| Bu robotla iki hafta önce tanışmış olan bir Onbaşı. | TED | إن هذا العريف قد رأى الروبوت لأول مرة من أسبوعين. |
| Onbaşı'nın 24 saatlik geçiş kartı yarın öğleden sonra geçerli. | Open Subtitles | ترخيص لمدة 24 ساعة لوكيل العريف تبدأ من غدا ظهرا |
| Kim daha önemli demiştim, bir general mi, Onbaşı mı. | Open Subtitles | اليوم ، لقد سألتك ، من الأهم الجنرال أم العريف |
| İstersen Çavuş mahkuma bakabilir bu arada da yemeğini yer. | Open Subtitles | إذا تحب العريف هنا يمكِنُ أَنْ يحرسْ سجينكَ بينما يَأْكلُ. |
| Çavuş William Schumann, Birleşik Devletler Ordusu seri numarası 2131284262. | Open Subtitles | العريف وليام شومان . .. الجيش الأمريكي رقم التسلسل 2131284262 |
| - Evet, net bir şekilde. Onbaşı Hartmann 20'sinde kayboldu. | Open Subtitles | نعم ، بشكل واضح ، العريف هارتمان اٍختفي يوم 20 |
| - Dante Kavşağında'ki General Masters Tugayı'ndan Onbaşı Clemens, efendim! | Open Subtitles | العريف كليمنس، سيدي، من لواء ماسترز عند مفترق الطرق دانتي |
| Onbaşı ciple sizi bekliyor. Sizi uçuş hattına geri götürecek. | Open Subtitles | العريف ينتظركم بالخارج في سيارة الدفع الرباعي سيعيدكم للميناء الجوي |
| Merak etme, Onbaşı, arkadaşın kendisini tam bir muhafız olarak gösterdi. | Open Subtitles | لا تقلق أيها العريف صاحبك أثبت نفسه بأنه حارس حقيقي اليوم |
| Ama Onbaşı Bradley Vernik'in maktulü aradığını gösteren telefon kayıtlarımız var. | Open Subtitles | لكن لدينا سجلات الهاتف يُبين أن العريف برادلي فيرنيك إتصل بالضحية |
| Orada olmak isterdim, Onbaşı. Devam edin... | Open Subtitles | ، كنت اتمنى ان اكون هناك ايها العريف . اكمل |
| Onbaşı o siyahileri dün gece tutuklamak üzereyken bize saldırdılar. | Open Subtitles | وبينما كان العريف يزيل الصبغات أمس هاجمونا |
| - Çavuş, Bayan Olney özel misafirimdir. - Emredersiniz, efendim. | Open Subtitles | أيها العريف , ضيف الانسه أولني إلى قائمة ضيوفي اليوم |
| Çok isterdim ama sana o p.çin saklandığı yeri söyleyemem Çavuş. | Open Subtitles | مثلما أحب أن أفعل, لا يمكنني إخبارك بمكان الوغد أيها العريف |
| ama Çavuş bazı şeyleri unuttun... | Open Subtitles | لكن أيها العريف هل ستشتري لي سروالا قصيرا |
| Aynı zamanda kuaför değilsindir herhalde, ha Çavuş? | Open Subtitles | أنت لست مصففا للشعر كذلك أليس هذه صحيحا أيها العريف ؟ |
| Ücretini ben ödeyeceğim. Çavuş Burden'ı sor. | Open Subtitles | قابلني لأدفع أجرتها إسأل عن العريف بوردن |
| Çavuş, kendisini gitar teliyle asan mahkumun oldu mu? | Open Subtitles | أيها العريف هل فقدت أى رجل لأنة قام بشنق نفسة بوتر الجيتار ؟ |
| Er Jack Coleman, en son yeşil savaş üniforması ile görülmüştür. | Open Subtitles | لقد شوهد العريف جاك كولمان أخر مرة يرتدي بدلة جيش خضراء |
| Bu CPO Cho çocuk doğum günü partisi, zamanıdır. | Open Subtitles | لقد حان الوقت، حفلة عيد ميلاد طفل العريف تشو. |
| Asker, tam olarak ne için imza attığını bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تعرف أيها العريف ما الذي أقحمت نفسك فيه |
| Teşekkür ederim Komiser, artık size ihtiyacımız olmayacak. | Open Subtitles | شكراً لك , أيها العريف لم نعد بحاجة إليك |
| Bu tarz sorgulamanın uygun olduğunu düşünmüyorum, Başçavuş. | Open Subtitles | لا اري اي علاقة بنوع هذه الاسئلة ايتها العريف |
| Ajan Gibbs'e, Astsubay Collins'in ölümünden kim sorumluysa onu öldüreceğini söyledin. | Open Subtitles | لقد أخبرت العميل جيبز بأنك ستقوم بقتل أيا كان المسئول عن موت العريف كولينز |
| - Hava çavuşu Oberon Winley, RAF. | Open Subtitles | العريف أوبيرون وانلي من القوة الجوية البريطانية |
| Her neyse, sahsen siz Çavus Durgo, kalben ve zihnen... | Open Subtitles | - على أية حال، العريف درغو أنت، نفسك... |
| Çavuşa söyle: Çocukların babasını ve bir ekip arabasını buraya yollasın. | Open Subtitles | أخبر العريف أن يحضر سيارة الفرقة و والد الأطفال إلى هنا |
| Yürümek için ellerine ihtiyacın yok, bedensel. | Open Subtitles | لا تحتاج إلى يديك لتمشي أيها العريف |
| Bakın, Başçavuşum. | Open Subtitles | أنظر، ايها العريف. كم هو جميل هذا النموذج. |