- Sen misin, Diestl? Evet efendim. Hastanemden bu öğleden sonra henüz taburcu oldum ve size hoşçakal demek için geldim. | Open Subtitles | اجل , سيدى لقد خرجت من المستشفى هذه الظهيره , واتيت لاقول لك وداعا |
Bu öğleden sonra Lorna'yı hastaneden alacağım, tamam mı? | Open Subtitles | سأذهب وأخذ لورنا من المستشفى بعد الظهيره |
Gidip, öğleden sonra golf oynayacağımı söyleyin. | Open Subtitles | ايها القائد انزلي واخبرهيم ان لدي موعدا للعب الجولف بعد الظهيره |
Sıcak, çok sıcak olacak ve öğlen vakti gölgede kalsanız iyi edersiniz. | Open Subtitles | وستكون ساخنة، ساخنه جدا، لذا من الافضل البقاء في الظل وقت الظهيره |
Güneş öğlen tepeye yükseldiğinde Mısır'ın karardığını göreceksin. | Open Subtitles | سترى الظلام يغطى مصر عندما ترتقى الشمس عاليا عند الظهيره |
Hayır, ama bu akşamüstü senin için bir kutu getirdiler. | Open Subtitles | لا ولكن قد ارسلو صندوق الى هنا لك هذه الظهيره |
Bugün ufak bir öğle şekerlemesi için eve erken bile gidebilirim. | Open Subtitles | ربما يمكنني ان اذهب للمنزل باكرا اليوم لتناول حلويات بعد الظهيره |
Bölüm'e Öğlene kadar Palmer'la ilgili bir tehdit analizi hazırlayacağımıza söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت القسم اني سأقدم تقرير حول هذا التهديد بحلول الظهيره |
Bu öğleden sonra gömülmeleri gerekiyor, gidip göz atmam gerekmediğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | من ضحايا الإعصار ولكنهم من المفترض ان يدفنوا في الظهيره |
öğleden sonra sarhoş olmak akşam sarhoş olmaktan daha iyi. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكوت ثمل فى الظهيره عن المساء |
Bütün öğleden sonrayı NTAC revirde geçirdim, ve söylediklerine göre, bende farklı olan bir şey yok. | Open Subtitles | انا قضيت كل الظهيره فى القسم الطبى للامن الوطنى وبقدر ما يقدرون ان يخبرونى لايوجد شىء مختلف بى |
öğleden sonralarımızı kaybettiklerimizin cesetlerini toplamakla geçirirdik. | Open Subtitles | ولقد أمضينا أغلب الظهيره في معافاه أجساد الجنود التى تفقد |
Görünüşe göre öğleden sonra seninle harika vakit geçirmiş. | Open Subtitles | على مايبدوا أنها قضت وقتاً رائعاً معك هذه الظهيره |
Hay allah! Kahretsin, yalnızca bu sabah veya öğleden sonra olmayacağımı söyle. | Open Subtitles | أنا لن أكون متوفرا هذا الصباح أو في الظهيره. |
Dava özetlerinizin üstünden bir kere daha geçmeyi planlıyorum kararımı bu öğleden sonra saat 4'te vereceğim. | Open Subtitles | انوي ان اقرأ ملخصك مرة اخرى واعطي حكمي بعد الظهيره الساعه4 |
Ama öğleden sonra olayları konuşmak istemiyor muydunuz? | Open Subtitles | ولكن, ألا تريد أن نتحدث في فترة بعد الظهيره عن بعض الأمور ؟ |
Taklitçimiz çalışmasına muhtemelen öğleden sonra gelen ışıkta renkler hafiften daha kırmızıyken başlamış. | Open Subtitles | المُزيف في الغالب بدأ عمله في ضوء ما بعد الظهيره حينما كان اللون مائلاً إلى الحمرة |
Belki bir gün, bu lanet orospu öğleden sonra dövüşür. | Open Subtitles | ربما فى يوم ما سوف، تقالت العاهرة فى الظهيره. |
Pickwick, birazdan o güzel öğlen çayımızı içeceğiz. | Open Subtitles | بيكويك سنتناول الان كوب شاى الظهيره اللطيف |
Evin bu öğlen kreş halinde. | Open Subtitles | أنا أخشى أن منزلك قد تم تعيينه كحضانه في فترة الظهيره |
Orospu çocuğu. Hangi insan öğlen saat ikide soyulur ki? ! | Open Subtitles | ابن اللعينه من الذي يسرق الساعه 2 بعد الظهيره |
Bahçemde uyuyordum, her akşamüstü yaptığım gibi. | Open Subtitles | , بينا كنت نائماً . ببستانى كالعاده وقت الظهيره |
On ay önce bir öğle gezintisi sırasında burayı buldum. | Open Subtitles | وجدت هذا المكان منذ حوالي عشرة شهور عندما كنت في نزهه بعد الظهيره |
Bölüm'e Öğlene kadar Palmer'la ilgili bir tehdit analizi hazırlayacağımıza söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت القسم اني سأقدم تقرير حول هذا التهديد بحلول الظهيره |