتقدموا لتجارب الآداء
    Merkezden başka öğrenciler geliyor. Hemen gitmemiz gerek. Open Subtitles المزيد من الطلاب من المركز علينا أنْ نرحل الآن
    MiyavMiyavBeenz ile öğrenciler öğretmenleri puanlayabilirler. Open Subtitles بإستخدام برنامجنا سيتمكن الطلاب من تقييم المعلمين
    Oryantasyona hoş geldiniz. YUNAN KİLİSESİ Bunlar 001'den 003'e kadar olan öğrenciler. Open Subtitles مرحبا بكم في التأهيل. هؤلاء الطلاب من 1 إلى 3
    Biz de öğrenciler karar verebilsin diye dans yarışması düzenleyeceğiz. Open Subtitles لذا سنقدم عرض رقص لكي يتمكن الطلاب من التقرير
    Avrupa ve Amerika'dan öğrenciler, kaostan kaçtılar. Open Subtitles فر الطلاب من أوروبا وأمريكا من هذه الفوضى
    Önce, öğrenciler konularda uzmanlaşıyor ancak zihin yapılarını da geliştiriyorlar, cesaretlerini, sabırlarını geliştiriyor, öğrenimlerinde görev alıyorlar. TED أولا يتمكن الطلاب من إتقان المفاهيم. وكذلك تطوير طريقة تفكيرهم، إنهم يدربون أنفسهم على الجد والمثابرة، يأخذون مهمة تعليم انفسهم على عاتقهم.
    Bu öğrenciler dünyanın dört bir yanından geldiler. Open Subtitles هؤلاء الطلاب من جميع أنحاء العالم
    30-- 30 yıllık araştırma gösterdi ki, aynı suç yüzünden siyahi öğrenciler beyaz öğrencilere oranla üç kat daha fazla uzaklaştırma almış ve okuldan atılmış ve daha sert cezalar cezalandırılmış. TED ثلاثة -- كشفت ثلاثة عقود من الأبحاث بأنه يتمُ توقيف وطرد الطلاب من غير العرق الأبيض بمعدل ثلاثة مرات أكثر من الطلاب ذوي البشرة البيضاء، ويتم معاقبتهم بوسائل أشد قسوة لنفس المخالفات،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more