"العراق وأفغانستان" - Translation from Arabic to Turkish

    • Irak ve Afganistan
        
    Irak ve Afganistan son örnekleri olacak Batının bunu tek başına yapmaya çalıştığı, ve başaramadık dahi. TED تخميني أن العراق وأفغانستان هي المرتان الأخيرتان حيث يحاول الغرب القيام بالأمور بذاته، ولم ننجح.
    Clay kendisini Irak ve Afganistan'da yaşananlardan dolayı öldürmedi. Clay kendisini ülkesine döndükten sonra kaybettiklerinden dolayı öldürdü. TED كما تعلمون، كلاي لم يقتل نفسه بسبب ما حدث في العراق وأفغانستان. لقد قتل نفسه بسبب ما خسره حينما عاد إلى الوطن.
    Ama daha yakın tarihte, Irak ve Afganistan var. TED لكن هناك تاريخ أقرب في العراق وأفغانستان.
    Devletin verilerine göre, Irak ve Afganistan'dan dönen sekiz askerden biri, travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor. Open Subtitles وفقا للبيانات الحكومية ، واحد من كل ثمانية جنود عائدين من العراق وأفغانستان يعانون من إضطرابات ما بعد الصدمة
    Bu hikayeye başladığımda Birleşik Devletler, Irak ve Afganistan ile savaştaydı. Open Subtitles عندما بدأت هذه القصة، كانت الولايات المتحدة في حرب مع العراق وأفغانستان.
    Irak ve Afganistan'la savaşa girdik düşmanlarımız karşısında neredeyse 5,000 askerimizi kaybettik. Open Subtitles ذهبنا للحرب في العراق وأفغانستان فقدنا ما يقارب 5000 من جنودنا أمام أعدائنا
    Irak ve Afganistan'daki en önemli pilotlarından biriydi. Open Subtitles لقد كان أحد أعلى الطيارين في العراق وأفغانستان
    Irak ve Afganistan'da hava operasyonlarında talimat veriyordum ve ondan sonra eve dönerken bana verilen görev Open Subtitles بتقديم الإستشارة لمهمة طيران في العراق وأفغانستان وبينما أنا عائد للديار المهمة التي تم تكلفتي بها كانت الذهاب
    Yani, Irak ve Afganistan gibi yerlerde demokratik hükümet sistemlerinin kurulduğunu gördük, ama hiçbiri bu sayılanları getirmedi. TED ماحدث خلال هذه الفترة هو بناء أنظمة حكم ديمقراطية في العراق وأفغانستان لكن هذه الأنظمة لم تحقق الفوائد الجانبية التي تحدثنا عنها
    Elbette hayır. Bu durum Irak ve Afganistan'da giriştiğimiz operasyonlar gibi mücadelelere girmemizi gerektirirdi ki, bu da kendimizi demokrasiyi empoze etme fikrimizden bambaşka bir durumda bulmamıza neden olabilirdi. TED بالطبع، لا، سيكون من السخافة أن نقوم بعمليات مماثلة للتي قمنا بها في العراق وأفغانستان أو أن نجد أن أنفسنا في موقف نفرض فيه أي شيء عدا الديمقراطية
    Irak ve Afganistan'da birlikte görev yaptık. TED خدمنا سوياً في العراق وأفغانستان.
    Savaş meydanı genişlemişti ve MÖHK artık Irak ve Afganistan ötesinde de harekatlar düzenlemekte özgürdü. Open Subtitles ميدان عملها توسّع، وأصبحت "جاي-سوك" الآن قادرة على العمل كما تشاء في دول تتعدى العراق وأفغانستان.
    - Boyd'un ekibinde Irak ve Afganistan'da bulunmuş eski bir asker var. Open Subtitles بويد " لديه محاربين في العراق وأفغانستان "
    Adı Jeff Powers, 2009'da şeref madalyasıyla terhis oldu ardından Irak ve Afganistan'da görev aldı. Open Subtitles اسمه جيف القوى... أداء مشرفا في عام 2009، ثم كان يعمل المقاول في العراق وأفغانستان.
    Askerlik kayıtlarına göre Gibson Irak ve Afganistan seferlerindeki F-22'leri kullanıyormuş. Open Subtitles بناءًا على سجلات خدمته فإنه عمل في مهمات "اف-22" في العراق وأفغانستان
    Farkına vardığımız ikinci sorun ise gazileri topluma geri kazandırmadaki yetersizlikti. Bu konu, askerlerin Irak ve Afganistan'dan geri döndüğü ve sivil yaşama uyum sağlamakta güçlük çektikleri şu sıralar gazetelerin ön sayfalarında yer alıyor. TED المشكلة الثانية هي أننا أصبحنا واعين بنظام إعادة إدماج قدامى المحاربين غير الكافي. وهذا هو الأمر، إنه في عناوين الأخبار الآن. قدامى المحاربون هؤلاء عائدون إلى الوطن من العراق وأفغانستان وهم يعانون من أجل الإدماج في حياة مدنية.
    Irak ve Afganistan'da bulunmuş. Open Subtitles جال في العراق وأفغانستان
    Amerikalılar için daha da endişe verici şey, Aralık 2008'de, yücelerin yücesi Irak ve Afganistan'daki savaşları yöneten merkez komuta CENTCOM'un BT sistemlerine bilgisayar korsanları tarafından gizlice girilmiş olabilir. Kullandıkları şeyse basit ve virüslü USB çubukları. TED اكثر مدعاة للقلق بالنسبة للأميركيين ، في اقدس الاقداس ديسمبر 2008، نظم تكنولوجيا المعلومات لقيادة المنطقة الوسطى، القيادة المركزية التي تدير الحرب في العراق وأفغانستان ، قد تكون مخترقة من قبل قراصنة الذين استخدموا هذه : مفاتيح USB عادية ولكن مصابة.
    Irak ve Afganistan savaşlarının köpek gazileri, "köpek travma sonrası stres bozukluğu" ile dönmekte ve cepheden sonra sivil yaşama tekrar girmekte zorluk çekmektedirler. TED الكلاب المحاربة العائدة من العراق وأفغانستان تعود مصابة بما يعد اضطراب الكرب التالي للصدمة النفسية (PTSD) وتعاني من صعوبة في العودة للحياة المدنية بعد انتهاء مهمتها في الحرب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more