"العدم" - Translation from Arabic to Turkish

    • birden
        
    • anda
        
    • hiçlik
        
    • aniden
        
    • sıfırdan
        
    • birdenbire
        
    • yoktan
        
    • hiçbir
        
    • hiçlikten
        
    • yerden
        
    • Hiçliğin
        
    • yerlerden
        
    • yerde
        
    • hiçliğe
        
    • dururken
        
    Önce ortadan yok oluyor, sonra da birden beliriveriyor. Bununla nasıl uğraşacağım bilmiyorum. Open Subtitles في البداية يختفي، ثم يظهر من العدم لا أعلم كيف أتعامل مع هذا
    Kuyunun başında aynı böyle dikilirken birden, yarı delirmiş vaziyette sen beliriverdin. Open Subtitles أني كنت جالسة مثل ذلك وأنت ظهرت من العدم فى حالة هزيان
    Ertesi gün kızıyla karşıdan karşıya geçerlerken bir anda o araba çıkmış. Open Subtitles في اليوم التالي، هو وابنته يعبران الشارع، وتظهر هذه السيّارة من العدم
    "Aynı zamanda, Roma süvarileri ve hafif-zırhlı bölükleri bir anda ortaya çıkmış gibilerdi." Open Subtitles في نفس الوقت الخيالة الرومانية وبعض الاسلحة الخفيفة تبدو أنها تظهر من العدم
    Yasalar olmasa ne olur? Neden tam bir hiçlik yok? TED لماذا يوجد قوانين من الأساس؟ لماذا يوجد العدم المطلق؟
    Belirtilerin artması mümkün, ama aniden ortaya çıkmaları pek olası değil. Open Subtitles لكنه نادرا ما يظهر من العدم يبدو انه قام بانتقال ناجح
    sıfırdan bir şey yaratmanın ne olduğunu bilmiyorsun. Open Subtitles انت لاتعرف شيئا انه ابداع خلق شيئ من العدم
    Görgü tanıkları, birdenbire beliriverdiğini söylüyordu. Open Subtitles الشهود لم يقول جاء لدينا مركز فيينا الدولي من العدم.
    Hiç yoktan bu sözde görüntüleri uydurdu ve şimdi seni bunlarla ilgilenmeye zorluyor. Open Subtitles إنّه يأتي بتلك الرؤى من العدم. ثم جذبك إليه لتربط الرؤى مع بعضها.
    Ama birden bire hiç olmayan bir yerden bir kapı oluşuverir ve bu kapı merdivenlere açılır. TED لكن في بعض الأحيان كأنه هناك باب يظهر من العدم ويفتح على درج.
    hiçbir fikrim yok Harry. Çocuk birden ortaya çıkıverdi. Open Subtitles ليست لدي أدنى فكرة لعينة هاري,ظهر الفتى من العدم
    birden bir kadın çıkıyor... ve bunların kendisine ait olduğunu iddia ediyor. Open Subtitles كلا امرأة تأتي من العدم وتدعي بأن هذا لها وذاك لها
    Beyaz çocuk adamım, bir anda ortaya çıktı, fırtına gibi. Open Subtitles ,الرجل الأبيض، أتى من العدم , يا رجل، مثل إعصار
    "Aynı zamanda, Roma süvarileri ve hafif-zırhlı bölükleri bir anda ortaya çıkmış gibilerdi." Open Subtitles في نفس الوقت الخيالة الرومانية وبعض الاسلحة الخفيفة تبدو أنها تظهر من العدم
    Kız bir anda ortaya çıktığını ve sonra onun peşinden geldiğini söyledi. Open Subtitles تقول الفتاة أنّه أتى من العدم وأنّه سيلحق بها لينال منها الآن.
    Neyse, yani hiçlik ve olası en üst gerçeklik arasında çeşitli özel gerçekler var. TED على أي حال، بين العدم وأقصى واقع ممكن، عوالم استثنائية متنوعة.
    Ekranınızın aniden farklı ölçeklerde veya boyutlarda, çeşitli çözünürlüklerde belirebileceğini düşünün. TED تخيل أن الشاشة تظهر من العدم بقياسات وأحجام مختلفة ، وبمستوى وضوح مختلف.
    Her şeye sıfırdan başlamak ne demek bilmiyorsun. Open Subtitles انت لاتعرف شيئا انه ابداع خلق شيئ من العدم
    Caddeler Buğday biti kaynıyor, birdenbire ortaya çıktılar. Open Subtitles الشوارع تعج بالويفيل ، لقد ظهروا من العدم
    Hiç yoktan ortaya çıkıyor ve kızın olduğunu mu söylüyor? Open Subtitles إذن ، هذه الفتاة تظهر من العدم وتخبركَ أنها إبنتكَ؟
    Aslında yapmayı önerdiğimiz şey... bir şeyi, hiçbir şeye çevirmek ve tersini yapmak. Open Subtitles فعلياً. ما نحاول فعله هو أن نغير شئٌ ما إلى العدم ونعيد الكَرة
    Bu et parçasına hiçlikten bir ruh vermenin gururunu yaşıyor olmalısınız. Open Subtitles حسناً، وصلتم للغرور .. حيث توجب عليكم انتزاع الروح من العدم
    Arasına düştüğümüz şu parçacık ve çatlakların aralarındaki çatlaklara bak, Hiçliğin delikleri. Open Subtitles بين الذرات و الشقوق التي ننهار خلالها ثقوب العدم
    Oraya oturursan Kim Tan bir yerlerden çıkacakmış gibi hissediyorum. Open Subtitles جلوسك هنـا يُـشعرني ان كـيم تــــــان سيظهر امامي من العدم
    Bu kadar ıssız bir yerde ne işiniz vardı ki? Open Subtitles ماذا تفعلوا يارفاق في طريق من العدم علي أي حال؟
    Eğer o cini elime geçirirsem onun hiçliğe gitmesini dileyeceğim. Open Subtitles إن عثرت على ذلك الجنِّي ثانيةً فسأتمنى إرساله إلى العدم
    Durup dururken çok büyük bir sorumluluk altına girmiş olmuyor muyum? Ne oldu avcı? Open Subtitles هذه حمولة السفينة من المسئولية الرجولية جائت من العدم ما الأمر ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more