"العربات" - Translation from Arabic to Turkish

• arabaları
• araba
• araçlar
• araçları
• Vagonlar
• vagonları
• arabalar
• arabası
• araçların
• arabalara
• araç
• vagon
• arabaların
• Vagonların
• arabalarını

- Size arabaları yola koyun dedim. - araba falan sürmüyorum ben.
ـ قلتُ لك حرك تلك العربات ـ لن أحرك أية عربات

Biz gözcü grubuyuz ve arabaları koruyoruz... yaklaşık bir mil geriden.
نحن كشافه نجهز العربات بالذخيرة ومرافقها وعلى بعد ميل خلفنا.

Çalınan araba pasifik'in diğer tarafına askeri araç olarak götürülüyor.
العربات المسروقة تُشحن عبر المحيط الهادئ لكي تستخدم بشكل عسكري

Bütün araçlar. 54. Sokak ve 6. Cadde civarındaki bütün araçlar, lütfen dikkat.
نداء إلى كل العربات ملتقى الطرق 54 و الجادة السادسة , الرجاء الأستجابة

Kontrol, çıkışları tutun. araçları durdurun. Soneji ile Rose'yi arıyorsunuz.
التحكم، أغلق وأوقف كل العربات حاصر سونجى وروز

Şimdi seni yakaladım, gelincik. Bazı Vagonlar hâlâ yanıyor ve de enkâz her yere saçılmış.
بعض العربات لاتزال مشتعلة والحطام فى كل مكان

- Tamam, şu anda trenin kontrolü bizde... - ...vagonları ayırabiliriz.
حسناً، بما أننا سيطرنا على القطار الآن، فإنّ بإمكاننا فصل العربات.

Hepsi, insanlar, hayvanlar, arabalar. Hepsine evlerine gitmelerini söyle.
جميعهم، الناس، الحيوانات، العربات اجعلهم يعودون إلى منازلهم

"Buna karşın, nalbantlıkta ve at arabası tamirinde ustalaştım."
مع ذلك, أصبحت ذو خبرة في تركيب حدوات الخيول وإصلاح العربات

Peki ya savaşçıların yarısı, araçların yarısını alıp geri dönse yiyecekleri alıp, gruba yetişse nasıl olur?
ربما نصف العربات و نص المقاتلين يعودون ليحضروا الطعام و من ثم يلحقوا بنا؟

Çavuşlar, getirin arabaları.
مستر بورن ؟ ويندردج ؟ إحضروا العربات هنا

Kayha pamuğu almak için gelen arabaları denetleyecek.
المراقب سيعمل على فحص العربات القادمة لشحن القطن

Bir açıklama yapacağım. Şu arabaları çekin buradan.
سوف أدلي بحديث ابعدوا هذه العربات من هنا

Bana araba verin. Kızım, hazır olsunlar.
جهز العربات من فضلك قولى للرجال أن يستعدوا يا إبنتى

Öyleyse merkezde bulunan dört-çeker araçlar bakanları, daimi sekreterleri, bürokratları ve yardım projelerinde çalışan uluslararası yardım bürokratlarını taşıyorlar, bu arada yoksullar ambulans ve ilaç yokluğunda ölüyor.
إذا العربات الرباعية الدفع لدى الوزير تقود الوزراء، والأمناء الدائمين، والبيروقراطيين وبيروقراطيين الاغاثة الدولية الذين يعملون في مشروعات المعونة في حين أن الفقراء يموتون دون اسعاف وادوية.

Gidiyoruz. Acele edin. Diğer araçları siper alın.
نحن بالخارج إستمر بالحركة استعمل العربات كغطاء

Vagonlar arasındaki mesafe durmasına neden oldu.
يبدو أن المسافة الفاصلة بين العربات أعاقته

Sanatçı; insanları, elbiselerini, vagonları ve tüm bu tarz şeyleri çok akıllıca önermiş ve benim beynim de bu öneriyi kabult etti.
الرسام بشكل ذكي وضع ايحاءات الأشخاص و الملابس و العربات و كل أنواع الأشياء و عقلي استلم تلك الإيحاءات

Atlı arabalar rüyama girip, başımı ağrıttı.
العربات جائتنى فى الحلم وشغلت بالى لم أستطيع معرفة السبب

- Hitch, şu atları arabalara bağla. - Peki, efendim.
ـ إجعلهم يربطون خيولهم في العربات ـ نعم ، سيدي

Her konvoyda altmış ila seksen vagon vardı ve her seferinde 20 vagon alaraktan, konvoyları kampa götüren iki lokomotif vardı.
كل قافلة احتوت على 60 الى 80 عربة وقطارين لجر العربات التي أوصلت القافلة الى المعسكر

Bütün bu daireler atları koruyor. arabaların bazılarını çevirelim.
. كل ما تفعله هذه العربات هو حماية الخيول علينا أن نقلب بعض هذه العربات

Vagonların savaş başladığından beri boyaya ihtiyacı varmış.
تلك العربات تحتاج الى طبقه من الدهان منذ ان بدأت الحرب

Keşif Destek Takımıyla at arabalarını koruyanların arasında yer alacaksınız.
ستكونون بين الفريق الذي يحرس العربات و فريق دعم الاستطلاع