Bay Kuttner, zihnimiz bir çok mantıklı ve mantıksız korkuyu içerisinde barındırır. | Open Subtitles | سيد كوتنر، إن العقل يحمل عدداً غير محدود من الخوف العقلاني واللاعقلاني |
Ben bunun çok mühim olduğuna inanıyorum, çünkü demokrasi, insanların mantıklı argümanlar çerçevesinde fikirlerini değiştirebilmeleriyle alakalı. | TED | أنا أجد هذا الأمر هاما للغاية لأن الديمقراطية مبنية على تغيير الناس آرائهم بناء على الحوار العقلاني والنقاش |
Danny Kahneman ve okul arkadaşlarının gösterdiği üzere ne yazık ki, böyle stres anlarında ortadan kaybolan şeylerden biri de tutarlı, mantıklı düşünmek. | TED | للأسف أحد الأشياء التى قد تتبدد أثناء أوقات الضغط هي التفكير العقلاني والمنطقي كما أثبت داني كانيمان وزملائه |
Kamu manipülasyonu için bir araç olabilir. Akılcı ve aydın vatandaşların oluşturduğu özgür toplumun temellerini aşındırarak. | TED | فيمكنها أن تكون أداة للتلاعب بالجماهير، وجارفة لأساس المجتمع الحر، والتي تتمثل في المواطن العقلاني المطلع. |
Hepsi ayrıntılı araştırılmıştır. Yani, hepsinin rasyonel davranıştan sapma olduğu da belgelenmiştir. | TED | جميعها موثقة جيدا. إذن جميعها انحرافات موثقة جيدا من السلوك العقلاني. |
Birisini seçin. Tüm bunların altında, Holokost inkarında gördüğüm aynı aşırıcılık bir mantık silsilesi içerisinde arzı endam ediyor. | TED | ولكن ضمنيّاً، هو ذات التطرّف الذي وجدتُه في نكران المحرقة المتخفي تحت ستار الخطاب العقلاني. |
Senin gibi alaycı bir kızın mantıklı bir açıklaması vardır herhalde. | Open Subtitles | بكل تأكيد مثل بنت متهكمة لَها بَعْض الشرح العقلاني |
Birinin eşi yaralandığında ya da öldürüldüğünde mantıklı davranması zaman alır. | Open Subtitles | عندما يُقتل أو يُجرح شخص عزيز التفكير العقلاني يأخذ وقتاً |
Yaşadıklarımızdan sonra mantıklı savunmalar yapma. | Open Subtitles | لا تستعمل فكرك العقلاني في دفاعك معي ليس بعد كل ما رأيته |
Neden en mantıklı şeyi yapıp, kovalamacayı kesmiyoruz? | Open Subtitles | فلمَ لا نفعل الشيء العقلاني ونوقف اللعب؟ |
Mantığın belirgin sınırları olduğunu göstermişse de hala, Akılcı ve mantıklı olanın önemine o kadar bağımlıydı ki, en önemli her neyse, canını dişine takmış biçimde mantıkla ıspatlamayı isterdi. | Open Subtitles | رغم أنه أظهر أن المنطق له بعض القيود، مازال منجذباً إلى ذلك، إلى أهمية العقلاني والمنطقي، |
En mantıklı şey bu. | Open Subtitles | هذا هو الشيء العقلاني الذي يجب علينا فعله |
Herkeste u yolculuk merakı nereden çıktı merak ediyorum, mantıklı Bay Knightley'de bile var. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا الجميع مهووس بهذا التجوال حتى السيد العقلاني نايتلي |
- Kanıtları gördün. Niçin her mantıklı açıklamayı kabul etmeyip, anlamsız kuşkularla kendine işkence çektiriyorsun. | Open Subtitles | لماذا تترك كل هذا التفسير العقلاني من أجل الشك؟ |
mantıklı düşüncelerin ruhunuzu nasıl yok ettiği hakkında olabilir mi? | Open Subtitles | يمكن أن يكون بشأن كيف أن الفكر العقلاني يمكن أن يدمّر الروح |
Bunun yapılacak en mantıklı şey olmasında benim etkim olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أن هذا تأثيري و أنه الشيئ العقلاني لفعله |
mantıklı olarak yapmamız gereken şey, hazır dava tazeyken, kanıtları bozmamak. | Open Subtitles | الأمر العقلاني هو متابعة قضية بأدلة جديدة غير ملوثة |
Bunları Akılcı kararlarımızın bir parçası yapmak oldukça zor. | TED | إنها صعبة للغاية لجعلها جزءًا من قرارنا العقلاني. |
Ama eğer zaman ayırıp Akılcı cevap doğru cevap mı diye sorarsak... | TED | ولكن لو سألنا أنفسنا فيما لو كان الجواب العقلاني هو الصواب |
Avrupa yeni bir çağa girdi ve rasyonel akıl yüceltilmeye başlandı. | Open Subtitles | لقد دخلت أوروبا عصراً جديداً،مهرجان من الفكر العقلاني |
Hayvanlarla olan yakın akrabalığımızı göstererek rasyonel aklın kapağını da açmış oldu. | Open Subtitles | بفرض وجود قرابة للإنسان من الحيوانات و كشف أيضاً الغطاء عن الفكر العقلاني |
Şahsen onca konuşmayla çalkantılı ruh hâlinin ve mantık eksikliğinin değerini anlamıyorum ki kardeşim, senin sürtüğün maşallahı var. | Open Subtitles | شخصيًا، لا أرى أهمية لكل ذلك الحديث وتقلب المزاج ونقص التفكير العقلاني |