"العمل الذي" - Translation from Arabic to Turkish

    • işi
        
    • işin
        
    • bir iş
        
    • işler
        
    • işe
        
    • ne iş
        
    • işleri
        
    • yaptığım iş
        
    • işim
        
    • işten
        
    • çalıştığım iş
        
    • yaptığınız iş
        
    • olduğum
        
    • yaptığı iş
        
    • olan işime
        
    İyi yapmamız gereken çok işi var. Önce Earl'den haber var mı? Open Subtitles لدينا الكثير من العمل الذي يتعين القيام به، أيّ كلمة على الإيرل؟
    Üç iyi gerekçenin, bu aşağılık işi yapmamıza yeterli olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles ثلاثة أسباب جيدة لنفترض بأن العمل الذي سنقوم به سيكون خسيس.
    Hiç kimse işini kaybetmedi ve herkes çalıştığı işin karşılığını aldı. TED لم يفقد أحد وظيفته، وتمت مكافأة الجميع على العمل الذي أنجزوه.
    Bu çok iş demek ama yapmak istediğim bir iş zaten. Open Subtitles انه فقط الكثير من العمل لكنه العمل الذي اريد ان افعله
    Hayır, o bizim sayemizde iyi oldu,... yaptığımız işler ve kitap sayesinde. Open Subtitles كلا، أبح بحالٍ أفضل بسببنا بسبب العمل الذي نقوم به، بسبب الكتاب.
    Fakat seçiminizi dikkatli yapın çünkü başladığınız işe hayatınız boyunca devam edeceksiniz. Open Subtitles و لكن اختاروا بحذر لأنكم ستبقون في العمل الذي ستختارونه لباقي حياتكم
    Eskiden sen sürekli uzaklardayken anneme senin ne iş yaptığını sorardım. Open Subtitles كنت أسأل أمي ما هو هذا العمل الذي يأخدك عنا بعيدا
    İşleri saldığından beri ne kadar şey birikti görüyor musun? Open Subtitles أنظر إلى مقدار العمل الذي تراكم منذ أن بدأت بالتهرب.
    Uzun zaman geçtiğini biliyorum ama yaptığım iş önemliydi. Open Subtitles أعلم انه مضى وقت طويل ..لكن العمل الذي كنت أعمله كان هاماً
    Kendim ve teşkilat hakkında düşüneceğim bolca zamanım oldu ve farkettim ki duygusal bağlar olduğu sürece bu işi yapamam. Open Subtitles كان لدي الكثير من الوقت لأفكر بنفسي والوكالة وأدركت أنني لا أستطيع أن أفعل هذا العمل الذي لديه ارتباط بالعواطف
    Tüm işi ve turizmi sen ele geçirirsen adam ihtiyacı olan işi yapamaz. Open Subtitles لا يمكنه ان ينجز العمل الذي يحتاجه اذا اخذت كل العمل وتخصم للسياحة
    Parayı kabul et Al. Yani işin sana yaptığına bak. Open Subtitles أعني، انظروا الى ما العمل الذي قامت به بالنسبة لك.
    Yaptıkları işin değişimde bir değerinin olmadığını düşünmeye başlarlar. TED يبدأوا في الاعتقاد أن العمل الذي يقومون به ليس مهمًا في قيادة التغيير.
    Bunlardan ilkine O-ring(halka) ilkesi diyeceğim ve bu ilke yaptığımız işin türünü belirliyor. TED سأطلق على المبدأ الأول اسم مبدأ الحلقة-O، ويحدد نوع العمل الذي نقوم به.
    Bu sevdiğim bir iş olsa da tekstil endüstrisinin dünyada en çok kirliliğe neden olan endüstrilerden biri olduğu gerçeğiyle barışamıyorum. TED بما أنه العمل الذي أحب، لا أستطيع تقبل ما يقال إنَّ صناعة الأنسجة واحدة من أكثر الصناعات الملوثة في العالم.
    Bu benim İrlanda'da öğretmenlik yaparken yaptığım bir iş için başladı ve yayıldı. TED بدأ الأمرفي ايرلندا مع بعض العمل الذي كنت طرفا فيه ، حيث كنت أدرّس ، ومنذ ذلك الحين انتشر.
    Sergi bu işler hakkında konuşacak, hem tasarımcıların hem de bilimcilerin işleri, ve bizlere, gelecek alternatiflerini nasıl sunduklarını gösterecek. TED المعرض سيتحدث عن العمل الذي شارك فيه مصمم وعالم و نرى كيف سيعرضون لنا إمكانات المستقبل
    Biraz daha yapılacak işim var. Beni 20 dakika kadar bekler misiniz? Open Subtitles لديّ بعّض العمل الذي يجب عليّ إنّجازُهُ قدّ يسّتغّرِقُ الأمرَ 10 دقائق
    - Hayır. Onu işten çıkarınca karşılaşacağım iş yükü vazgeçirdi beni. Open Subtitles فكّرتُ في قدر العمل الذي سأمرّ به كي أستبدله وقرّرتُ العكس.
    Ve bana, bugün bizim için ve çalıştığım iş için çok önemli olduğunu düşündüğüm üç ders verdi. TED وقد علمتني ثلاث دروس وأعتقد أنها مهمة جداً بالنسبة لنا اليوم، وبالتأكيد في العمل الذي أقوم به.
    Sadece yaptığınız iş karşılığında çok daha fazla para kazanmanız gerektiğini öne sürüyorum. Open Subtitles انه اقتراح بسيط بأنك يجب انت تجني اكثر من العمل الذي تقوم به
    Geçmişi düşündüğümde, bu tecrübenin, gerçekten kariyerimin büyük kısmında yapmış olduğum çalışmaları belirleyecek şekilde neticelendiğini düşünüyorum. TED عندما أنظر إلى الخلف أظن أن تلك التجربة انتهت بلعب دورا هاما في العمل الذي عملت فيه معظم مسيرتي المهنية
    Ben bu yola, onunla, yaptığı iş hakkında konuşurken, filtre balonlarını delmek için girdim. TED شاركت في هذا المسيرة الرائعة مع جون، حيث بدأت في التعلم حول العمل الذي كان يعمله لاختراق فقاعة الترشيح.
    Her sabah daracık olan yatağımdan uyanıyorum, ...sonra kızımı, yıllık ücreti dünya para olan okuluna bırakıyorum, ...ve sonra da komik bir maaşı olan işime geliyorum. Open Subtitles أستيقظ كل صباح, في سرير صغير جداً أوصل إبنتي إلى المدرسة, التي مصاريفها عالية جداً وبعد ذلك أذهب إلى العمل الذي أحصل فيه على مرتب قليل جداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more