| Veteriner, Maris'in yeşil haplarından bir tane verirsek, fırtına boyunca uyuyacağını söylemişti. | Open Subtitles | الطبيب البيطري أخبرَنا نِصْف أحد حبوبِ ماريس الخضراء يَسْمحُ له للنَوْم بسلامة خلال العاصفةِ. |
| Roz, o fırtına öncesi sessizlikti. | Open Subtitles | أوه، لا، روز. في الحقيقة، ذلك كَانَ فقط الهدوء قبل العاصفةِ. |
| "Bana bu kadar yakın olma ! Bu fırtına seni mahveder." | Open Subtitles | لا تقتربُى مني، هذه العاصفةِ سَتُحطّمُك. |
| Bu fırtınada bağlantı kuramazsın. | Open Subtitles | لن تحْصلُ على أيّ شئِ في هذه العاصفةِ إنتظر حتى تنتهى. |
| Annemi aldı ve fırtınayı izlemek için kayalığım kenarına gittiler. | Open Subtitles | أخذ أبي أمي إلى حافة المنحدر لمُرَاقَبَة العاصفةِ |
| Salt Lake üzerindeki fırtınanın dinmesinden söz eden var mı Clarence? | Open Subtitles | الا يوجد خبر عن العاصفةِ على سلت ليك، كلارينس؟ |
| Bildiğin gibi bu fırtına sert olacak. | Open Subtitles | هذه العاصفةِ سَتصْبَحُ سيئةَ، كما تعرف، لذا لم لا يَكُونُ في |
| Galiba fırtına nihayet onu bulmuş. | Open Subtitles | يبدو أنَّ العاصفةِ الهوجاءُ قد ضربتهُ أخيراً |
| "Kapı ve pencere için fırtına panellerinde %70 indirim." | Open Subtitles | 70 % مِنْ كُلّ أبواب العاصفةِ وألواح زجاج نافذةِ. |
| Mesela Afrika Boynuzu açıklarındaki o fırtına. | Open Subtitles | مثل تلك العاصفةِ مِنْ القرن الأفريقي |
| fırtına pencereleri için olan. | Open Subtitles | لنوافذِ العاصفةِ. |
| Her tarafı eşit şekilde kızarmalı. fırtına yaklaşıyor. | Open Subtitles | تلك العاصفةِ تَقتربُ أكثر. |
| Aptal fırtına! | Open Subtitles | هذه العاصفةِ المجنونةِ. |
| Yaklaşan fırtına dışında. | Open Subtitles | ماعدا العاصفةِ على طريقِها. |
| Bu fırtınada dışarıda ne yapıyormuş bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ بإِنَّهُ كَانَ يَعْملُ خارج في العاصفةِ. |
| Bu fırtınada 50 kilometre, hiç şansımız yok. | Open Subtitles | لَن تقطع50 كيلومترَ في هذه العاصفةِ. مستحيل. |
| Yaklaşan fırtınayı selamlamak için toplanıyorlar. | Open Subtitles | * لكن يَتجمّعُ لتَفْقيس العاصفةِ * |
| Bu fırtınayı sanki şey yapıyormuş gibi oluşturdu... | Open Subtitles | هو كَانَ يَخْلقُ هذه العاصفةِ مثل... |
| Yakalandıkları fırtınanın ortasında makaleler ve romanlar uçuşuyordu. | Open Subtitles | وفي وسطِ العاصفةِ تتحول أفكاره إلى المقالاتِ والرواياتِ والحشود العظيمةِ |