| Kasabamız dev örümceklerin saldırısına uğradı. Ordunun müdahale etmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لقد هوجمت بلدتنا من قبل العناكب العملاقه ونحن نحتاج الى تدخل عسكرى |
| İnanmayacaksın ama gün boyunca dev örümcekler beni kovaladı. | Open Subtitles | لن تصدقنى ولكن, اننى مطارد من قبل مجموعه من العناكب العملاقه |
| Bir çeşit dev deniz yılanı sandım, anlıyor musun? | Open Subtitles | اعتقد انه نوع من الثعابين المائيه العملاقه |
| Burası bize bahsettiğiniz o dev pislik çukuruydu, değil mi? | Open Subtitles | هذه هي الحفره الموحله العملاقه اللتي أخبرتينا عنها اليس كذلك ؟ |
| Bir tür devasa yumurtalık. | Open Subtitles | إن هذا يبدو كنوع من مبايض النبات العملاقه |
| Ve Unutmadan, eve sakın dev diş fırcası getirme. | Open Subtitles | وتذكر لا تجلب للمنزل فرشاة الأسنان العملاقه |
| dev uzay aracı parıldıyor... | Open Subtitles | وميض المركبه الفضائيه العملاقه |
| Her şeyi gördük. dev bir solucan. Kurtar bizi, Siyah Adam! | Open Subtitles | "لقد رأيناها كلنا, الدودة العملاقه أنقذنا أيها الرجل الأسود" |
| dev bir tarantula size doğru geliyor. Anlaşıldı. | Open Subtitles | احدى العناكب العملاقه تعترض طريقكَ. |
| Evet aynı dev çeşit kamuflajlı yumuşakça | Open Subtitles | نعم ,مثل بعض انواع الحبار العملاقه |
| Time Square'deki dev ekranı çaldık. | Open Subtitles | , حسنا "لقد سرقنا الشاشة العملاقه من ميدان "تايم |
| Ancak M87 bu dev ile mukayese edildiğinde çok küçük kalır. | Open Subtitles | لكن "ام57" صغيره بالمقارنه إلى هذه العملاقه |
| dev bir sebze kafesinde esir düştük. | Open Subtitles | عالقون في سجن الخضروات العملاقه |
| dev süngerler ağır değildir. | Open Subtitles | الاسفنجات العملاقه ليست ثقيله |
| - dev meteorlar devam mı ediyor? | Open Subtitles | المزيد من النيازك العملاقه ؟ |
| Kevin Bacon'ın oynadığı dev bir katil solucan filmi. | Open Subtitles | - إنه فيلم قاتل الدودة العملاقه مع ... "كيفن باكون"ّ - . |
| Burayı döndüğümüzde, duvara örülen devasa taşlara bakmanızı istiyorum. | Open Subtitles | في طريقنا من هنا, أريدكم ان تلقوا نظره علي هذه الاحجار الصخريه العملاقه في هذا الحائط. |