"العريض" - Translation from Arabic to Turkish

    • geniş
        
    • Şu iri
        
    Matematik, hesap yapmaktan çok daha geniş bir konudur. TED ان الرياضيات هي التي تحوي الحسابات .. فهي العنوان العريض لها ..
    Ama iki önemli şey var ki; ... ...bunlardan biri, geniş bir kitleye hitap için... ...daha fazla çalışma özlemi... ...ki bu elde edilebilir. TED كنت أفتش عن شيئين ريئيسيين: أحدهما مزيد من الأعمال.. التي تجذب الجمهور العريض وتصل إليهم بسهولة
    Sana gereken geniş kalçalar, uzun bacaklar.. Open Subtitles ما تريده في الزوجة هو الخصر العريض والسيقان الطويلة
    Geriye bakmayı kesmenin, önümüzde uzanan büyük, geniş Evren'e doğru atılmanın zamanı geldi. Open Subtitles حان الوقت لنتوقف عن النظر للداخل ونبدأ في النظر للخارج أن نخطو خارجاً للكون الشاسع العريض
    Ve ekstra geniş askılar kaldırmaya yardımcı olur. Open Subtitles والجناع الزائد العريض سيساعد في عملية الرفع
    Kuvvetli rüzgarlar geniş göl tabanını kamçılıyor. Open Subtitles تعصف الرياح القوية عبر حوض البحيرة العريض
    Büyük ve çıkık Mastoid kemiği geniş çene yapısı ve uzun burun kök kemiği kurbanın beyaz bir erkek olduğunu gösteriyor. Open Subtitles كِبر وبروز النتوء الخشّابي، الذقن العريض والجذر الأنفي العالي، تُشير إلى أنّ المتوفي كان رجلاً قوقازياً.
    Daha etkili bir yol mesajı farklı frekanslara parçalayıp, bir geniş bant yaratmak, ve sonra mesajın her kısmını bir fotona yerleştirmek. Open Subtitles وهناك طريقة أكثر كفاءة هو لتقطيع الرسالة في ترددات مختلفة, إنشاء ما يسمى النطاق العريض,
    geniş bandın çevirmeli ağdan daha hızlı olmasıyla aynı şekilde, mesaj göndermek için çoklu kanal kullanmak daha hızlıdır. Open Subtitles باستخدام قنوات متعددة لإرسال رسالة هي أسرع بنفس الطّريقة النطاق العريض أسرع من الاتصال الشبكي الهاتفي.
    Ama eğer geniş banda bakacak olursak, orada neler olup bittiğini bulabiliriz. Open Subtitles ولكن إذا كان لنا أن ننظر في النطاق العريض, قد نجد ما كان هناك طوال الوقت.
    Korkunç derecede güçlü olmamı sağlayan geniş ağırlık merkezimin yanında peynir ekmek gibi satış da yapıyordum. Open Subtitles لم يجعلني مركز جاذبيتي العريض قويا كثيرا وحسب لكنني أستطيع البيع كذلك مثل الريح
    Kısa dalga, uzun dalga, geniş bant, x bandı, iki ucunda fincan olan bir tel duman işareti. Open Subtitles إن كان لديك موجة قصيرة موجةٌ طويله , الموجة المظلمه النطاق العريض .. النطاق الأعرض
    Kısa dalga, uzun dalga, geniş bant, x bandı, iki ucunda fincan olan bir tel duman işareti. Open Subtitles إن كان لديك موجة قصيرة موجةٌ طويله , الموجة المظلمه النطاق العريض .. النطاق الأعرض
    Estonya geniş bantında paket kaybı rezil vaziyette. Open Subtitles فقد الحزمه عبر النطاق العريض الاستونى فظيع ربما تكون بشعه
    geniş bir taslak çizdim. TED رسمت ما يشبه إطار العمل العريض
    Ama bence bir çok insan Yunanistan'ın euro bölgesindeki çok daha derin yapısal sorunların, daha geniş küresel ekonomik sistemdeki zaafiyetlerin ve demokrasilerimizdeki zaafiyetlerin bir belirtisi olduğunda ittifak edecektir. TED ولكني اليوم أعتقد أن معظمهم سيتفق على أن اليونان كانت فقط إحدى الأعراض لمشاكل هيكلية أعمق بكثير في منطقة اليورو و هشاشة النظام الإقتصادي العالمي العريض هشاشة ديمقراطياتنا
    Bu büyük kap ve geniş şişler demek. Open Subtitles ذلك يعني القِدر الكبير و الأسياخ العريض
    Söyle bakalım bu büyük, geniş dünya sana nasıl davranıyor? Open Subtitles كيف هذا الكبيرِ العالم العريض عاملك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more