Efsanevi şovmen ve zihin okuyucu Buck Howard rahatsızlanınca Üniversite Hastanesi'ne kaldırıldı. | Open Subtitles | المؤدي وقارئ العقول الأسطورة باك هوارد اغمي عليه ونقل أمس لمستشفى الجامعة |
Fiziksel parçalar da bu parçalara dahil tabii ki; beyin, vücut ve kollar gibi ama aslında çok önemli değiller. | TED | والآن بالطبع هذه الأجزاء قد تكون جسدية أيضًا، العقول والأجساد والساقين وهذه الأشياء، ولكن هذه الأشياء ليست مهمة في الحقيقة. |
Fakat eğer o beyinler ilk evrildiğinden buyana çok az değiştiyse, bizi Rift Vadi'sinden alıp yıldızlar arasında yaşamaya çıkaran şey neydi? | Open Subtitles | ولكن إذا كانت تلك العقول لا تكاد تكون تغيرت منذ أن تطورت أولا، ما الذي أخذنا من الوادي المتصدع للعيش بين النجوم؟ |
Ben sahip olduğumuz en önemli altyapının aklımız olduğunu, eğitimli akıl olduğunu düşünüyorum. | TED | أود أن أقول أن أهم بنية تحتية لنا هي العقول، العقول المتعلمة. |
Amerika'nın en iyi beyinleri burada bizimle, belki de dünyanın. | Open Subtitles | نحن لدينا أفضل العقول في أمريكا هنا ربما في العالم |
Çoğalıcılar şimdiden o zihinleri kuratrmak için gerekli sistemleri etkilemişler. | Open Subtitles | الربليكتورز فعلياً أًصابوا النظام نحتاج أن نحافظ على هذه العقول |
Ve dijital bilinçlendirme harika çünkü değişen zihinler değişen siyasetin temelidir. | TED | وحملات التوعية الرقمية عظيمة لأن تغيير العقول هو حجر أساس تغيير السياسة. |
ve tüm zeki insanlar gibi, kurallara uymaya gerek duymuyorsun. | Open Subtitles | وككثير من العقول الخلابة.. لا تعتقد أن القواعد تنطبق عليك |
Şunu dinle. "Kurbanın beynini bir dondurma kepçesiyle çıkardım." | Open Subtitles | استمع إذن إلى هذه بعنوانأقوم بإزالة ضحايا العقول بمغرفة الآيس كريم |
Siz, herkesin bilmesi gerekir Bu para motivasyon kaynağıdır Daha az zihin için. | Open Subtitles | يجب عليك، من جميع الناس، أن نعرف أن المال هو حافز العقول أقل. |
Milyonlarca çalışan el, milyarlarca zihin. | Open Subtitles | ملايين الأيدي الإنسانية في العمل و بلايين العقول |
Birçok beyin takımı olan bir toplumda yaşıyoruz ve oralarda müthiş beyinler dünya hakkında düşünüyor. | TED | نحن الآن نعيش في مجتمع حيث لدينا الكثير من مراكز البحوث، حيث العقول العظيمة تذهب للتفكير بالعالم. |
Zorrinid beyin emicilerinin saldırısı altındayız. | Open Subtitles | نحن نتعرض لهجوم من الفضائيين الذين يغسلون العقول |
En parlak beyinler allak bullak olmuştu; çok, çok zeki insanlar. | TED | أفضل العقول كانت متعكزة, حقاً إنهم أشخاص أذكياء. |
Diğer türde bir akıl da kalıpsal düşünen akıllardır. | TED | الآن , نوع آخر من العقول هو المفكّر بالأنماط. |
Artık dünyadaki sorunları bildiğimize göre, sizinki gibi insan beyinleri onları çözmek için yükseliyor. | TED | الآن نعرف ما هي المشاكل حول العالم، العقول البشرية مثلكم في تنامي لمعالجة تلك المشاكل. |
Devamlı ve yüksek kaliteye dayanan bir iş modeli kurduk. İşini en iyi yapan zihinleri başa getirdik | TED | قمنا ببناء نموذج عمل تجاري قائم على الاتساق، وعلي معلومات ذات جودة عالية، وجمع أفضل العقول في ما يتعلق بهذه القضية. |
Evet, eğer bu konular hakkında sağduyulu bir şekilde düşünmezsek, Amerikan zihni ve dünyanın her yanındaki diğer zihinler çürümeye devam edecek. | TED | نعم، هناك تعفين للعقل الأميركي وكل العقول حول الأرض إذا لم نبدأ في التفكير في هذه الأمور بشكل معقول. |
Bu canlıları anlama çabası... bilim dünyasının en zeki beyinlerinden bazılarını çekiyor. | Open Subtitles | فهي هذه المخلوقات التي تجذب بعض من أفضل العقول في العالم العلميّ. |
Eski vokalistleri beynini bir silahla patlattığında, grup arkadaşları kafatasından kolyeler yaptılar kendilerine. | Open Subtitles | المغني الرئيسي للفرقة فجر له العقول خارج مع بندقية، ثم قدم أصحابه القلائد مع قطعة من جمجمته. |
Özel zulamdan bir kaç beyni karıştıracak bir şey getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرت شيئاً من أشيائي الخاصة المخفية التي ستجنن العقول. |
zihinlerin iyiye ya da kötüye nasıl kolayca yönlendirilebileceğini bilirsin. | Open Subtitles | و تعلمين كم من السهل صب العفن إلى العقول إلى الأبد |
Arkamda yerlerini alan 200 genç oyuncu ülkedeki her yaştan en güçIü satranç beyinlerini temsil ediyorlar. | Open Subtitles | مئتان لاعب شطرنج صغار يجدون مقاعدهم خلفي يمثلون بعضا من اقوى العقول الشطرنجية اكثر من اي عصر في هذا البلد |
İddianamesi son derece özensiz olan Savcı, çok akıllı olduğumu itiraf etti. | Open Subtitles | هو على الأقل يعترف أن لدي العقول. شكرا لك، مونسيو. عندي. |
Sana beynin kim olduğunu, vücudun kimler olduğunu, kasları anlattım, | Open Subtitles | اخبرتك عن العقول اخبرتك عن الشجاعة اخبرتك عن العضلات العالم |
Bu akılları zorlayacak TED'den daha iyi neresi var? | TED | فأين أجد هذه العقول في مكان أفضل من تيد؟ |