Birimiz komik olandır, birimiz güzel olandır, birimiz sportif olandır, birimiz zeki olandır. | TED | فأحدهم الظريف والآخر الجميل، وأحدهم الرياضي والآخر الذكي. |
Ölmeden önce her şeyi hatırlaman komik değil mi? | Open Subtitles | أليس من الظريف أن يمر هذا الشيء ببالك قبل أن تموت |
Şapkadan bahsetmen komik. Uzun bir hikayesi var. | Open Subtitles | ـ من الظريف أنك انتبهت لهذه القبعة ـ أبي |
Sana harika haberlerim var, Chuck. | Open Subtitles | لديّ بعض الأخبار العظيمة من أجلك، أيّها الظريف |
Sana bunu söyledim mi bilmiyorum, ama senin tekrar Lane'de olman hoş. | Open Subtitles | لا اعرف ان اخبرتك هذا ولكن من الظريف ان تعودا للحي,يا اولاد |
Yani evet, ayakkabılarının minicik olması çok tatlı... ama bunun dışında, o uzatarak konuşmaları da nedir? | Open Subtitles | أعني، أجل من الظريف أن أحذيتهم صغيره حقاً لكن ماذا غير ذلك؟ |
komik olan Will Farrell güzelim. Ateşli olan Colin Farrell. | Open Subtitles | الظريف هو ويل فيريل المثير هو كولين فاريل |
Garip gelene kadar bir kelimeyi tekrarlamak komik oluyor. | Open Subtitles | من الظريف جداً أن أقول كلمةٍ ما مراراً وتكراراً حتى تصبح غريبة |
Peki arkadaşının hayvanımı vurmasını komik bulduğunu? | Open Subtitles | و اعتقدوا أنه كان من الظريف اطلاق النار على كلبى ؟ |
Sen de bunların hiç biri olmadığı için komik adam olmalısın. | Open Subtitles | و بما أنّك لا تملكُ ايّا من هذه الصِفات. فستكون الرجل الظريف. |
komik adam şeyiyle biraz üstüne geldim. | Open Subtitles | اسمعي، لقد حدّثتكِ بأمر الرجل الظريف بعدوانية قليلاً. |
Bunu gördün mü, komik adam? | Open Subtitles | أعطني رجل ثلج ايها أحمق أترى ذلك أيها الرجل الظريف ؟ |
Tamam komik çocuk. O zaman yemeğe oyna. | Open Subtitles | حسناً أيّها الظريف فلتعتمد إذن على العشاء |
Koruyucu aile evindeki küçük çocuğu hatılıyor musun, hanitakımelbiseliveşapkalı komik ve tatlı çocuğu? | Open Subtitles | هل تذكر هذا الفتى الصغير من دار الأيتام؟ الظريف ذا القبعة والبزة؟ |
Belki de ben yardımcı olabilirim, Chuck. | Open Subtitles | ربّما أنا من يُمكنها مساعدتك، أيّها الظريف |
Teşekkürler. İyi şanslar, Chuck. | Open Subtitles | شكراً حظاً موفقاً، أيّها الظريف |
Harika bir iş, Chuck. | Open Subtitles | أحسنت عملا، أيّها الفتى الظريف |
Beni buraya getiren sakallı, hoş çocuk vardı ya? | Open Subtitles | الرجل الذي أوصلني هنا، الظريف ذو اللحية؟ |
Veya, gidip şu hoş çocukla konuşup, numaranı verebilirsin. | Open Subtitles | أم تريدي أن تذهبي وتتحدثي مع هذا الشاب الظريف الذي ينظر إليك وستعطيه رقم تليفونك |
Sana bunu söyledim mi bilmiyorum, ama senin tekrar Lane'de olman hoş. | Open Subtitles | لا اعرف ان اخبرتك هذا ولكن من الظريف ان تعودا للحي,يا اولاد شكرا, كارين |
Stuart, binamıza çok tatlı bir adam taşındı ve şu an şurada oturuyor. | Open Subtitles | ستيوارت .. حسناً إذاً الشاب الظريف الذي انتقل إلي بناءنا |
Alacak zaten, sözüm söz Perky. | Open Subtitles | وسيحصل عليه أيها الظريف |